KARISINDAN KURTULMAK İÇİN NE YAPMIŞ?İçinizde karısından kurtulmak isteyen adam var mı? Veya kocasından kurtulmak isteyen kadın?Madem gün gelip kurtulmak isteyecektiniz neden eş olarak kabul ettiniz? “Ah, ah, yaramızı deşme, bu aklım o zaman olsaydı” dediğinizi duyar gibiyim. Anlaşılan yanlış seçim yaptınız. Peki, sonrasında doğru seçim yapacağınız ne malum?
Demek ki evlilik müessesi ciddi bir seçimi, anlaşmayı, paylaşmayı, dayanışmayı ve sabrı gerektiriyormuş.Aşk ve sevgi ile başlayan bir birliktelik neden biter? Neden eş olamayız? Neden zamanla tüketiriz birbirimizi?
Sorunu eşimizde aramadan önce kendimizde aramamız gerekiyor. Paylaşacağım olay taraflar için önemli dersler içeriyor:
Çin’de yaşanan bir olay… Koca 29 yaşında. 9 yıllık evli. Bir de çocukları var. Karısı sürekli kendisi ile alay ediyormuş. (Bunu erkeğine karşı yapmayan kadın var mı, merak ediyorum.) Sebep: Az para kazanması. Bu yüzden karısı sürekli onu aşağılıyormuş.
“Az para kazanmak” Dünyaları kazansan karın için hep az para kazanan adam olarak görülmeye mahkumsun kardeşim.
Adam karısının bu dırdırlarına dayanamamış ve hırsızlık yapmış. Karı dırdırına katlanmak her yiğidin harcı değildir. Bunu kolay mı zannediyorsunuz? Karı dırdırı adamı ya deli eder ya da veli. Kahramanımız çok para kazanmak, karısının ithamından kurtulmak için mi, hırsızlık yapmış? Hayır… Yakalanıp, hapse girmek için…
Karısından kurtulmak için, yani onun dırdırından kurtulmak için çareyi bir şekilde kendini hapse attırmakta bulmuş.Oyuncak tabanca ile hırsızlık yaparken kendini yakalatmış. İstediği de olmuş. 4 yıl hapis cezasına çarptırılmış. Mahkeme kararı açıklanınca şöyle demiş: “Bir daha karımı görmeyeceğim için çok mutluyum..”
Son bir şey; İstanbul mezarlıklarından birinde bir mezar taşından bahsedilir. Mezar taşında ruhuna el Fatiha ibaresinden sonra şu yazılıdır: “Karı dırdırından ölen Halil Ağa”
Bayanlar bu “dırdır” ve “karı” tanımlamasına çok alınıyorlar biliyorum. Kaba ve nahoş bulmama rağmen “karı” ifadesini kullandım, istedim ki evlilikten sonra erkeğinin gözünde geldiği duruma kadınların dikkatini çekeyim.
Dırdır tanımlamasına gelince, bunu bir öz eleştiri kabul ederek, durumu gözden geçirebilirler diye düşünüyorum.
Bunu yaptığınızda çatışma ve tartışmaların azaldığını göreceksiniz, bana inanın.
yorumlar
Şu konuyu tartışmak isterim: evlilik aşkı bitiriyor mu?
ya bırak yemi bırakıp kaçıyosun yorum yapsın diye. net bi cevap vereyim uzatmayalım. aşık olmadan evlen o sorun kalmasın.
Yorum yapmak zorunda değilsiniz MANSONILIZED..Paylaşımlarımı ve görüşlerinizi alma isteğimi yem atmak olarak algılamanız üzdü beni :((
ders1. aşk, romantizm, sevgi, sadakat gibi afilli kelimelerle adlandırılmış bir çok kavram aslında bize öğretilen bize gösterilenden farklı anlamlar taşımaktadır.ders2. insanoğlu hayatını sürdürebilmesi için üremeye devam etmek zorundadır.ders3. evlilik aslında özellikle ataerkil toplumlarda , erkeğinin arkasını toplamak, doğurmak ve doğurduklarına bakmak gibi görevleri dolayısıyla kendi hayatını idame ettiremeyecek kadının ve çiftin dünyaya getirdikleri çocukların bakımını erkeğin sorumluluğu altında toplayan bir anlaşmadır.ders4. kadının ve erkeğin düşüncesi, hayata bakışları veya ne isim verirseniz, içgüdüsel olarak çok farklıdır. kadın kendisine en uygun erkeği bulup onun genleriyle anne olup yavrularına bakmak için güdülenmiştir. oysa erkek; kendi genlerinin hayatını sürdürebilmesi için tek bir kadına bağımlı olmadan bütün ihtimalleri değerlendirmek güdüsüyle yaşar..peki ulen bu kadar basit ise o zaman bu romantizm bu aşk zamazingosu nedir? herşeyin bütün bu söylediklerinden ibaret olduğunu ispatlamak için şimdi aşk ın yalan olduğunu aslında varolmadığını mı söyleyeceksin? dediğinizi duyar gibiyim..aşk vardır ve yapılan bir çok araştırmadan da anlaşıldığı gibi aşkın ömrü ortalama 3 yıldır. bu süre de hamile bir kadının bebeğini dünyaya getirip bebeğiyle ilgilenmek zorunda olduğundan herhangi bir şekilde kendisinin ve yavrusunun rıskını kazanamayacağı süreye denktir. 2.5-3 yaşlarına gelen bir çocuğun artık emzirilmesi gerekmediği gibi bakımı da ilk doğduğu zamanki kadar ağır olmayacaktır. bu süreden sonra anne yavrusunun bakımını bir başkasına emanet edip günün belirli saatlerinde yavrusundan ayrı kalabilir. (rısk kazanmak kavramını daha iyi kavrayabilmek için hayatta kalabilmek, yaşamak için avlanan veya herhangi bir çeşit tarım yapan ilkel insanoğlunu düşünmenizde fayda var)işte aşk duygusu da erkeğin genlerini sürdürebilmek için seçtiği kadının ve yavrusunun en azından 2-3yıl yalnız bırakmamasını sağlayan hormonlardan kaynaklanır.bu nedenledir ki bu bahsi geçen süre sonrasında erkek ya gizli gizli kaçamaklar yapacaktır yada olayı bitirmekten yana olacaktır yada yada bütün şalterleri indirip cami ziyaretlerine ağırlık verecektir. o zamana kadar çocukluğundan beri ona öğretilenler; iyi adam olmak, iyi bir baba olmak, iyi bir eş olmak, iyi bir aile reisi olmak, ölümsüz aşk gibi kavramların kendi yaşadıklarıyla artık örtüşmediğinin hergeçen gün daha fazla farkına varan erkek, çözümsüz bir suçluluk duygusuna kapılır.. orta yaş krizlerinin altında yatan sebeplerin büyük kısmı bu ve benzeri durumlardır. bunu da dilerseniz bir başka derste inceleriz kuzucuklarım..hadi bakiyim sarsılın ve kendinize gelip hiç bitmeyecek sonsuz aşk diye birşeyin gerçek olamayacağını iyice bir sindirin zaten eğer bu gerçek olsaydı herbir erkek veya kadın hayatları boyunca tek bir partnerden çocuk yapardı ve insanoğlunun sonu çoktan gelmiş olurdu.. ayrıca aşk, zaten sonu olduğu zaman daha da büyük bir değer kazanır. yoksa hayatınızın sonuna kadar süreceginden emin olduğunuz bir aşk çok sıkıcı ve uğrunda hiçbirşey vermeye yapmaya değmez birşey olup çıkardı.. aşıksanız değerini bilin değilseniz de aşık olmak için uğraşmayın zaten bunun kontrolümüzde olduğunu da düşünmüyorum..bu durumda yalan olan aşk değil, yalan olan evlillik kavramıdır. zorla güzellik olmaz..
be-goodıe ayrı bir başlık altında yazabileceğin içerikte bu dolu dolu yazıyı burada paylaştığın için teşekkür ederim
Aşkla evlendikten hemen sonra önceliklerin değişir, iki kişi yaşamaya başlarsınız..Onu düşünmek zorundasınızdır..Hastalandığında, işler yolunda gitmediğinde üzülmeye başlarsın..Aşkın yerini merhametli bir sevgi, yapmacıklıktan uzak sade bir yaşam tarzı alır..Evlilik aşkı öldürmez, şeklini değiştirir..Yerini huzur, birlikte yenen nefis bir akşam yemeği, koruma ve korunma hissi alır..
mutluluklar pillibebekuykuda ;)bu arada iki kişi beraber yaşamak için evli olmak şart değil.. söylemeden geçemedim
@pillibebekuykuda söylediklerine karşı gelecek değilim çünkü zaten benim anlattıklarımı ele alırsak senin olduğun kişi ve olduğun konum dolayısıyla aynen böyle düşünüyor ve hissediyor olman gerekiyor .
Benim olduğum bir konum yok, sadece güzel hisleri olan bir kadınım artık, Be goodie..Seçmek insanların kendi elinde, kendini tanıyan bilen bir kişi..Kendine en uygununu seçer zaten..Aşk ım çok büyük acı da çekerim diyen bir kişi hırslarının çok büyük tutkularının esiri olmuştur..Aşk bu değil..Aşk sevdiğini uyurken izlemektir belki de, sana gülümser, bilmeden..
Aşk veya evlilik; iki ayrı bedende tek ruh olmayı başardığınızda güzeldir…