Türkiye’nin Avrupa Devletler Hukuku içinde yer alması bir zorunluluktur. Bu, ülkenin toprak bütünlüğünü garanti altına alacağı gibi, vatandaşların ve azınlıkların hak ve özgürlüklerini de garanti altında tutacaktır. Ancak öncelikle kanunlarımızda ve mevzuatlarımızda yapılması lazım gelen iyileştirmeler mevcuttur. Bize arka çıkan devletlerin Kıbrıs konusundaki önerileri dikkate alınmalıdır. Hatta, Kıbrıs’ın tamamı geçici bir süre için İngiltere’ye üs olarak kullanması için verilebilir !
Nasıl yani? Kıbrıs’ı kim kaybetmiş de biz İngiltere’ye bağışlıyoruz, değil mi? Peki şimdi, Türkiye yerine Osmanlı Devleti koyarak metni tekrar okuyalım:Osmanlı Devleti’nin Avrupa Devletler Hukuku içinde yer alması bir zorunluluktur. Bu, ülkenin toprak bütünlüğünü garanti altına alacağı gibi,
Çünkü Balkanlar’daki eyaletler bir bir isyan etmekte, Rusya Osmanlı’yı hem Balkanlar’da hem de Doğu’da perişan etmektetir. Rusya’nın güçlenmesini istemeyen İngiltere ve Fransa, Kırım’da (1853-1856) Osmanlı’nın yanında Ruslar’a karşı savaşır. İngiltere Gelibolu’ya ilk o zaman asker çıkarır. Böylece Osmanlı’nın zamansız parçalanması engellenir. Paris Antlaşması (1856) ile Osmanlı, Avrupa devletler topluluğunun bir üyesi olmuştur. Avrupa’lı devletlerden büyük borçlar alınmasına neden olan Kırım Savaşı Osmanlı’nın mali olarak da belini büker, Düyunu Umumiye ile sömürgeleşir ve sonraki bir çok nesli de borçlu kılar.vatandaşların ve azınlıkların hak ve özgürlüklerini de garanti altında tutacaktır. Ancak öncelikle kanunlarımızda ve mevzuatlarımızda yapılması lazım gelen iyileştirmeler mevcuttur.
Paris Antlaşması’nın şartlarından birine göre Osmanlı padişahının 28 Şubat 1856’da ilan ettiği “Islahat Fermanı”, ilgili devletlere tebliğ edilecekti. Devletin bir iç meselesi olan ve ülkede yaşayan vatandaşların hak ve hukunu düzenleyen Islahat Fermanı’na antlaşma metni içinde yer verilmesi, izleyen zamanlarda Avrupa’nın her konuda Osmanlı’nın içişlerine müdahalesinin yolunu açmıştır.Bize arka çıkan devletlerin Kıbrıs konusundaki önerileri dikkate alınmalıdır. Hatta, Kıbrıs’ın tamamı geçici bir süre için İngiltere’ye üs olarak kullanması için verilebilir !
93 harbinde (Hicri takvime göre 1293) yani 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşında bu sefer Meriç’i geçip İstanbul-Yeşilköy’e kadar gelen Ruslar’la tarihimizdeki ilk Sevr olan Ayastefanos Antlaşması (1878) imzalanır. II. Abdülhamit Ruslar’ı durdurabilmek için İngilizler’e Kıbrıs’ı sunar. Kıbrıs geçici olarak İngiliz yönetimine verilir amma ve lakin İngilizler şartlı olarak girdikleri adayı Ağustos 1959’da Kıbrıs Cumhuriyeti ilan edilinceye kadar ellerinde tutarlar, adada hala bir üsleri bulunmaktadır.
Hâl böyleyken böyle. Hımm, hiç mi iyi bir şey yok canım bu tarih denen merette? Olmaz mı:Ruslar’dan çekinen Avrupalılar onları Ayastefanos Antlaşmasının yerini alan Berlin Antlaşmasına (1878) zorlarlar. Osmanlı için şartlar Ayastefanos’a göre daha hallicedir: Sırbistan, Bulgaristan, Romanya ve Karadağ ayrı birer prenslik olur, Bosna-Hersek vilayeti Avusturya-Macaristan’a bırakılır, Teselya Sancağı Yunanistan’a bırakılır vesaire ama Tuna Nehri üzerindeki Adakale unutulduğu ve ismi Berlin Antlaşmasında geçmediği için ada Osmanlı yönetiminde kalır.Adakale (Ada-Kaleh) Osmanlı tarafından 1691’de fethedilmiş, Romanya ile Sırbistan arasında, Tuna nehri üzerinde, uzunluğu 1800, genişliği 400 metre olan bir adadır. 1923’e kadar Osmanlı egemenliğinde kalan bu adacık Lozan Antlaşması ile Romanya’ya bırakılır. İşin enteresan tarafı İsmet Paşa Lozan’da Adakale için çok uzun süre direnir hatta görüşmeler kesilme noktasına kadar gelir. Sonra Ankara’dan gelen gizli bir telgrafla İsmet Paşa Adakale’den vazgeçer.1967’ye Romanya Sırbistan Tuna üzerine bir baraj yapınca Adakale sular altında kalır. Adada yaşayan çoğunluğu Türk 1000 kadar kişinin bir kısmı Romanya içine büyük bir kısmı ise Türkiye’ye göçer. Başbakan Demirel 13 Eylül 1967’de Romanya’yı ziyarete gider ve orada yaşayan Türkler’i yurda getirir.

Adakale’ye ilişkin netteki kaynaklar:
Tuna’ya gömülü son Osmanlı adası“Müslümana Ada Kaleh”Adakale’nin coğrafi konumuKıbrıs’ın İngiltere’ye kiralanması hakkında Devlet Arşiv’lerindeki bilgilere bu linkten ulaşılabilir.