istediğin olmayınca savuruyorsun pençelerini fütursuzca, düşüncesizce.. bir şey istediğinde en masum bakışlarını fırlatıyorsun.. nefret ve sevgiyi bir arada yaşatıyorsun.. kucağına alası geliyor okşayası sabahlara kadar.. ve bir anda o kucaktan atma isteği uyandırıyorsun ufak bir hareketinle..

canın sıkılınca arkana bakmadan çıkıyorsun kapıdan.. geri döndüğünde kapıyı açık bulacağından emin bir tavırla.. susuyorsun.. düşünüyorsun, korkutuyorsun bu halinle.. acaba ne zaman saldırıya geçecek diye diken üstünde oturtuyorsun.. tedirgin ediyorsun yaklaşınca, kuyruğunu sürtüp oyunmu isteyecek yoksa pençelerinimi savuracak diye.. döküyorsun yüzünü, öldürüyorsun bakışlarınla.. gömüyorsun beni yok bişi diyerek.. atıyorsun kenara işi bitmiş bir yumak gibi.. biliyorsun çünkü yumak gene karyolanın altında olacak geri döndüğünde..