Şimdi bir anı gönlümde…Gözünde ürkek bakışlarını cesarete vurup,su misali hızlı,umursamaz ve geri dönmeyecek bir edayla yürüyorsun.Bense berraklığına kapılmış bir yosun; seni takip ediyor ama asla önüne geçemiyorum.Bir ben var içimde benden uzak,gözündeydi bir ben sana ait benden ırak…Şimdi sessiz bir haykırış sana,senden km.lerce uzaktan.Duyar mısın sesimi bilmem.İşte o yüzden sessiz…Görür müsün beni?Ben bir kere aşık oldum kör oldum.Sende kör müsün artık?Görmez mi ayvazı olduğum gözler beni?Bir zamanlar her anımda seni yaşardım.güne seni görmek için açardım gözlerimi.seni görmek için koşardım sevmediğim tahta sıralara.Derslerden önce kaç kez inip çıktığımı sayamazdım bile merdivenleri seni görebilmek uğruna.akşamları hızlı hızlı çıkardım dışkapıda yolunu gözlemek için.Peşinden gelmek isterdim.senden kaçan adımlarıma inat durdurup haykırmak isterdim içimde gizlediğim fırtınayı.geceleri seni düşünmek için girerdim yatağa.ve saatler sonra seni görmek için kapardım gözlerimi uykuya…Doğan her günün sabahında içimde seni görebilmenin umudu olmasaydı,gözlerimi açmaya bile değmezdi hayat…Sana o zamanlar hiç anlatamazdım bunları.belkide çocukluğun verdiği çaresiz çekingenlikle.Kısa bir süre süren yakınlaşmamız,hayatımın en mutlu gunleriydi.sana yakın olmaktan o kadar mutluydumki…Bazen belli etmeye çalışırdım hislerimi.belki görmezdin.belki anlamak istemezdin.belkide anladığını anlatamazdın…bilmiyorum.Çok geç kalmıştım sana.aramızda maziden gelen aşklar vardı.belki sende boş değildin,belki benim kuruntu yapmak işime geliyor.Sende bir hatıram hala saklı mı?Bir turlu anlatamadıklarımı anlamanı beklediğimde turlu beyaz yalanlar kattım aramıza.belki sen en açık sayfaları sunuyordun önüme..Bazen birkaç saniyeliğine uzanılan bir omuz,kuş tuyu yataklardan daha çok huzur veriyor insana…Hiç,bir çift göze dalıp,tüm gerçekleri unuttuğun zamanlar oldu mu?O yıllardan beri benim asla olmadı.Gözlerin,cennetin ışığı gözlerin…belki anlatmak istediklerimi etrafındakiler anlayıp anlattılar sana.inandın mı? Bana anlatanlar olmuştu çünkü.bense hep yalanladım…Bazı filmleri beraber izlendikleri insanlar tamamlar…Keşke büyüme çağımız daha buyuk bir yerde geçseydi de,yollar bitmeseydi yurumekle.O kadar uzatılmaya çalışılan yollar.ve o yolun sonunda ben köşeyi dönerken senin yukarıdan bıraktığın lahza hala gözlerimin önünde yerini koruyor.ve her o anı düşündüğümde yine gözlerim mutluluktan doluyor.Bazen bir yere hiç gitmesende mutlu bir anısı oluyor.birini beklerken oranın onunde,birden sen belirdin gözlerimin önunde yanında birileriyle.sonra onlardan ayrıldın…sonraki 20 dakka hiç bitmeseydi… ilk umudum yeşermişti o gun.ve o taş merdiven…Benden hızlı davrananlar olmuştu.ve maalesef arkadaşlık…zaten arkadaşların insana dert vermek için var olduklarını anlıyor insan zaman sonra değil mi..Sonra gelen nedensiz soğuklukBirdenbire hiç tanışmıyormuş kıvamında bir mesafe.seninle geçen gecelere inat sensiz gunlerVe ebedi ayrılık.Elimden kayıp mı gittin yoksa hiç mi tutamamıştım seni?Elimden mi kaçırdım,yakalayamamışmıydım yoksa hiç?Unuttun mu adımı,yoksa hiç mi yerim olmadı aklında?Son dem umududa söküp atmalımıyım?Seninle konuşmayalı neredeyse beş yıl oldu.başlangıcta kesilen sözler,daha sonra hislere inat kaçırılan bakışlar ve yollar…Şimdi kilometreler var aramızda.Ve seni unuttuğumu sanıyordum.yanılmışım.hala aklımdasın bir süredir gözüm açık yurumez oldum.çünkü her kapattığımda seni göruyorum.Kalbimde yerin varsa,kalbinde yaşıyorum biliyorum.Duydumki artık bir beraberliğe yelken açmışsın.zaten şu an devam ediyorsa 2 yılı bulmuştur.bende bir başkasıylayım.ama aklımda hala sen ve yureğimde…Sadece artık bilmelisin diye düşündüm ve yazdım.sadece bil.bunca yıldan sonra kim olduğumu tahmin edemesende bil.bir çok şeyi hafızan silmiş olsada bil.bunu istiyorum çünkü;Sen güneşi önüne alarak yürü,gölgen arkandan ister gelsin,ister gelmesin…