bahsi geçen yazı: “bir zamanlar bir ismet özel vardı…” kafamı en çok karıştıran adamlardandır kendisi.işin ilginci röportaja baktığımızda aslında çok fazla da bir yere gitmediği, tavrının akp’ye karşı olduğu sonucu çıkartılabilir pekala. bilmiyorum yine kafamı karıştırdı.bir de şu vardır ki…tüyler diken diken.
sen sadece şiir yaz güzel kardeşim, başka şeyler yazma istersen. Başka şeyler yazdıkça batıyorsun. Örneğin ben hangi sebeplerle sosyalist olduysam, aynı sebeplerle Müslüman oldum ne demek oluyor? Yani sosyalizm ile müslümanlık zıt kutuplar mıdır? Hem müslüman hem sosyalist olunamaz mı? Yine örneğin İslamcı kesim artık yozlaştı buyurmuş hazretleri. İslamcı kesim yozlaşmadı güzel kardeşim. Siyasal islamcı kesim yozlaştı canımın içi. Buna genel olarak siyasal kesim yozlaştı da diyebilirsiniz. AKP pastanın peşindeydi, kaptı diyorlar. Good morniiiiing İÖ good morning. Üsküdar’da sabah oldu. Sana iyi geceler…
ne biçim şeyler okuyonuz öyle; aman ordudan ihraç edilirsiniz uyarayım dedim. gelin biz modadan bahsedelim, mesela önümüzdeki aylardaki favori renklerinizden…
1993 yılında Sivas olaylarından sonra “Sivas semalarında sırp uçakları” başlığıyla bir yazı yazmıştı da asıl o zaman benim tüyler diken diken olmuştu. Bir şey savunulurken nasıl hedef saptırılır, nasıl laga luga yapılır ve gargaraya getirilir konusunda ders kitaplarına girebilecek bir örnek idi. Uzun süre şiirlerine elim gitmemişti..Ama iyi şairdir ona itirazım yok.
Cemal Süreyya’nın dediği gibi Solcuların vazgeçemediği sağcıların ise sahiplenemediği bir isimdir İsmet Özel. Peki neden kalemini kırdı İsmet Özel? Yazı ve yorumlara buradan ulaşabilirsiniz.
“İsmet Özel bir gün yeniden sosyalist olacak” şeklinde bir solcu fantazisi vardır ben kendimi bildim bileli. Büyük bir şair olduğunun bir başka işareti.
İsmet Özel dininden değil dini istismar eden özellikle de siyasal çıkarları için kullananları terkediyor, bunlara isyan ediyor. Biraz da kendini suçlayarak gazetelerdeki köşelerinden çekiliyor. Ancak yazmayı bırakacağını söylemiyor. Fakat sanıyorum bundan sonra siyasi yazılar yazmayacak. Bence de isabetli bir karar. Bu konuda başarılı olamadağını, derdini anlatmayı başaramadığını da ilave etmiş. %100 katılıyorum. Kendisi şair gibi şairdir. Şiirlerliyle gönülleri fethetmeye devam etsin. Sevenleri Onun için çok üzülüyor, umarım bunun farkındadır.
gecikerek de olsa tamilgerilasını verdiği iki link için. Şu’yu bir yere daha linklemeye gitmeden önce ilk linkteki şu bölümü copy-paste’lemek hatta bir de bold’lamaktan alamıyacağım kendimi:Hal-i hazırda kimin terbiyesi altında bulunuyorsak (bir zamanlar bulunmuşsak değil) rabbimiz odur. Demek ki ne ile terbiye edildiğimiz hakkında edineceğimiz her malumat rabbimizi tanıma yönünde bir miktar ilerlememize sebep olacaktır. Terbiye edeni de terbiye eden vardır diye düşünmekten kendimizi alamayız. En iyisi bir başkasının terbiyesi altında olmayanın terbiyesi altına girmektir. Demek ki kültürün kökeni bizi ilk elden ilgilendirir. Buradan kalkarak aldığımız terbiyenin Türklüğümüzün derecesini de belli ettiğinin farkına varırız. Türkiye’de yaşayanların ne kadarı Türk’tür? Siz bu soru üzerinde düşüne durun. Ben sizin durduğunuz yerden tedirgin oldum, başka yere gidiyorum.
Web sitemizde size en iyi deneyimi sunabilmemiz için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, bunu kabul ettiğinizi varsayarız.Tamam
yorumlar
bahsi geçen yazı: “bir zamanlar bir ismet özel vardı…” kafamı en çok karıştıran adamlardandır kendisi.işin ilginci röportaja baktığımızda aslında çok fazla da bir yere gitmediği, tavrının akp’ye karşı olduğu sonucu çıkartılabilir pekala. bilmiyorum yine kafamı karıştırdı.bir de şu vardır ki…tüyler diken diken.
sen sadece şiir yaz güzel kardeşim, başka şeyler yazma istersen. Başka şeyler yazdıkça batıyorsun. Örneğin ben hangi sebeplerle sosyalist olduysam, aynı sebeplerle Müslüman oldum ne demek oluyor? Yani sosyalizm ile müslümanlık zıt kutuplar mıdır? Hem müslüman hem sosyalist olunamaz mı? Yine örneğin İslamcı kesim artık yozlaştı buyurmuş hazretleri. İslamcı kesim yozlaşmadı güzel kardeşim. Siyasal islamcı kesim yozlaştı canımın içi. Buna genel olarak siyasal kesim yozlaştı da diyebilirsiniz. AKP pastanın peşindeydi, kaptı diyorlar. Good morniiiiing İÖ good morning. Üsküdar’da sabah oldu. Sana iyi geceler…
ne biçim şeyler okuyonuz öyle; aman ordudan ihraç edilirsiniz uyarayım dedim. gelin biz modadan bahsedelim, mesela önümüzdeki aylardaki favori renklerinizden…
1993 yılında Sivas olaylarından sonra “Sivas semalarında sırp uçakları” başlığıyla bir yazı yazmıştı da asıl o zaman benim tüyler diken diken olmuştu. Bir şey savunulurken nasıl hedef saptırılır, nasıl laga luga yapılır ve gargaraya getirilir konusunda ders kitaplarına girebilecek bir örnek idi. Uzun süre şiirlerine elim gitmemişti..Ama iyi şairdir ona itirazım yok.
acaba milliyet’e falan mı geçecek? gerçi politika yazmayacağım diyor ama…:))
Cemal Süreyya’nın dediği gibi Solcuların vazgeçemediği sağcıların ise sahiplenemediği bir isimdir İsmet Özel. Peki neden kalemini kırdı İsmet Özel? Yazı ve yorumlara buradan ulaşabilirsiniz.
ee nolcak şimdi peki?yeniden sosyalist mi olacakmış.
“İsmet Özel bir gün yeniden sosyalist olacak” şeklinde bir solcu fantazisi vardır ben kendimi bildim bileli. Büyük bir şair olduğunun bir başka işareti.
İsmet Özel dininden değil dini istismar eden özellikle de siyasal çıkarları için kullananları terkediyor, bunlara isyan ediyor. Biraz da kendini suçlayarak gazetelerdeki köşelerinden çekiliyor. Ancak yazmayı bırakacağını söylemiyor. Fakat sanıyorum bundan sonra siyasi yazılar yazmayacak. Bence de isabetli bir karar. Bu konuda başarılı olamadağını, derdini anlatmayı başaramadığını da ilave etmiş. %100 katılıyorum. Kendisi şair gibi şairdir. Şiirlerliyle gönülleri fethetmeye devam etsin. Sevenleri Onun için çok üzülüyor, umarım bunun farkındadır.
partizanı da unutulmazdır. isteyen istediği yönünü sever, belki böylesi daha iyidir.
gecikerek de olsa tamilgerilasını verdiği iki link için. Şu’yu bir yere daha linklemeye gitmeden önce ilk linkteki şu bölümü copy-paste’lemek hatta bir de bold’lamaktan alamıyacağım kendimi:Hal-i hazırda kimin terbiyesi altında bulunuyorsak (bir zamanlar bulunmuşsak değil) rabbimiz odur. Demek ki ne ile terbiye edildiğimiz hakkında edineceğimiz her malumat rabbimizi tanıma yönünde bir miktar ilerlememize sebep olacaktır. Terbiye edeni de terbiye eden vardır diye düşünmekten kendimizi alamayız. En iyisi bir başkasının terbiyesi altında olmayanın terbiyesi altına girmektir. Demek ki kültürün kökeni bizi ilk elden ilgilendirir. Buradan kalkarak aldığımız terbiyenin Türklüğümüzün derecesini de belli ettiğinin farkına varırız. Türkiye’de yaşayanların ne kadarı Türk’tür? Siz bu soru üzerinde düşüne durun. Ben sizin durduğunuz yerden tedirgin oldum, başka yere gidiyorum.
teveccühünüz…