bildirgec.org

öylesine hakkında tüm yazılar

kafam güzel

hafiften | 23 May 2010 16:39

kafam güzeldi
o kadar güzeldi ki
tüm çirkinlikler bir kadeh sonrasında gittikçe güzelleşiyordu
hani derler ya ruslar çirkin kadın yoktur, az votka vardır
o misaldi kafam
dumanlı bir barın en ortasında
yapayalnız bir adam
terkedilişinin gecesinde
ağzındaki sigarayı yakmaya çabalarken
herşeyi unutmaya çabalıyordu kendince
bir başına kalmak
onu bir zavallıya dönüştürürken
bir kadeh daha dolduruyordu dibine az kalan şişesinden
dibe biraz daha vurmak için
canın acısını dindirmek için başka bir acıdan medet umarken
usulca bırakıyordu kendini
acımasızlaşacak, canavarlaşacaktı
ağzına gelen küfürleri edecekti
iyiliğin yerini yüreğinde kötülüğe teslim edecek
intikam alacaktı, yeminler ediyordu kendi kendine
darmadağın olanı toparlayacak
güçlüyüm diye gösterecekti, herkes görecekti
sızmadan önce son bir yudum daha aldı kadehten
ve kafası masaya çarptı sızdı adamcağız

Bırikenyo ve Husinko / 1

zyprexa | 11 September 2009 11:22

Telefonun mesaj sesiyle o tatlı uykusundan uyanan Bırikenyo birkaç küfür savurdu içinden.
Uzun boylu geniş omuzlu ve oldukça yakışıklıydı. Kasabada kızların gözdesiydi ve bu yüzden
ona çapkırık bırıkenyo derlerdi. Babasından kalma tek katlı bir evde yaşamaktaydı bırikenyo.
gözlerini ovuşturdu ve mesajı okumaya koyuldu. Aslında içinden tuvalete gidip ilginç ve bir
o kadar yaratıcı bir şeyler bulmayı ümit ediyordu ama dündüklerini yapmadı. Mesaj
hüsinkodan gelmişti. Hüsinko mavi gözlü zayıf ve salak bir tipi vardı. Gülüşüyle oldukça
dikkat çekiyordu. Kendine farklı imajlar aramaktan kendini bulamamış utangaç ve çekingen
birisiydi. Husinkonun en büyük özelliği bir kız arkaşının olmamasıydı. Onun en yakın arkadaşı bırikenyo ve elleriydi. Bırıkenyo içinden “yine ne saçmaladı bu salak diye geçirdi ve mesajı okumaya başladı. Kankileto* nerdesin,elimde iki tane kız var yazıyordu mesajda. Bırikenyonun afyonu henüz patlamadığından mesajı ilk başta çözemedi ama sonradan içeği anladı. Gözlerine inanamadı. Hemen doğruldu. Gördükleri gerçekmiydi ? Oda bir mesaj gönderdi.
-yalancının ta …

HAFİF = HAYAT

linet | 27 May 2008 14:47

Ne bekliyordum Hafife üye olduğumda, nelerle karşılaştım, kimlerle tanıştım? Neler kattı bana hafif, neler götürdü, belki de gözümü açtı..

Amacım neydi bilmiyorum google da birşeyler arıyordum. Hafife girmem bir tesadüf, hayatta herşey bir tesadüf değil mi zaten? Okuduklarım mı cezbetmişti beni yoksa, yazdıklarımı paylaşma, yorum alma çılgınlığı mı ? Bilmiyorum… Birçok arkadaş edindim, birgün haber almasan merak edeceğim arkadaşlar, sonra onların sırlarına ortak oldum, onlarda benimkilere… Ekranımda beliren mesajınız var simgesi miydi? Hafifi değerli kılan.. Etrafım insan doluydu oysa, eski arkadaşlar, iş arkadaşları, dostlar, arada bir görüşülenler, sık sık görüşülenler.. Peki farkı neydi hafifin… Yazdıklarımı bu saydığım arkadaşların hiçbiri görmemiş okumamıştı, peki neden yüzlerini bile görmediğim bu insanlara iç dünyamı açıyor, onlarla paylaşıyordum bunları..

Bekliyorum…

linet | 26 March 2008 15:30

Cesur olduğunu, gözü pek olduğunu iddia ediyorsun, ama aslında korunmaya muhtaç birisin…

Her şeyi yadsımak için yola çıktığını söylüyorsun, ama yine de herkesin seni korumasını, anlamasını bekliyorsun… Bu nasıl bir isyan… Bu nasıl bir yadsıma… Korkarak, çekinerek, yardım dilenerek, anlayış dilenerek nasıl isyan edilir, nasıl anlaşılma beklenir… Bir ayağın burada, bu hayatın kuralları, ölçüleri , beklentileri içinde… Öbür ayağın hayallerin, isyanın, yıllardır düşünü gördüğün özgürlük düşlerinin içinde…

Hava Durumu..

linet | 18 February 2008 14:54

Tipi başladı,
Katur kutur etti yürürken
Karlar,
O ses içimden geliyor sandım..

Öğütebilseydim keşke içimdekileri
Bir vidanjör çekseydi aklımı

Gel derken içim
Git dedi dilim

Yağmur yağdı
Telefon çaldı
Dengem bozuldu
Makyajım da…

Güneş açtı,
İçim yandı
UV korumalı kremler
İçime fayda etmedi…

Çağrışım

linet | 04 December 2007 15:00

Yetinmeyi bilirmisin sana verdiği kadarıyla hayatın
Hayır yetinmek istemiyorum……

Hoş bilsen de bilmesende yara bere içinde bu yollardan geçeceksin
Neden yaralanıp bereleneyim, nedenn düşüp kalkmadan da yürüyebilirim, belki dizim kanar biraz, belki içim sızlar arada, belki de seçtiğim yollara değil dönüp seçmediğim yollara bakmaktan düşerimm..

Kazanmayı isterdim kaybetmeyi değil ama olmadı yarrr

Hahayyttt ben kaybetmedim beni kaybedenler kaybettii….

Kendini kayırıyor önce her insan bu yüzden aşka kıyar

Olmayan bir şey aşk….

ingliş şiir. irticalen klavyeye alındı…

huaryu | 30 November 2007 12:56

önce sen look ettin bana
sonra alımlı yürüşünle köşeyi dönene kadar whatch yaptım bende seni.
lakin hiç spek olmadı aramızda
onli buluşma yerimiz dreamlerimizdi.
orada da şedov gibiydin.
bir görülür bir lost olurdun.
en den ben laf attım sana
sadece what time iz it demekti tek niyetim
tabi ilk etapta.
lakin ay’m e kolunda ki saate look dedin.
şaşkındım my darling anla beni.
noluur dönüp de arkamdan gülme to me…

Vize Vakti

blood sugar sex magik | 07 November 2007 14:04

Eveeet!.. Klasik bir vize haftasına daha girmek üzereyiz ve kendimde gördüklerimi dile getirmek isterim. Farkettim ki bu sıkıcı hafta yaklaştıkça ben o kadar büyük kaçışa geçiyorum. Hiç yapmadığım şeyleri büyük bir zevkle yaptığımı sanıp oturup ders çalışmak yerine unuttuklarımı, bayadır kullanmadıklarımı tekrar işleve geçiriyorum.
Uzun zamandır nette gezinmediğim halde sabahın köründen beri sanki internetle aramda Incantem büyüsü yapılmış kopamıyorum bir türlü. Bu bitince de odamı toplamaya başlarım. O bitince kitapları yerleştiririm kitapları yerleştirirken eski defterleri bulurum onları bulunca saatlerce bakar dalar giderim. Öğrenci psikolojisi denen bu vakay-ı vakvakiye beni daha da geriyor. Öylesine yaşayan bir insan olmuş gibiyim. Jamais-vu yaşıyorum da denebilir. Bildiğim yerlere yabancılık. Ben kendim değilim ki değiştim sanırım. Dönüştüm. Ama neye?
-Böceğe =)
Kendimle yüzleşmem gerekiyor. İtiraf edemediklerimi itiraf etmem bir şeyleri rayına koymam gerekiyor. Hayatımla iligili planlar yapmam lazım. Benliğim için bir şeyler yapmalıyım. Günü mü yaşıyorum? Günü de yaşamıyorum benimkisi günleri geçirmek. Onlarda ardlarına bakmadan geçiyorlar, bitiyorlar, yitiyorlar; yitiriyorum günlerimi. Her şey öylesine artık hayatımda…
Bu yazıyı da öylesine yazdım maksat nette geçirilen şu “önemli zamanı” arttırmak. Bir amacım yok, ders çalışmayı istemekten başka…

henüz çok gencim

| 22 October 2007 16:52

hapishanenin kuytu bir köşesinde,
yüzün dayaktan morarmış bir halde.
ölüm kurtuluştur diye
düşünmedin bile.
aklındaysa tek bir düşünce
“henüz çok gencim”

annene onu sevdiğini söyleyemedin bile.
bırakmadı ölüm seni, bakmadı bile yüzüne.
hatta bir tokat daha yedin
ölmek istemiyorum dedin diye.
sadece inledin, sevdiğim beni bekliyor.

“henüz çok gencim”