http://haber.gazetevatan.com/haberdetay.asp?detay=Kurnaz_yesertme_duzeni_ve_olen_18_kiz_cocugu_192092_4&tarih=04.08.2008&Newsid=192092&Categoryid=4&wid=108
http://haber.gazetevatan.com/haberdetay.asp?detay=Kurnaz_yesertme_duzeni_ve_olen_18_kiz_cocugu_192092_4&tarih=04.08.2008&Newsid=192092&Categoryid=4&wid=108
yorumlar
şehit oldu onlar şehit !
bir baba, utanmadan onlar diskolarda, deniz kenerlerında ölmedi diyebiliyor… Kendi de suçlu olduğunu biliyor, şikayetçi olmuyor… O yaştaki çocukların tatlı tatlı uyumasını, serin bahçelerde akranlarıyla oynamasını, kendini geliştirmesini, çağını yaşamasını akıl edemiyor. Düzene elaman yetiştirdiğinin farkında değil… yazık ülkeye, çocuklara hele çok yazık…
zaman gazetesi nasıl kıvıracağını şaşırmış gene.
Bırakın bu ayakları. O çocuklar ne kadar umrunuzda. Amaç üzüm mü yemek, yoksa bağcı dövmek mi bilmiyorum ama bu toplumun her kesimi gibi iki yüzlüsünüz bu sitemleri ederken. Her kesim de birbirinden ayrı bok.Boş hikaye anlatmayın. Çocuklar hımm, ah yazık, vah yazık hımm. Çok duyarlısınız. İnsanlık için yaptığınız şeyleri çok merak ettim hepinizin. Klavyenizden hümanizma damlıyor evlatlar.
okunmuyor
splash!
görünmüş..
anthro;neden konuyu dağıtıyorsun?şuna cevap verir misin?çocuğun var, (Allah göstermesin, böyle bir yere gönderiyorsun, kaybediyorsun,möhim değil, çocuğum şehit oldu diyorsun!Böyle bir cümleyi sen kurmazdın evet, sorduğum soruya kendim cevap verdim belki ama,bu, bir toplumum ne derece travmatize edildiğinin, duygularının ne derece karıştırıldığının ve cehalete terk edildiğinin bir göstergesi değil mi?sabahtan akşama kadar yarışma, dizi, ağlak sunucular, evlendirme programları, yanında da çerez gibi sürekli terörle sokaklara bile çıkmamaya manüple edilen, korkutulan bir ortam,oh, ne âlâ…??
kurtulanlar da eğer sakat kalırlarsa (ki bu kuvvetle muhtemel, çünkü televizyonda kurtarma ekibinden biri, soruları yanıtlarken “binada fazla yaşam üçgeni alanı oluşmadığını tespit ettik” diye konuştu) bu çocuklar sonraları akılları erip de sorgulamaya geçtiklerinde ana babaları onlara ne cevap verecekler? ben bunu da çok merak ediyorum…
O çocuğum şehit oldu diyen lavuklar da yarın Aziz Nesin Vakfında olabilecek bir sorunda sanki oradaki çocuklar için çok üzülmüş gibi karşı tarafa salvolar düzecek. Ama şu gerçek ki, biz toplum olarak her kesim olarak duyarsız ve malesef gittikçe vicdanını yitiren bir hale dönüşüyoruz.Onun için bu gibi olaylar sonunda yapılan sızlanmalar bana sahte geliyor. Uygar bir toplum olmak için gerekli herşeyi (tüm kesimler olarak) gözardı et ve sonra isyan et. Çok itici geliyor bana bunlar.
yahu anthrooooooooooo:)olay bu ya zaten,sızlanma yok! Sense sızlanmadan bıktığını söylüyorsun ya!Ana-baba : çocuk şehit diyor, şehitttttt!,İnşaat firmasını şikayet dâhi etmiyor, şaka gibiiiiiiii!Sızlanmak değil canım,SIZLANAMAMAK durumlarındayız, anlasana!Bu insanların oy verdiği parti tarafından yönetiliyorum/yönetiliyorsun,haberin var değil mi:)
Kaç gündür haberlere bakıyorum bu konu ile ilgili, vakitinden, hürriyetine, zürriyetinden cumhuriyetine, akşamına, zamanına vesairesine. Çoğu olayı kendi meşrebince dağıtmış.Karşı ise yazıları o kesime saldırıya endekslemiş. Destekleyicisi ise olayı örtbas etmeye yelteniyor.Senin de dediğin gibi; hükümet bizi onlar yönetiyor muhabbetleri bolca yapılmış. Ama kimse de demiyor ki, bir AB çıtası vardı, elin AB’li gavurunun memleketinde bu haltlar olmuyor ama biz neden yaşam standartları konusunda çıtayı onlara eşit hale getirme mücadelesini es geçtik de, AB görüşmelerini, ülkeyi batıya peşkeş çekmeye indirgedik.. demiyor.Almanya’da göremiyorsun bunu fazlaca, İsveç’te, ama bu ya Türkiye’de yaşanır, ya Rusya’da yaşanır, ya da Hindistan-Pakistan’da yaşanır. Fakat biz AB’ye ve standartlarına diklenerek, milli varlığımızla övünerek tepeden bakarak yapmamız gereken çalışmalarımızı elimizin tersi ile iteriz. Abidik gubidik gündem meseleleri ile cedelleşiriz.Maksat bir zort bir kulüp içinde olmak değil. Ben de ülkemde aptal gündemlerle uğraşmak yerine, gelişmiş ülkelerin standartlarının tartışıldığı gündemleri görmek istiyorum. Ama henüz buna hazır değiliz.
@anthro, herşey eğitim eksikliğinden kaynaklanmıyor aslında. daha doğrusu şöyle demeli; çoğu şey eğitim eksikliğinden fakat bazı şeyler de alınan eğitimin doğru uygulanmamasından ve boşverme, oluruna bırakma, önlem almama gibi durumlardan kaynaklanıyor.bence trafikte ehliyet sınavlarından önce zorunlu olarak fizik tedavi hastanelerinde trafik kazası sonucu sakat kalan hastaların kaza sonrası yaşadıklarını birebir görmek ve onları dinlemek de zorunlu hale getirilmeli…aynı şey inşaatlarda çalışan fakat baretini takmaktan sıkılan işçiler için de zorunlu olmalı, demiryolu inşaatlarında çalışıp da ayağına çelik korumalı ayakkabısını (kendisine teslim edildiği halde sıkıyor diye) giymeyenlere de zorunlu olmalı… yüksek binalarda çalışıp emniyet kemerini takmayanlara da, ruhsatsız binaya ruhsat verilmediği halde içine insan doldurup eğitim verdiğini iddia edenlere de…ölümün kucağına teslim ettiklerimiz kadar engelli yaşam içinde boğuşanlar da var ve insanlar hala karşıdan karşıya yavaş geçmekte olan bir yayanın bir ay önce kırık bacağı yüzünden aylarca taşıdığı koltuk değneklerinden daha yeni kurtulmuş biri olabileceğini düşünmeden gaza basabiliyorlar.yaşam mühendisliği iş güvenliği mühendisliği konusunda son derece gerilerdeyiz.neyse bu konu uzun bir mevzu. şimdilik bir iki kuple bu şekilde paylaşmak istedim.
seni o klüp, almıyor işte!öyle diyor, böyle diyor, almıyor kardeşim…kapısında mı yatacaksın?hayır teorin o yönde düşünüldüğünde bile işe yaramıyor zira;şu an bu ülke avrupa birliğinde sözüm ona en aktif sürecini yaşıyor,herşeye hazırız deniyor,bu kadar devlet başkanları ile samimi pozlar, edalar…buna rağmen,bu inşaat bu ülkede böyle yıkılıyor,diyanette kaydı bile yok,bu mu dur,kriterler?hani hazırdık,kıbrıs sorunu bile çözülememiş durumda,kuzey kıbrısın adı bile geçmiyor,bu mu dur çaba???????????****
Pilli Pati, benim canımı şu iki yüzlülük sıkıyor, şimdi mal bulmuş mağribi gibi olaya atlayan pekçok yazar, sanki bu olayda suçları yokmuş gibi üste çıkmaya çalışıyor. O bilmemneci olan tarikatın yöneticileri kadar bu yazarların da suçu var burda. 3 senedir biz neyi tartışıyoruz boş boş. Bez parçası, bilmem ne denen şeyleri değil mi? Peki neden bunlarla uğraşırken gerekli müzakere şartları ile ilgili çalışma yapmadık.”Biz güçlü bir milletiz. Kopanhag’dan Brükselden yönetilmeyiz” diyenler sayesinde şu an Kopenhag değil, Ankara Kriterlerini işletiyoruz ülkemizde. Bizim kendi dinamiğimiz budur. Çok gururlu ve üstün bir toplumsak, kendi kendimizle yetindiğimizde edindiğimiz bu bebek ölümleri, tersane faciaları, yurt binası yıkımları ile gurur duyabiliriz. Bizim kendi kendimize yeterek elde edebildiğimiz anca bu. İçine kapanmacı zihniyet gurur duysun o zaman bu görüntülerden. Bir de sahte ağıtlar yakmanın alemi yok.Tarihin hiçbir devrinde, hiçbir gelişmiş toplum kendi kendi ile yetinerek zirveye çıkamaz. En üstler liginde oynayamaz. Bizim de bu dünyaya ve AB’ye sırtını dönen halimizle ne ulusalcı soytarılar, ne islamcı şaklabanlar biz halt kazanamayacak. Bu problemri yaşamaya devam edeceğiz. Bomba kimin kucağında patladı ise, diğer taraf öbür tarafa salvo salallayacak.Kendisiyle gurur duyan bir toplum olmalıyız bu açıdan. Ne mutlu bize!ps: ben o kulübün içinde bulunma derdinde değilim makaleci. isviçre gibi o standartlara ulaşabileyim de, dışında kalayım. önemli değil. ben bu müzakereler için yapmamız gerekenlerin derdindeyim. 140 yıldır, dışardan dayatmadım mı bir halt yapamıyoruz biz. mecburuz bu müzakerelere dolayısyla. girmeyelim zaten. benim de derdim oraya girmek değil.
şimdi @anthro’nun ne demek istediği tam anlamıyla ışık buldu. sözlerinde haklı da!yalnız tabii burada gündemi ve medyayı elinde tutan da siyasetçilerin ta kendisi demiyorlar mı? “Altan kardeşlerin bile foyası meydana çıktı” deniyordu geçen gün. yani dışarıdan güdümlü bir yazar kitlesi sarmış durumda etrafı…Alice Harikalar Diyarı’ndayız neredeyse yani!
Medya siyasetci ikilemimi,siyasetci medye ikilemimi..iyi dusunmeli gerek zanimca
Fethullah Gülen katillere müm’in, ölen çocuklara sadaka dedi.“Hayır, boşa gitmedi kurbanlarınız,Milletimiz için sadaka oldu o güzel evlatlarınız.Sabır ve rıza göstermeniz neticesinde,Mahşerde ellerinizden tutacak, kurban verdiğiniz çocuklarınız!”