IMDb’nin tüm zamanlarını en iyi 250 filmi listesinde 231. sırada yer alan Magnolia, There Will Be Blood, Boogie Nights gibi başarılı filmlere imza atmış California’lı yönetmen Paul Thomas Anderson tarafında yazılmış ve yönetilmiş, 3 ayrı dalda Oscar’a aday olmuş: En iyi yönetmen, en iyi aktör, en iyi müzik (Aimee Mann “Save me“), 8.0/10 oranına sahip bir filmdir.
3 saat boyunca seyirciyi sıkmadan izlettirmeyi başarmıştır. Ebeveyinlerin çocukların hayatları üzerindeki etkisine dikkat çekmiş, onları iyi olana ya da kötü olana yönlendirme şekillerini ve karaketerlerinin oluşumundaki rollerini anlatmıştır.Hayatlarımızdaki sonsuz ‘etme bulma’ eylemlerinin bireyin üzerindeki karma karışık sınavından bahseder: geçmiş ve şimdiki, kişisel tercihler, şans, aşk ve nefret, ahlaki değerler..

Filmdeki rastlantıların anlaşılması kolay değil. Gerçekliğin ne zaman ve nerede belirgenleştiğini bireyin tercihleriyle alakalı olduğu düşündüğümüzde anlayabiliriz belki. Film boyunca içinde boşluk duyan küçükten büyüğe karakterlerle karşılaşırız. Bu çeşitlilik boyunca karakterlerin yaşlarıyla da bağlı olarak geçmiş şimdiki zaman ve geleceğin, verilmek üzere olan, verilecek ve zaten verilmiş kararlardan oluşan bütünün formunu görürüz.Earl Partridge’s oğlu karizmatik bir misojinistir, Jimmy Gator’un kızı kokainman ve babasını red ettiği için kimsesiz kalmış biridir, dindar ve mükemmelliyetçi polis memuruyla tanışır yeni umudu olur, mutedil ve duygusal hemşire Earl’a bakar ve Earl’ un oğluna ulaşmaya çalışır. Bu sırada Earl’ın suçluluk duyan genç karısını görürüz ve “What Do Kids Know?” yarışmasının ünlü şaşırtıcı zekaya sahip çocukları Stanley ve eski şampiyon şimdiki ‘loser’ Donnie Smith ile tanışırız. Yaptıkları hatalardan birilerinin suçlanması ya da kaderin oyunuyla yollarının kesişmesi durumu söz konusudur.