Birkaç saat once istifa ettim…

bu sabah kendimi yataktan çıkmak için epey zorladım ve yastıgımdan doğruldugum da yazacagım dilekçeyi nası o cam masaya doğru uzatacagımı düşündüm.yarım saat saclarımı taradım ve son iş gunum de ne giysem diye düşünürken, Mesai arkadaslarımdan birnin yılbaşı hediyesi olarak aldıgı kazağı ilk defa giydim ve ofise doğru yola çıktım. Kartımı giriş için son kez bastım ve asansörü çağırıp ilk defa kalırmı acaba diye kaygı taşımadan sistem katına çıktım.

Çilekli süt içtim-herkese gunaydın dedim ve hepsinin yuzune tebessum ettim. maillerimi check ettim ofiste benim dışımda herkes normal gözüküyordu. 10.30 gibi müdürüme toplantı odasında görüşme talep ettim saat 11e okeylendi. Dilekçemi yazdım – imzamı attım ve dosyamın arasına sıkıştırıp toplantı odasına çıktım. dilekçemi ellerinin yakınına doğru uzattım ve Yüzüne baktım. rengi atmış gibiydi bir süre bakakaldı. “ama ama ama ama nası olur bu kadar ani” sayıklamalarından sonra sıra bana geldi ve konuştum. bugun burada ki son gunum ilk gunum ki kadar canım sıkkın. ve pazartesi yeni bir ilk iş gunu yaşayacagım. Haberler-metinler-olaylar-flashlar-demeçler…

serverlardan- kafamı karıştıran kodlardan ve dns sunucularından uzakta hayatın çok fazla içine doğru ilerleyecegim. kazık atacaklar birbirlerine ben izleyecegim- köşelerinden yalan satırlar fırlayacak ben gülecegim-yolsuzluk yapacaklar bir diğeri sussun diye payını verecekler ve çark yine eskisi gibi dönmeye devam edecek. Dun gece ki ağır kasvetli toplantıdan beri hala içimde WASP çalıyor. Kill F*ck Die ve Chainsaw Charlie… offf.

aklım sen beni koru!

(arz ederim…)