KARİZMAYI DAĞITANLAR
“Karizmayı dağıtanlar” diye bir yazı okudum. Karizmayı dağıtanlarla ilgili örnekler verilmiş. Ben kendimden bir iki örnek vereceğim. Sonrasında sizlerin bu konudaki paylaşımlarını rica edeceğim.Onun öncesinde şunu sormak istiyorum: karizma dediğimiz şey nedir? Bildiğim kadarı ile karizmanın tam Türkçe karşılığı; büyüleyici bir özelliğe sahip olmaktır.
Karizma: Beğeni, kabul görme, iyi bir imaj olarak ta ifade edilebilir. Sevgi ve saygı kazandıran kişilik de diyebiliriz karizmaya.
Her neyse ben şunu biliyorum: Hiçbir insan mükemmel değildir. Her insan hata yapabilir ve kötü duruma düşebilir. Her hangi bir hata sebebi ile de insanın sahip olduğu sevgi ve saygı kazanımlarının yok sayılması doğru değildir.
İşte karizmayı dağıttığımı düşündüğüm birkaç örnek:

1-Önemli bir iş toplantısı. Programda toplantı öncesi eşlerinde katıldığı özel bir yemek var. Birbirinden değerli konuklarımız var. Misafirlerimizi kapıda karşılıyorum. Misafirlerimden birine masayı gösteriyorum: “Eşinizle birlikte sizi şu masaya alalım efendim.” Misafirim kulağıma eğildi ; “Hanımefendi eşim değil, kızım olur..” İşte o an yüzüme hücum eden kanın karizmamı nasıl dağıttığını sormayın… ( Be adam eşlerle gelinen yemeğe, ne diye kızını koluna takarak geliyorsun, değil mi?)
2-Misafirim ofisime gelmeden önce cepten aradı. Bir teklifi için ofisime uğrayacakmış. Daha ilk görüşmemiz. İsmi Ayhan. Sekreteryaya not bırakıyorum; “Misafirim gelecek, toplantıya geçmeden hemen alın içeri. Az sonra, “ Misafiriniz geldi efendim” diye haber geldi. Açık kapıdan sesimi misafirime duyurarak seslendim: “Buyursun gelsin Ayhan Bey”
Misafirim buyurmasına buyurdu da ben nasıl mahcup oldum sormayın. Ayhan bey değilmiş, Ayhan Hanımmış gelen. Kalın, erkeksi sesini telefondan net alamamış ve ben ismine bakarak onun bir erkek olduğunu düşünmüştüm. ( Sonrası mı, erkek erkeğe iş görüştük tabi)