bildirgec.org

kampüs hakkında tüm yazılar

Kampüs Ağı Sosyal Ağ Gerçek İnsanlar Gerçek Eğlence Hemde Evinizin konforunda :)

kingofbet | 29 July 2011 18:17

Arkadaşlar Kampüs Ağı . Com açıldı. Türkiyenin Ücretsiz ve herkesin Katılabileceği Sosyal ağı.
Mutlaka ziyaret edip bir bakın. bütün paylaşımlar artık Burada üye sayımızda her geçen gün artıyor. oyun mu Oynamak İstiyorsunuz? Yoksa Müzik’mi Dinlemek İstersiniz? Yok ben Resim , video veya Müzik Paylaşacağım mı Diyorsunuz? Hayır ben Blog yazı yazacağım Diyorsanız Hepsi var. İstediğiniz herşeyi Yapabilirsiniz ve tamamen Türkçe….
www.KampusAgi.com

Üniversiteliler için sağlam bir alternatif forum” hürriyet kampüs”

firsatus | 20 January 2011 22:04

hürriyet kampüs Öğrenci olarak çok farklı forumlara üyeyim fakat belli bir seviye göremedim,beklediğimi bulamıyorum yani,arkadaşımın önerisiyle tıkladım.gençlik haber sitesi olarak hazırlanmış ve zengin içerik oluşturmayı başarmışlar. üniversitelerimizden muhabirleri var öğrenciler içinden seçilmiş özellikle… Üniversite öğrencilerinin kampüslerinden haberleri bulabileceği zengin bir site yapmışlar.Forum bölümünde eğlenceli vakit geçirebileceğiniz bir site, kampus forum’da ziyaretçi için hemen hemen hiçbir kısıtlama görmedim. üniversite öğrencilerine göre tasarlanmış bir site olduğundan üniversitelerin kampüslerini ulaşılabilir yapmışlar,ayrıca video ve fotoğraf yükleme seçeneği sunulmuş.Forum bölümü benim daha çok hoşuma gitti. Forumda kendi üniversiten için başlık açabilir ve üniversiteden hiç tanıma imkanın olmayacağı insanları buradan bulabilirsiniz.

Kampüste Cinayet

karuma76 | 25 October 2010 12:46

Gözleri dalıp gitmişti Mert’in. Kapıya bakmasına rağmen geçtiklerini içeri girince farketmişti. Gelmişlerdi sonunda, hem de birlikteydiler. Şimdi kolaylaşmıştı herşey. Bir taşla iki kuş vuracaktı belki de. “Haydi rastgele.” deyip bulunduğu yerden ayrıldı. Fakat plan biraz değişmişti. Kapının önünde olması gereken şey koridorlarda gerçekleşecekti. “Olsun!” dedi. “Seyircimiz daha fazla olur.” Emin adımlarla okul binasına girdi. Buraya daha önce de defalarca gelmişti ama başka amaçla. Şimdiyse ölümü kucaklayacaktı burada. Kantine bir göz attı. Kantine uğramamışlardı. “Ya derse girdilerse?” deyip sendeledi.Fakat ağır ağır merdivenleri çıkıyordu. Eli belindeki silaha takıldı. Ürpermişti. Duvara yaslanıp derin derin nefes almaya başladı. Hayır, bu iş bitmeliydi. Kendini toparlayıp ilerlemeye devam etti. Koridora açılan kapıya geldiğinde iyice kendini kaybetmişti. Kapı aralığından dolapların önünde beklediklerini gördü. Silahını eline aldı ve derin bir nefes alıp koridora girdi. Etratailer paniğe kapılmış, çığlıklar atıp sağa-sola kaçışıyorlardı. Semra ve arkadaşı ise olup bitenlere anlam verememiş, donakalmışlardı. Aralarında birkaç adım kalmıştı ki, Mert durdu ve silahını onlara yöneltti. Az önceki şaşkınlığı ve heyecanı geçmişti Semra’nın. Sanki bu olanları tahmin etmiş ve hazırlıklı gibi davranıyordu. Şimdi Mert ve Semra dışında herkes dehşet içindeydi. Oysa ölecek ve öldürecek olan kişiler çok rahattı. Ve Semra’nın secgili arkadaşı… O herkesten çok korkmuş gibi görünüyordu. Benzi solmuş, şaşırmış yüzüyle şaşkın şaşkın bir Semra’ya bir Mert’e bakıyordu. Semra’ya sıkı sıkı tutunmuş ve tirtir titriyordu. Ölüm korkusu ona herşeyi unutturmuştu. Kaçmayı tek çare olarak gördü ve kaçtı. İkisi de arkasından bakakalmış, Mert yüzündeki alaycı gülümsemeyi gizleyememişti.
Başını öne eğmişti Semra: “Bu muydu benim sevdiğim güvendiğim kişi, bu mu beni mutlu edecek? Beni ölümün eşiğinde yalnız bırakan biri beni nasıl sevebilir, neyle mutlu edebilir? Oysa biri gerçekten sevmiş ve şimdi sevgisinin karşılığını alacak.” Bunları düşünürken Mert de silahı doğrultmuş öylece bekliyordu.
“Hadi!” dedi Semra. “Bas tetiğe de bitsin bu işkence. Herşey son bulsun. Korkak birinin arkadaşlığıyla yetinmektense, beni seven birinin kurşunuyla ölürüm daha iyi.” Bunları söylerken gözleri parlamıştı, yüzündeki tatlı gülümseme hiç eksik olmamıştı. Fakat sözleri bittiğinde ağlamaya başlamıştı. Sendeliyor, ayakta zor duruyordu. Bu arada etraftakiler ne olup bittiğini anlamamış fakat çoğu kimse kaçmak yerine olayı izlemeyi tercih etmişti. Şimdi kafalarda beliren soru : Acaba Mert ateş edecek miydi?
Mert bir adım geriledi ve tetiğe hafifçe dokundu. Herkes heyecanlanmış ve geri çekilmişti. Fakat Semra’da en küçük bir tepki yoktu ve sanki ölümü kabullenmişti. Sonrasında birkaç el silah sesi duyuldu. Koridoru koyu bir barut kokusu kapladı. Çığlıklar yükselmiş, oluşacak manzaraya şahitolmak istemeyenler gözlerini sımsıkı yummuştu. Silah sesleri kesildiğinde Mert elindeki silahı atmış, dolapları tüm gücüyle yumrukluyordu. Duvarın dibine bıraktı kendini. Hüngür hüngür ağlıyor, başını duvarlara vuruyordu. Sonra gözleri kapandı…

Googlle Hindistanda Bir Okul Açtı! Ama İsim??

admin | 06 January 2010 17:54

Google’da çalışma fikri birçok mühendis için rüya niteliğinde. O zaman, kariyer yapmak için “Googlle Institute of Software Studies”a girme fikri mantıklı gelmeye başlıyor değil mi? Ama bir saniye, burada bir yanlışlık mı var?

Görülen, birkaç “şakacı” insanın Google’ın ismini kullanmakla kalmayıp, logosunu hatta “favicon”unu çalarak insanları bu sahte online üniversiteyle Google arasında ilişki bulunduğunu göstermeye çalıştığı. “Geleceğin Mühendisleri İçin Okul” olarak açılan Googlle Enstitüsü online eğitim okulu olarak meşru -kandırmaya yönelik ismi ve ölü linklerinin yığınla olması dışında- görünüyor.

Enstitü iki tane sertifika sunmakta: Birincisi, sizi Windows ve Linux “Profesyöneli” yapan “GCPA – İleri Bilgisayar Teknikleri Alanında Googlle Sertifikası”, ikincisi ise photoshop gibi sizin kullanıcı-odaklı yeteneklerinizi geliştiren “GCPE – E-Ticaret Alanında Googlle Sertifikası”. Bu iki kursun da tamamlanması için iki sene gerekmekte. Fakat zamanı değerli bulanlar için 60 ile 90 gün arası süren, bilgisayar becerilerinizi geliştiren ve size “GOOGLLE” sertifikası sunan “Hızlandırılmış Kurslar” da bulunmakta. Aman Allahım.. Googlle sertifikası!

12 Adımda Yeni Başlayanlar İçin Erasmus…

cossack35 | 20 July 2009 14:27

YENİ BAŞLAYANLAR İÇİN 12 ADIMDA ERASMUS…

Adım1: Gideceğiniz ülke kesinleştiği gün( Örn: Lizbon/Portekiz) facebook profil sayfanızın yaşadığı şehir kısmına Lizbon/Portekiz yazmayı kesinlikle ihmal etmeyin. Erasmus takriben 4 aylık bir süreçtir. Bu süreçten 3 ay önce ve erasmustan geldikten 3 ay sonrasında dahi Lizbon/Portekiz kısmını düzeltmeyin. Bu yazının yaklaşık olarak 1 sene boyunca profilinizde kalmasını sağlayın. Kişi listenizdeki herkesin sizin Avrupa görmüş süpersonik bir insan olduğunuzdan yeterince emin olduktan sonra isteğe bağlı olarak yaşadığınız şehir kısmını eski haline getirin.
Adım2: Erasmusa gitmeden önce arkadaş ortamınızı “ ay inşallah Türk’lerin çok olduğu bi yere gitmem! Ben yabancılarla takılmak istiyorum gibi diyaloglara gark edin.” Ortam içinde yeterince itici olduğunuzdan emin olduktan sonra gönül rahatlığıyla erasmus yollarına düşebilirsiniz.
Adım3: Oraya gider gitmez yapacağınız ilk iş kendinize facebook üyeliği bulunan yabancı bir arkadaş edinmek olsun. Çünkü bu arkadaşınızı listenize eklediğinizde “Hede Hödö ve Vladimir Ivanov arkadaş oldular” şeklindeki iletiler tüm arkadaşlarınız tarafından görülecektir.
Adım4: Facebook listenize eklemek yeterli midir? Tabi ki hayır… Mümkün olduğunca fotoğraflarına yorum yapıp, yazdığı saçmasapan manasız iletileri dahi beğenmeye çalışın. Beğenin ki: “Hede Hödö, Juan Pablo Carrusca’nın bağlantısını beğendi” şeklinde iletiler arkadaşlarınızın bültenlerinde yer bulsun…
Adım5: Kesinlikle ama kesinlikle msn iletileriniz Türkçe olmasın. Erasmus sürecinde pek tabi ki İngilizce iletiler kullanın. Türkiye’deki arkadaşlarınız size mesaj attığı zaman kesinlikle cevap vermeyin. Bu sizin için bir eksi puan olur. Tüm dikkat ve koordinasyonunuzu Lizbon’daki yabancı arkadaşlarınıza kanalize edin.
Adım6: Erasmusda edindiğiniz Türk arkadaşlarınızla dahi facebooktaki fotoğraf altı yorumlarında İngilizce mesajlaşın. Türkiye’deki arkadaşlarınızın attığı Türkçe mesajları görmezden gelip katiyen cevap yazmayın. Yeterince vefasız olduğunuzdan emin olduktan sonra bir sonraki adıma geçebilirsiniz.
Adım7: Ne kadar parti varsa hepsine iştirak edip, partinin tamamını eglenmeye değil, fotoğraf çektirmeye adayın. Önemli olan eğleniyor olmanız değil, arkadaşlarınızın sizi eğleniyor zannetmesidir. Fotoğraf çekip facebook a koymadığınız sürece gittiğiniz partinin bir ehemmiyeti olmayacaktır. Facebook albümünüzde en az 300 parti fotosunu bulundurmaya dikkat edin…
Adım8: Mutlaka ama mutlaka partilerde yabancı arkadaşlarınızla pek samimi fotoğraflar çektirin. Türk erkekleri/kızları yaptığında “kıroluk/bayağılık” olarak adlandıracağınız hareketleri Avrupalı arkadaşlarınız yaptığında cute, cool, sweet, lovely gibi sıfatlarla kalıplandırın.
Adım9: Eğer İtalya’ya yolunuz düşerse “Pisa Kulesi’nin eğik kısmını düzeltmeli” fotoğraf çektirmeyi kesinlikle ihmal etmeyin. Bunu yaparken çok yaratıcı ve komik olduğunuzu zannedin.
Adım10: Türkiye’ye dönüş zamanı yaklaştığında iletilerinizden “it’s time to move on ” “i will miss all of you so much ” gibi cümleleri katiyen çıkarmayın.
Adım11: Türkiye’ye, komik olduğunu zannettiğiniz bir çok sıkıcı anıyla dönün. Herkesin anıları deli gibi merak ettiğini, dinlemek için can attığını zannedin. Sürekli “burayla” “orayı” karşılaştırın. Arkadaşlarınızın sıkılıp konuyu değiştirme çabalarını görmezden gelin. Mezun olunca ilk işinizin “oraya” yerleşmek olacağı gibi asla gerçekleşmeyecek hayallerinizden bahsedin. Karşı tarafın bayıldığından emin olduktan sonra bir sonraki adıma geçin.
Adım12:En son adım erasmus görmüş bir insan olarak bu yazıyı yazan arkadaşınıza çemkirin. Ne kadar abartılı bir yazı olduğundan söz edin. Yorumunuzu yazıp gönderdikten sonra yaşadığınız şehir kısmında Lizbon/Portekiz yazdığını görüp, hemen değiştirin…

Tebrikler 12 adımda erasmus programını başarıyla bitirdiniz 

Kaçak

PilliGazete | 10 July 2009 12:59

http://www.sabah.com.tr/Yazarlar/ardic/2009/07/09/kacak

Fashion Bloggers Wanted!

safebet | 17 November 2008 10:12

Giyim markası Adil Işık‘ın genç alt markası olan adL ‘nin sezon temasını kampüs yaşamı olunca, sitesinde genç kızların kaleminden modayı, gençlerin yaşam tarzını, müziği, dahası popüler kültürü günü gününe takip edilebileceğimiz bir blog sayfası ile sunmuş. Eğlenceli ve cıvıl cıvıl olmuş. Blogger olmak için başvurular devam ediyormuş.

Yıldız Teknik Üniversitesi Bilişim Günleri

serversistemci | 13 November 2008 14:57

Yıldız Teknik Üniversitesi  Bilişim Günleri
Yıldız Teknik Üniversitesi Bilişim Günleri

Yıldız Teknik Üniversitesi’ nin bu yıl 8. sini düzenleyeceği Bilişim Günleri Etkinliği 12-14 Kasım 2008 tarihinde Yıldız Teknik Üniversitesi Merkez Kampüsü Oditoryum Salonunda gerçekleşecek.

Etkinliklerde gerçekten güzel olaylar bulunmakta sıralayacak olursak ;

12 Kasım çarşamba
10.15 – 10.20 Açılış Konuşması
10.30 – 11.00 Altuğ Acar – Turkcell Mobil Dünyada bizi neler bekliyor
11.00 – 12.00 Verda Emiroğlu – Turkcell Teknoloji Geleceğe YÖn Verenlerden Olma
13.00 – 14.00 Bilginç IT Akademi – Oracle Hakkında
14.15 – 17.15 Daron YÖndem – Silverlight 2.0
17.30 – 18.30 Daron YÖndem – WPF
———————————