1968 yılında fate dergisi leo haiman adlı israilli bi gazetecinin alexander cepesi ile yaptığı çok ilginç bir ropörtaj yayınlar. ropörtajın başlığı meet the real count dracula‘dır. alexander cepesi kont drakula’nın torunudur ve ne ilginçtir ki istanbulda bir kan bankası işletmektedir. moda deniz kulübünün saygın bir üyesi olan alexander karısı, iki kızı, iki kedisi ve bir papağanıyla yaşayan geçmişine bağlı biridir. ayrıca bir vampir uzmanıdır. uzun yıllar kont ile ilgili önemli bir kaynak olarak kabul edilen bu ropörtajın daha sonra asparagas olduğu ortaya çıkar. fate dergisi yayınlanan röportajı yıllar önce mektup yoluyla aldığını, gazeteciyi tanımadıklarını itiraf etmek zorunda kalır.nette bununla ilgili araştırma yaparken karşıma drakula’nın istanbul’a gömülen başı başlıklı bir yazı çıktı. diyor ki fatih sultan mehmet ile kont drakula kan kardeşiymiş. çocuklukları istanbul’da sarayda birdirbir oynayarak geçmiş.not: alexander cepesi ile ilgili hikaye şubat 1998 tarihli “albüm” dergisinde yayınlanan giovanni scognamillo’nun istanbul, vampirler ve benzer şeyler isimli yazısından alınmıştır.
yorumlar
Müthiş hikaye! Albüm’ün o sayısını nasıl edinicez? Bi zahmet msg. atınız tuç bey-hanım.
İki paragrafta birbirinden ilginç hakkaten. Tarih, diğer insanları kandırmak için emek harcayan insanlarla dolu. Arada işini ustalıkla yapıp büyük kitleleri uyutanlarda çıkıyor işte böyle.Fatih’le Drakula’nın kankalığına gelince, bi padişahın arkadaşı olmasını, onunla oyunlar oynamasını çok yadırgadım. Yani padişah adayı dediğinin etrafında hep büyük bilginler, ustalar falan olması gerekiyomuş gibi geliyo.
bence leo haiman da en az bram stoker kadar başarılı bir yazarmış. ropörtajı hiçbir yerde bulamadım ama bahsedilen kısımda geçen objeler kesinlikle çok akıllıca kullanılmış. mesela adamın bi kan bankası işletmesi, konuşma sırasında muhabire kan kırmızı bozcaada şarabından hediye etmesi…fatih sultan mehmet ile kazıklı voyvoda’nın kan kardeşliği hikayesini de okuyunca aklıma bi bram stoker’dan yüzlerce film çıkaran sinemacıların böyle bir hikayeyi nasıl olup da atladıkları. tek başına vlad tepeş’in hayatı bile bi yazarın elinden çıkmışçasına mükemmel bi gelişme gösteriyor. tabi herşey olabilir ve vlad tepeş’in bu göz yaşartan hikayesi bi yazarın elinden de çıkmış olabilir.
dünyanın en acaip şeylerine baktığımızda mutlaka bir Türk parmağı görüyoruz.Nedir yahu bir gotik padişah eksikti.
Kazıklı Voyvoda’nın Bram Stoker’ın vampir hikayesine esin kaynağı olduğu söylenir. Bu durumda Bram Stoker’ın Draculası işlenirken dolaylı olarak sayın Voyvoda’nın ruhu şad olmuştur;)
Drakula İstanbul’dadan bahsederken bu geldi aklıma. Yıllar önce yazıldığı için bazı linkler uçmuş. Fatih’le Drakula’nın kankardeşliği mevzuu ‘nu böyle de okuyabilirsiniz.
” alexander cepesi kont drakula’nın torunudur ve ne ilginçtir ki istanbulda bir kan bankası işletmektedir. moda deniz kulübünün saygın bir üyesi olan alexander karısı, iki kızı, iki kedisi ve bir papağanıyla yaşayan geçmişine bağlı biridir. ayrıca bir vampir uzmanıdır. uzun yıllar kont ile ilgili önemli bir kaynak olarak kabul edilen bu ropörtajın daha sonra asparagas olduğu ortaya çıkar.”Asparagasmış, çok şükür..Bu ne dedim yaa..