Gerçekten zor gündür ilk gün. Görüşme yapmaktan bile zor gelir. Yeni beklentiler, yeni yüzler, yeni masa, yeni telefon, yeni e-mail adresi, yeni iş adresi. Yepyeni bir hayat sizin için başlar. Ama bu başlangıç genelde sancılı olur.
@work
İlk başta çocuk gibisinizdir. Her söyleneni koşulsuzca gerçekleştirmek için elinizden gelen çabayı sarfedersiniz, kendimi göstereceğim diye bir durum içine de girebilirsiniz. Ne kadar profosyonel olsanız da yeni başlangıçların hep güzel olması için uğraşırsınız acemice. Bazen size işinizi nasıl yapacağınızı gösteren insanlar olur. İşlerin nasıl yürüdüğünü belirtirler.Dinlersiniz, dinlersiniz, yorulursunuz. Bir anda o eski şirketinize bildiğiniz işe, arkadaş ortamına geri dönmek istersiniz. Ama olmaz. Artık adımlarınız atılmıştır. Yeni işler, arkadaşlıklar kurulacaktır belki eskisinden iyi, bir bilinmez. O ilk günün akşamına kafanızı yastığa koyunca rahatladığınızı, iyi ki bu noktadayım diye düşünebildiğiniz sürece içiniz rahat edecektir. Günler birbirini kovalayacak ve bünye alışacaktır yenilere.Günler geçtikten sonra ilk gününüzün konuşması geçer sizden eskilerle birlikte. Ne kadar ürkmüş çömezdin derler, gülüşürler. Acımsı bir gülümseme oluşur sizde. Hatırlarsınız o ilk günü, stesini ve şu anda bulunduğunuz zamanı mukayese edersiniz. Ama zordur gerçekten ilk gün.
yorumlar
İkinci paragrafa hiç katılmıyorum. Kendimi göstereceğim diye değil, bu allahın belası yerde ne işim var diyorum. Sonra herkesin tanışma ve sosyalleşme çalışmaları da beni yoruyor. Yahu bi susun, beni rahat bırakın diyesim geliyor. Israrla herkes de “hoşgeldin” muhabbeti.Antisosyal biri olarak bütün iş değişikliklerim benim hayatımı kaydırıyor.
bana çok uydu bu tasvir… ilk günlerim geldi aklıma da içim burkuldu… ne kadar temiz pırıl pırıl bakıyormuşum iş hayatına… 17 yılda öyle bir değiştirdiler ki beni kendim tanıyamıyorum…
hım
Hele bir de kendi işinin ardından devlet dairesine giriyorsan üüüüf.Sorma gitsin…
zordur sosyal olmayanlar için.. hele bir de ayrı bir oda verdilerse.. belki aylar sonra bile kaynaşamazsınız insanlarla..ışıklarımı kapatır, jaluzileri indirir öyle çalışırdım.. korkarlardı insanlar odaya girmeye.. karanlıkların içinde bir adam..aslında korkan belki de o mağarasına saklanıp güneşten, hayvanlardan, insanlardan kaçan leopardır.. kimbilir..?ilk gün.. sonraki gün.. ve daha sonrası..ortama adapte olmaya pek de elverişli olmayan yapım dolayısı ile hep acı verir değşiklikler bana..ama değişim kaçınılmazdır.. her an değişmektedir hayat.. her saniye yenilenmektedir dünya.. ve leoparların nesli tükenmek üzeredir..
hımmm