Sinema eleştirmenlerinin ortak noktası begendikleri bir filmin vizyonda iş yapmamasıdır. internet ortamında herkesin izlediği film hakkında eleştiri yapabilmeleri sonucu sinema eleştirmenleri gündem de kalabilmek için degişik startejilere soyunmaya başladılar.Atilla DORSAY ‘ın son olayı yani köşe yazısında yazdıgı ve bütün herkesin kendi köşelerinden anında karşı çıktıgı mankenlerden sinema eleştirmeni olmaz anlayışı türkiyenin gündemine bomba gibi düştü. biz okuyucular siyaseti ve futbolu bir yana bırakıp bu köşe yazarları kavgasında izleyici koltuguna oturtuldugumuzu gördük. Gazetelerin siyaset ve spor yazarları magazinsel bütün haberleri sağolsunlar bizim için yazıyorlar. Bu köşe yazarları kavgasının kazananı kim mi? Atilla DORSAY şu an diğer eleştirmenlere göre daha fazla okunuyor.Gazetelerde köşe yazarı diyince nedense sayfasını ne yazarsa dolduran (sinema eleştirisi-tatil yazısı-siyaset-magazin-fıkra-öykü-röportaj-spor-) her konuda fikri olan ama ne yazık ki hiçbir şey bilmeyen köşe yazarları ay başında maaş çeklerini alırken arkada kafaları karışmış okuyucular bırakıyor.Bu köşe yazarlarını öncüsü tabiki Hıncal ULUÇ ama Hıncal bey’in diğerlerinden ayıran özelliği bazı yazdıkları konuların ucundan anlıyor olması ve tabiki yılların tecrübesiyle mürekkebinin sağlam olmasıdır.
yorumlar
Yani bula bula Hıncal Uluç köşe yazarı ayy güldürme benii.Bence çok değerli köşe yazarlarınmız var.Ama yazdıkları belli ki seni sıkmış veya okumamışsın.EEE bırak da emeklerinin karşılığını alsınlar.
akoni tabii ki bu senin kendi düşüncen ve saygı duyuyorum ama şunu söylemeden geçemeyecegim günde 4 gazete okuyan biri olarak köşe yazarlarının çogunun maalesef benim tezimi dogruladıgı bir gerçek yinede eleştirin için teşekkürler