Duymuşsunuzdur; bir müftü efendimiz, yaklaşan Kurban Bayramı’nda “kadınların kurban kesip kesemeyeceği” gibi gayet “mühim” bir konuda fetvasını vermiştir..Müftü efendi: “..Hanımlar kurban kesebilirler, ama işte erkeklerin kesmesi âdet olmuştur. Kadınların kurban kesmelerinde asla bir sakınca, dini mahsur yoktur. Ancak her önüne gelen kurban kesemez. Kurban kesmek güç de gerektiriyor.” buyurmuş..Ben de sayın müftüyle aynı görüşteyim: Kadınlarda dinimizce kurban kesebilir, ancak unutulmaması gerekir ki bir de “adet ve görenekler” diye bir husus var..Öncelikle, hayvan kesmek güç gerektiren bir iştir; öyle her önüne gelen -misal kadın- kurban kesemez..Daha önemlisi, adetlerimiz, kurbanı erkeğin kesmesini bize söyler, kadının değil..Size daha da önemlisini söyleyeyim mi?. Söylediğimde hiç şaşırmayacağınıza bahse de girerim..Bu diyarlarda bildiğiniz üzre, bir de “töre hazretleri” vardır, ki kendileri bırakın kadının kurban kesmesine, tek başına sokağa çıkmasına bile zor izin verir..Aslında müftü efendiler dahil herkes bunu benden daha iyi bilir, ama yine de açık olarak söyleyecek olursam; töre gereği, kadın kurban, murban kesemez, lakin -ailedeki herhangi bir erkeğin sözünü dinlememek gibi- yeterli şartlar oluştuğunda ise, kendisi, durumu en müsait olan bir er kişi tarafından, rahatlıkla kurban edilebilir..Töre gereği kadın kurban edilmiştir ve zavallı kadına devletimiz ya da medyamızca isim bile takılmıştır: “Töre Kurbanı

“..Vel hasılı, bizde kurbanlar Kurban Bayramı’nda, kadınlar, Allah’ın her günü kesilirler..