Radikal’deki haberi okuduğumda hepimizin farklı şiddetlerde maruz kaldığı ve fakat yapılanları çoğunlukla suç adletmediğimiz, hiç aklımıza gelmeyen haklarımız olduğunu farkettim ve araştırmacıların kutsal kitabı google’ı açtım önüme…

Neler buldum neler, meğerse sadece yurtdışında değil, ülkemizdeki çalışanlar da birçok konuda haklarını aramaya ve bilinçlenmeye başlamışlar.Öncelikli düşüncem, TDK’nın “mobbing” kelimesi için, türkçe bir karşılık bulmasının yerinde olacağı yönünde, İngilizce “mobbing” kavramı, “mob” kökünden geliyor. “Mob” sözcüğü, aşırı şiddetle ilişkili ve yasaya uygun olmayan kabalık anlamında. Sözcük Latince “mobile vulgus” dan türemiş. “Mobbing” sözcüğü ise çevresini kuşatma, topluca saldırma ya da sıkıntı verme anlamında kullanılıyor.Konuya başlamadan burdan ve şurdan daha detaylı bilgi almanızı tavsiye ederim.Olayı kısaca aktarmak istiyorum; Jeoloji Mühendisleri Odası’nda görev yapan Sn. Tülin Yıldırım, 2004 seçimleri sonrası yönetimin değişmesi ile birlikte başlayan, yöneticilerinin aşağılamalarına ve hakaretlerine maruz kalmış ve bu durum “istifa et” baskısına kadar dayanmış, Sn. Yıldırım ise yılmamış ve bu konuda açılacak gelecekteki davalara örnek teşkil edebilecek bir sonuçla nihayetlenen bir dava açmış, gerçekten büyük bir cesaret örneği.Bu olayın ardından kurumun yaptığı açıklama ise buradaBu durumda olan kişilerin başvurabileceği birkaç yöntem buldum naçizane, öncelikle farkında olmak ve cesaretle olayın üstüne gitmek gerekiyor kesinlikle…Tavsiyeleri inceleyin bu link ve şu linktekiKanıt toplamak çok önemli, bu durum patronu alehine tanıklık yapacak kişiler için de zor bir süreç, yargıdan olumsuz karar çıkan bazı davalar AİHM’e de gitmiş.Konuyla akademik anlamda ilgilenenler için Beykent Üniversitesi Yrd.Doç.Dr.Sevda ERGENEKON’un “İşyerinde Duygusal Taciz (Mobbing)” konulu makalesi ise burada.