bildirgec.org

aihm hakkında tüm yazılar

Kayıp Otobüsün Yolcuları

oingo boingo | 26 May 2010 09:46

Gidişi olmayan bir ayrılış düşünün. Sabahın erken saatlerinde. Uyanmanız gerekti; her sabah olduğu gibi. Ve işe gitmek tabi ki. Bu da her sabah olduğu gibi.

Fakat o sabah ki, 13 Mayıs 1964 sabahındaki ayrılış, bir başka ayrılıştı ekmeğinin peşinde olan, Larnaka’nın Türk kesiminde yaşayan 11 Türk canı için. Geri dönüşün ne yazık ki olamayacağı bir ayrılıştı.

Yine her sabah olduğu gibi, otobüslerde yerlerini aldılar. İki otobüstüler; aynı anda aynı yere hareket eden iki otobüs. Fakat aynı yere ulaşamayacak iki otobüs.

Doktor kararıyla türbanı çıkardı

nzright | 03 July 2008 16:20

Mustafa Topaloğlu‘nun türbanlı eşi başını açmış. Ve gerekçesi de bi hayli ilginç.

Derya Topaloğlu, türbanını çıkarma nedeni olarak : “Taktığım türbandan dolayı, saç diplerim yara oldu. Yaklaşık 6 ay tedavi gördüm, daha sonra da takmayı bıraktım” demiş.

Alevilerden AKP’ye sert yanıt

xvolvox | 15 December 2007 13:28

Aralarında yazar,sanatçı,edebiyatçı ve Alevi örgütlerinin gazetelere ilan vererek Akp’nin Alevilere yönelik politikalarını samimi bulmadıklarını ve bu gidişatı kaygıyla izlediklerini duyurdular.
Amasya’da Alevi kız öğrencilerin okul değiştirmesine neden olan olayların da hatırlatıldığı ve bu yaşanan olayların istisna olarak değerlendirelemeyeceğini bu olayları da mahalle baskısı olarak görmenin hıyanetten başka bir tanımı olmadığını belirttiler.Ayrıca baskı ve sindirmeler sürerken Akp’nin Alevi açılımlarını gündeme getirmesini de gayri samimi ve art niyetli bulduklarını belirttiler,şayet Akp samimi ise AİHM’in zorunlu din dersi yönündeki verdiği kararları uygulasın dendi,duyuruya Alevi olmayan yazar,sanatçı,edebiyatçılar da destek verdi.
Haberin Devamı

İşyerinde Duygusal Taciz (Mobbing)

qtarantino | 30 January 2007 09:34

Radikal’deki haberi okuduğumda hepimizin farklı şiddetlerde maruz kaldığı ve fakat yapılanları çoğunlukla suç adletmediğimiz, hiç aklımıza gelmeyen haklarımız olduğunu farkettim ve araştırmacıların kutsal kitabı google’ı açtım önüme…

Neler buldum neler, meğerse sadece yurtdışında değil, ülkemizdeki çalışanlar da birçok konuda haklarını aramaya ve bilinçlenmeye başlamışlar.
Öncelikli düşüncem, TDK’nın “mobbing” kelimesi için, türkçe bir karşılık bulmasının yerinde olacağı yönünde, İngilizce “mobbing” kavramı, “mob” kökünden geliyor. “Mob” sözcüğü, aşırı şiddetle ilişkili ve yasaya uygun olmayan kabalık anlamında. Sözcük Latince “mobile vulgus” dan türemiş. “Mobbing” sözcüğü ise çevresini kuşatma, topluca saldırma ya da sıkıntı verme anlamında kullanılıyor.Konuya başlamadan burdan ve şurdan daha detaylı bilgi almanızı tavsiye ederim.
Olayı kısaca aktarmak istiyorum; Jeoloji Mühendisleri Odası’nda görev yapan Sn. Tülin Yıldırım, 2004 seçimleri sonrası yönetimin değişmesi ile birlikte başlayan, yöneticilerinin aşağılamalarına ve hakaretlerine maruz kalmış ve bu durum “istifa et” baskısına kadar dayanmış, Sn. Yıldırım ise yılmamış ve bu konuda açılacak gelecekteki davalara örnek teşkil edebilecek bir sonuçla nihayetlenen bir dava açmış, gerçekten büyük bir cesaret örneği.
Bu olayın ardından kurumun yaptığı açıklama ise burada
Bu durumda olan kişilerin başvurabileceği birkaç yöntem buldum naçizane, öncelikle farkında olmak ve cesaretle olayın üstüne gitmek gerekiyor kesinlikle…
Tavsiyeleri inceleyin bu link ve şu linkteki
Kanıt toplamak çok önemli, bu durum patronu alehine tanıklık yapacak kişiler için de zor bir süreç, yargıdan olumsuz karar çıkan bazı davalar AİHM’e de gitmiş.

1 Milyon Kişi AİHM’ne Gidiyor…

tenedian | 18 October 2006 12:46

Süheyl Batum
Süheyl Batum

Bahçeşehir Üniversitesi Fransa Ulusal Meclisi’nde kabul edilen “Ermeni Soykırımı’nın İnkarını Cezai Yaptırıma Bağlayan Yasa Önerisi”ne karşı hukuki yollarla mücadeleyi başlattı.
Rektör Prof. Dr. Süheyl Batum, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi nezdinde açılacak dava ile ilgili olarak 14.10.2006 tarihinde yaptığı açıklamada “düşünce özgürlüğü ve özel yaşamın ihlal edilmesi gibi durumlarda sadece bir yasanın varlığı durumunda dahi, bu yasanın uygulanması tehlikesi altında bulunan kişileri “potansiyel mağdur” olarak kabul etmiştir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi böylece yasanın o kişiye uygulanmasını beklemeden doğrudan uygulama yapma hakkı vermiştir. Bahçeşehir Üniversitesi olarak ilgili yasa önerisini kabul edilemez buluyor, potansiyel mağduriyet kavramından yararlanarak hukuk mücadelesini başlatıyoruz.” demiştir.
Bahçeşehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi mücadelenin ilk aşamasında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne göndermek üzere dava dilekçesini hazırlamaya başladı.
Detaylar burada