Mary Ann Webster olarak sekiz çocuklu bir ailenin bebeği olarak 1874 yılında Londra’da dünyaya geldiğinde her kız çocugu gibi normal bir fiziğe sahipti. Hayatına hemşirelik yaparak devam eden Mary , manavlık yapan Thomas Bevan ile evlendikten kısa bir süre sonra yüzünde ve vücudunda anormal değişimler farketmeye başladı, Akromegali adlı bir hastalıktan kaynaklanan bu değişimler dört çocuklu genç kadını herkesten daha farklı bir hale getirmeye başlamıştı.Fiziksel değişimin yanı sıra şiddetli başağrısı ve görme yeteneginin azalması gibi sorunlarla da uğraşan genç kadın eşini kaybettigi zaman kendine ve dört çocuguna bakabilmek için mücadeleye başladı.
1914 yılında eşinin ölümüyle dört çocukla dul kalan Mary, çirkin kadın yarışmasını kazandıktan sonra 1920 yılında Sam Gumpertz tarafından Coney Island’s Dreamland SideShow’a dahil edildi. Mary Baven hayatının geri kalanında bu sirkte çalışmıştır ve çeşitli fuarlara katılmıştır. Yaşadıgı zamanda kendisine musallat olan hastalıgın getirdigi kötü görüntüyü çocuklarının ve kendisinin hayatını devam ettirmek için kullanmayı başarmış,öldügü 59 yaşına kadar çalışan Mary Ann Bevan o dönem insanlarının bu tür gösterilere meraklı olmasından dolayı maddi sıkıntı çekmemiştir.2000 li yılların başında İngiltere’de doğum günü kartlarına fotografı basılan Mary , Hollanda’lı bir hekimin istismar edildigi gerekçesi ile şikayet etmesi üzerine raflardan kaldırıldı.Akromegali‘nin diğer adı da konrolsüz büyüme hastalığıdır, hipofiz bezi aşırı büyüme hormonu salgılar ve ergenlik zamanında ortaya çıkarsa jigantizm denen devlik hastalıgı adını alır.Genellikle 30-60 yaş arası ortaya çıkar (Mary Ann Bevan’da 32 yaşında ortaya çıkmıştır) Önce yüz şeklinin bozulmasıyla kendini gösteren hastalık baş ağrısı, eklem ağrısı, yorgunluk, el ve ayak büyümesi ile belirtilerine devam eder.Büyüme hormonunun fazla salgılanması kalp ve solunum sistemini de etkilemeye başlar, ölüm riski normal insana göre 2 ile 4 kat arası artar.Bu hastalıga sebep olarak genellikle hipofiz bezindeki timörler gösterilebilir,timörün oluşturdugu baskı sonucu görme kaybı da oluşur.Belirtileri o kadar yavaştır ki hastalık oluştuktan ancak yıllar sonra teşhis edildigi görülmüştür. Ayaklarda büyüme, aşırı terleme, seste kalınlaşma,baş ağrısı, görmede azalma, eklem agrısı,kalp büyümesi, horlama, adet düzensizliği gibi belirtiler bu hastalık belirtilerindendir.Cerrahi müdahele ile timörün çıkarılması, ilaç ve hormon tedavisi akromegali hastalıgında kullanılan tedavi şekilleridir.
yorumlar
resim ürkütücü
yaşadıkları da çok üzücü.
Gayet çirkin-di, yazıyı okuyana kadar…
mama mia!
eskiden böyle fiziksel rahatsızlıklar veya engeller insanlara eglence aracı oluyormuş, şunlar da örnek:<a href=”http://www.hafif.org/yazi/benzersiz-anatomiler”>benzersiz anatomiler</a>
erkekten bile cirkin. ama onemli olan ic guzelligi degil mi?
muhakkak ama zaten bu görüntü bir hastalıktan dolayı sonradan oluşmuş bir sorun
hastalıktan oluşmasa bile klasik olucak ama insanlar dış görünüşleriyle dikkate alınmamalıdırlar
Kim demiş çirkin kadın yok diye, var işte..Hastalık falan, Allah verdi mi veriyor, çaresi yok..Güzel günlerin kıymeti bilinsin..
Neyse yine de durumuna ragmen kendi kendine ama öyle ama böyle hayatını idame ettirmiş o da bişeydir.
Yaklaşık 2 hafta önce bir adamla karşılaştım, yüzü yok gibiydi..Geceleri rüyama girdi, şimdi şimdi unutmaya başladım derken çarşı da yine karşılaştım, karısı da vardı yanında..Kimbilir ne oldu, ya hastalık ya da başka birşey..Allah kimseyi bu duruma düşürmesin, düşürdüyse de herkesten fazla yaşama gücü versin..
bizde bi bsketbolcu vardı sanırım öldü. o da muzdariptir akromegaliden. bir de akromegali el ve ayakların aşırı büyümesinden mütevellit el vücut koordinasyonu bozar.
evet o basketbolcuyu hatırladım şimdi
dizilerde de oynarmış gibi hatırladım ben de
galiba
ene
hastalık diyor, hastalık, aslında o da herkes gibiymiş. sonra böyle olmuş. cık cık cık
he
harita hava değişiminden dolayı şaşmış olabilir
hayır, yahu. gerekmez. orantısız büyüme olmuş vücudunda. çene kemiklerine dikkati çekerim.
ev yemeklerine devam et iyi gelir özlemişindir
Bence, o kadar da korkunç değil…
öyle tabi