Gözleri dalıp gitmişti Mert’in. Kapıya bakmasına rağmen geçtiklerini içeri girince farketmişti. Gelmişlerdi sonunda, hem de birlikteydiler. Şimdi kolaylaşmıştı herşey. Bir taşla iki kuş vuracaktı belki de. “Haydi rastgele.” deyip bulunduğu yerden ayrıldı. Fakat plan biraz değişmişti. Kapının önünde olması gereken şey koridorlarda gerçekleşecekti. “Olsun!” dedi. “Seyircimiz daha fazla olur.” Emin adımlarla okul binasına girdi. Buraya daha önce de defalarca gelmişti ama başka amaçla. Şimdiyse ölümü kucaklayacaktı burada. Kantine bir göz attı. Kantine uğramamışlardı. “Ya derse girdilerse?” deyip sendeledi.Fakat ağır ağır merdivenleri çıkıyordu. Eli belindeki silaha takıldı. Ürpermişti. Duvara yaslanıp derin derin nefes almaya başladı. Hayır, bu iş bitmeliydi. Kendini toparlayıp ilerlemeye devam etti. Koridora açılan kapıya geldiğinde iyice kendini kaybetmişti. Kapı aralığından dolapların önünde beklediklerini gördü. Silahını eline aldı ve derin bir nefes alıp koridora girdi. Etratailer paniğe kapılmış, çığlıklar atıp sağa-sola kaçışıyorlardı. Semra ve arkadaşı ise olup bitenlere anlam verememiş, donakalmışlardı. Aralarında birkaç adım kalmıştı ki, Mert durdu ve silahını onlara yöneltti. Az önceki şaşkınlığı ve heyecanı geçmişti Semra’nın. Sanki bu olanları tahmin etmiş ve hazırlıklı gibi davranıyordu. Şimdi Mert ve Semra dışında herkes dehşet içindeydi. Oysa ölecek ve öldürecek olan kişiler çok rahattı. Ve Semra’nın secgili arkadaşı… O herkesten çok korkmuş gibi görünüyordu. Benzi solmuş, şaşırmış yüzüyle şaşkın şaşkın bir Semra’ya bir Mert’e bakıyordu. Semra’ya sıkı sıkı tutunmuş ve tirtir titriyordu. Ölüm korkusu ona herşeyi unutturmuştu. Kaçmayı tek çare olarak gördü ve kaçtı. İkisi de arkasından bakakalmış, Mert yüzündeki alaycı gülümsemeyi gizleyememişti.Başını öne eğmişti Semra: “Bu muydu benim sevdiğim güvendiğim kişi, bu mu beni mutlu edecek? Beni ölümün eşiğinde yalnız bırakan biri beni nasıl sevebilir, neyle mutlu edebilir? Oysa biri gerçekten sevmiş ve şimdi sevgisinin karşılığını alacak.” Bunları düşünürken Mert de silahı doğrultmuş öylece bekliyordu.”Hadi!” dedi Semra. “Bas tetiğe de bitsin bu işkence. Herşey son bulsun. Korkak birinin arkadaşlığıyla yetinmektense, beni seven birinin kurşunuyla ölürüm daha iyi.” Bunları söylerken gözleri parlamıştı, yüzündeki tatlı gülümseme hiç eksik olmamıştı. Fakat sözleri bittiğinde ağlamaya başlamıştı. Sendeliyor, ayakta zor duruyordu. Bu arada etraftakiler ne olup bittiğini anlamamış fakat çoğu kimse kaçmak yerine olayı izlemeyi tercih etmişti. Şimdi kafalarda beliren soru : Acaba Mert ateş edecek miydi?Mert bir adım geriledi ve tetiğe hafifçe dokundu. Herkes heyecanlanmış ve geri çekilmişti. Fakat Semra’da en küçük bir tepki yoktu ve sanki ölümü kabullenmişti. Sonrasında birkaç el silah sesi duyuldu. Koridoru koyu bir barut kokusu kapladı. Çığlıklar yükselmiş, oluşacak manzaraya şahitolmak istemeyenler gözlerini sımsıkı yummuştu. Silah sesleri kesildiğinde Mert elindeki silahı atmış, dolapları tüm gücüyle yumrukluyordu. Duvarın dibine bıraktı kendini. Hüngür hüngür ağlıyor, başını duvarlara vuruyordu. Sonra gözleri kapandı…
yorumlar
hımm sürükleyici bir yazı
hocam sen şimdi bu eylemde kullanılan mermilerin giriş ve çıkış açılarını hesaplattırırsın bize…
ülkeçek sosyopisikopat olduk,gazete almaya ana sayfayi acup okumaya korkar oldum her gün tecavüz ,cinnet cinayet, öç alma ,hunharca katletme ve intihar var ne üzücü 🙁
tebrikler güzel olmuş beni düşün düren mert in sevgisine mi sevgilisine mi üzüldügü semra hala ataktamı yerde yatıyormu ben ayata olmasını tercih ederim
vurdu mu kızı vurmadı mı ben anlamadım.
İnanmayacaksınız ama hikayenin tam ortasından girdim. Ezel dizisi gibi oluyor galiba. Bir sonraki yazıda başını ve sonra finali yazacağım. Devamı da var ama bakalım…
Hatesli esprini tuttum. Ama gerçek olmayacak korkma. Sen sazan soruyla uğraş. 777788 sayısının 77 ile bölümünde bölüm ile kalanın toplamı kaçtır?Bu soruyu isteyen herkes çözebilir…
önce finali sonra girişi yaz hocam, batmanle ajda pekkan da olsun daha bi karışsın…
yok ben bu tür soruları sevmiyom bana daha kollektif olcek. problem hesabı.havuza 1 deli taş atar, o taşı kaç kişi, hangi teknikle, ne kadar sürede, ne sebeple çıkartmaya çalışır. gibi mesela…