[Rec]
[Rec]

Yazı özellikle ikinci filmle ilgili ayrınıtılı bilgi ve fotoğraflar içerir. İzlemeyenlerin dikkatine.

İspanyol korku filmi ”[Rec]” , 2007 yılında çeşitli festivallerde gösterildikten sonra, Kasım ayında İspanya’da genel gösterime girdi. Kısa süre içerisinde ünü tüm dünyaya yayılan film, Amerika’da sinemalarda gösterime girmemesine rağmen DVD olarak satışa sunuldu. Ardından Amerikan yeniden çekimi ”Quarantine” (Karantina) için yapım hakları satın alındı. Aynı hızla filme çekilen ”Quarantine”, ”[Rec]”in hikayesinden, çekimlerine kadar birebir kopyası olmasına rağmen ününün dünyaya yayılması açısından başarılı oldu. Muhtemelen yapımcılarına ve orijinal filmin yapımcılarına kazandırdığı paralar dışında başka da bir başarısından söz edilemez. Ülkemize filmin gelmesi de bu sayede oldu ve ”[Rec]: Ölüm Çığlığı” adıyla vizyona girdi. İlk filmin konusu için şuraya bakabilirsiniz. Filmde, sıradan insanların yaşadığı sıradan bir apartmanda hızla yayılan tehlikeli bir virüsün kontrol altına alınması için bina karantinaya alınıyordu. Hikaye, sakinlerinin yanı sıra, yerel bir televizyon kanalının çalışanları, itfaiyeciler ve polislerin de içinde bulunduğu mekanın içindeki korku dolu anları anlatıyordu. Çok sıradan ve basit görünen hikaye, filmin tek bir kameradan (handy-cam) sahte-belgesel havasında çekilen görüntüleriyle korku sinemasında şimdiye kadar eşi benzeri görülmemiş gerçekçi bir virüs salgını hikayesi sunuyordu.

[Rec]
[Rec] 2

Kısa süresine rağmen oldukça hızlı gelişen olaylarıyla etkileyici olan film, özellikle son 15 dakikasında zirveye çıkan gerilimiyle son dönemin en etkili korku filmlerinden biri olarak anılmayı sonuna kadar hakediyordu. Aslında filmin, çekim tarzı da yenilikçi bir hareket değildi. ”The Blair Witch Project” (Blair Cadısı) filmiyle hatırlanacak bu tarz, yakın zamanda ”[Rec]”ten önce de sonra da çeşitli filmlerde kullanılmaya devam etti. Ama belki de hiç biri [Rec] kadar etkili olmadı. Filmin, yönetmen ve yazarları Jaume BalagueroPaco Plaza ikilisinin filmografilerine baktığımızda özellikle Balaguero’nun tür içerisinde önemli filmleri olduğunu görüyoruz. ”Los Sin Nombre” (İsimsiz), ”Darkness” (Karanlık), ”Fragiles” (Kırılgan) gibi filmlerin yönetmeni olan ismin aynı zamanda, 6 filmden oluşan ”Peliculas Para no Dormir” (Sizi Uyutmayacak 6 Film) serisinde de bir filmi bulunuyor. Ortağı Paco Plaza ise çektiği kısa filmler dışında yine korku türünde ”El Segundo Nombre”, ”Romasanta” ve yine ”Peliculas Para no Dormir” serisine çektiği bir filmle dikkat çekiyor. Ancak ikili en büyük başarılarını ortak çalıştıkları [Rec] filmiyle yakalamışlar.

[Rec] 2
[Rec] 2

Filmin getirdiği bu başarı kuşkusuz, bilinçli çekilen ucu açık finaliyle de ikinci filmin yapılmasını kaçınılmaz kılıyordu. İkili hiç zaman kaybetmeden, ikinci film üzerinde çalışmaya başladılar. Filmin fragman ve resimleri yavaş yavaş gelmeye başladığında [Rec] 2’nin en az ilki kadar başarılı ve iyi bir yapım olacağı görülüyordu. Ayrıca resmi sitesinde, filmin ilk gösterimi yapılacağı güne doğru olan bir geri-sayım sayacı da bulunuyordu. Avrupa ve Amerika’da Eylül ayında çeşitli festivallerde gösterime giren ”[Rec] 2′, genel izleyiciyle ilk olarak 2 Ekim’de 2009’da İspanya’da buluştu. Daha sonra hızla dünya gösterimleri arda arda gelen film, şu sıralar İngiltere’de yapılan korku filmleri festivali Frightfest’te izleniyor. Ülkemizde ise Ocak ayında girmesi beklenen filmin gösterimi şimdilik Mart ayının son haftasına ertelenmiş durumda.

[Rec] 2
[Rec] 2

Tüm bu bilgilerden sonra gelelim ikinci filme. Konuya giriş yapmadan önce filmi izlemeyenler için spoiler niteliğinde bilgilerin de olduğunu belirtmek isterim. Tam da bittiği zamanın 15 dakika sonrasında başlayan film, virüsün tüm apartmana yayılmasıyla durumun ciddiyeti anlaşıldıktan sonra özel timin binaya gönderilmesiyle açılış yapıyor. Başlangıçta durumun ciddiyetinin tam olarak farkında olmadığını gördüğümüz özel tim ekibi, binaya bakanlığın gönderdiği bir yetkiliyle içeri girdiğinde olayın ne kadar ciddi boyutlarda olduğunu görüyorlar. Hiç bir yaşam belirtisinin olmadığı ve her yerin kanla kaplı olduğu bina, yetkilinin rehberliğinde incelenmeye başlıyor. Ancak kısa süre sonra ‘yetkili kişinin’ aslında bir rahip olduğunu özel timle birlikte biz de öğreniyoruz.

[Rec] 2
[Rec] 2

Olayın daha da karmaşıklaşmasını sağlayan bu durum, binadaki sessizliğin ilk filmden aşina olduğumuz çığlık ve bağırtılarla bozulmasıyla iyice içinden çıkılmaz bir hal alıyor. Özel tim ekibinin kameralarından şahit olduğumuz görüntüler en az ilk film kadar ürkütücü bir atmosfer yaratıyor. Özellikle kişisel kameraların kullanıldığı sahneler, kameranın aldığı darbelerle ses ve görüntüdeki bozulmaların yanı sıra hikayeye katılan ikinci bir grubun kullandığı kişisel kamera gibi numaralar, yönetmenlerin kullandıkları tarzın artık sıkıcılaşmaya başladığının bilincinde oldukları ve filmi monotonluktan uzaklaştırdıkları sahneler olarak görebiliriz. Ancak ikinci filmin en dikkate değer yönlerinden biri de, ucu açık bırakılan finaliyle virüs salgını olarak düşündüğümüz hikayenin bambaşka bir yöne sapması oluyor. Bilinmeyen çok etkili bir virüs nedeniyle hızla agresifleşen insanların içinde bulunduğu apartmanda, klostrofobik bir zombi saldırısı içinde olduğumuzu sandığımız hikaye, ikinci filmde rahibin devreye girmesiyle doğaüstü bir oluşumun içerisine giriyor. ”Exorcist” (Şeytan) filmiyle sinemada en etkili varlığına şahit olduğumuz ‘şeytani ruhun’ olayın içine katılmasıyla [Rec], bir virüs salgınından, hristiyan temelli egzorsizm hikayesine dönüşüyor.

[Rec] 2
[Rec] 2

Ayrıca bu noktada filmin bilimsel açıklamadan çıkıp, metafizik öğelere ve dinsel temellere dayandığı bir hikayeye dönüştüğünü de söyleyebiliriz. Özellikle hristiyan söylemiyle dikkat çeken serinin ikinci filmi, bu söylemleriyle belki de ilk filmin bir çok hayranını hayal kırıklığına uğratacak. Ancak yine de filmin, en az ilki kadar başarılı olduğunu ve yaptığı ‘U dönüşünün’ iyi bir şekilde kotarıldığını görmezden gelemeyiz. Nihayetinde ilk filmin baş kahramanı Angela Vidal’i (Manuela Velasco) kanlı canlı gördüğümüz ve nasıl ‘kurtulduğunu da’ öğrendiğimiz serinin ikinci filmi, bir dizi edasıyla en heyecanlı yerinde sona ererek 3. filmin resmen geleceğini belli ediyor. Bu resmiyet ise 2010 yılına gelmeden yönetmenler tarafından anons ediliyor.

[Rec] 2
[Rec] 2

[Rec], artık hikayedeki gibi başlı başına bir salgın edasıyla yayılarak efsanesini sürdüreceğe benziyor. Aşırı gerçekçi yönünden fantastik türe saparken yarattığı ürkütücü atmosferden bir şey kaybetmeyen filmi, hem kendi başına hem de bir devam filmi olarak çok başarılı bulduğumu söylemek isterim. Özellikle çekim tarzıyla yakın olduğu, tür olarak da yaklaştığı ikinci filmiyle, büyük olay yaratan ”Paranormal Activity”den çok daha etkili bir hikaye sunduğunu söylemeden geçemeyeceğim. Son söz olarak [Rec], hem ilkiyle hem ikincisiyle çok etkili bir korku serisi olmaya devam ediyor. Benim gibi türün hayranlarınaysa filmi tavsiye etmek ve üçüncüsünü merakla beklemekten başka bir şey düşmüyor.

[Rec] 2
[Rec] 2
[Rec] 2
[Rec] 2