Susmanın verdiği rahatlığın yanında terkedilişin hüzünüyle kendime gelmek isterken verdiğin o gülü buldum, kurumuş, solmuş ve eskimiş… İçinde gizlediği sevginin yok olmasını izlerken kırmızının saf hali yerine kusursuz bir siyahlık vardı. Gözlerimden inen iki damla gözyaşı üzerine düşerken attığı çığlık sana verdiğim sevginin ve değerlerin akibetini anlatmak için yeterdi aslında fakat sen duyamadın. Görmek istediğin gibi görüp, duymak istediğin gibi duydun… Ansızın ve açıklama yapmadan. Yaşanan tüm güzellikleri saklamış içinde bu kuru gül. Biriktirmiş… Acıların çığlıklarına kifayetsiz cümleleri eklerken olası bir geri dönüş için hep bir umut beklemiş. Geri dönmek kolay da eskisi gibi sevmek, geri döndüğün kadar kolay mı?