hint edebiyatında kadın nasıl anlatılmış:Kolay söylenmeli bir kadının adı, anlaşılır olmalı, tatlı olmalı uzun hecelerle bitmeli bu ad ve bir duaya benzemeli. Çocuk doğurmak, çocuk yetiştirmek, ev islerine bakmak..İste kadının vazifeleri. Kendi başına buyruk olmamalı kadın: küçükken babasının sözünden çıkmamalı, evlenince kocasının. Dul kalınca oğluna itaat etmeli. Hep güler yüzlü olmalı kadın. Evini akıllıca idare etmeli. Hem çok az para harcamalı, hem kocasını rahat ettirebilmeli.Erkek bu, ayağı sürçebilir, başkalarına kaptırabilir gönlünü.kadın anlayışlı olmalı. kocasının hiçbir meziyeti olmasa bile, Tanrılar gibi saymalı onu.başka biri şöyle tanıtmış:”Tanrı bir de baktı ki bütün harcı tükenmiş, kadını nasıl yaratsın… Ayın yuvarlaklığını, sarmaşığın kıvrılışını, asma filizlerinin yapışkanlığını, çimenlerin titreyişini, sazlarınbükülüşünü, çiçeklerin kadifesini, yaprakların hafifliğini, fil hortumunun zarif biçimini, ceylanın bakışını, peteğin hendesesini, gün ışığının neşesini, bulutların gözyaşlarını, rüzgarın kaprisini, tavşanın ürkekliğini, tavusun kibrini, papağanın göğsündeki yumuşaklığı, elmasın sertliğini, balın tatlılığını, kaplanın zalimliğini, ateşin yakıcılığını, karın serinliğini, ala karganın gevezeliğini, kumrunun ötüşünü, turnanın riyakarlığını, Sakravaka’nın sadakatini bir araya getirerek kadını yaratmış ve onu erkeğe sunmuş”bu da kadının hikayesi:Başlangıçta kainat Atman’dı. İnsana benziyordu Atman. Etrafına bakındı, kendinden başka bir şey göremedi. Söylediği ilk söz şu oldu: Yalnız Ben varım. Böylece “Ben” kelimesi doğdu. Bunun içindir ki birine “kim o?” diye seslendiğimiz zaman “Ben’im” der, sonra adını söyler. Atman korktu, yalnız kalınca korkmamız bundandır. Atman: “madem ki yalnız Ben varım, kimden, neden korkacağım?” diye düşündü. Öyle ya! niçin korkacaktı. Ama keyifli değildi Atman. Bunun içindir ki yalnızlıktan hoşlanmayız.Atman ikileşmek istedi.. Hem kadındı, hem erkek. İkiye bölündü. İlk karı-koca çıktı meydana. Kendimizi yarım hissetmemiz, erkeğin kadına, kadının erkeğe ihtiyaç duyması bundandır. Erkek Atman’la dişi Atman’ın birleşmesinden biz insanlar dünyaya geldik. Sonra bin bir kalıba girdi Atman:hayvan oldu, ‘bitki oldu. Agni de ondan fışkırdı, Soma da…(iyi ki pata-copy var sonra ne olurdu halim)