Susadım mı? Koca bir bardakta soğuk su, kafama diktim. Susuzluk hissi, devam.Yürüdüm..bileti değiştirmem gerek. Kolay iş. Ankara kuru, dil kuru, göbekte yuvarlak su. Merdivenden çıktım, oturdum, bekledim. . ee..Gözlerim tarandı nesnelerde,, hepsinde var-olma çabası. Boşluğun yok olması kimsenin umurunda değil..hımm..İkinci bayram sabahı..neden söyledi isem durduk yerde! Öylesine.Kahve içmeliyim, su kaynadı. Alışkanlık. İstek mi ? denebilir. Yüzde on.Aklım kuş yuvasında..tepede ses ediyor. Yuva değil elbet ses eden, kuş. Kuş ses etmez, öter. Öterken ses eder. Of..Yapma bir uğur böceği köşede. Bir tane daha olacaktı bir yerde ? aklım ona gitti. Acaba nerede.. hiç ses etmiyor. Uğur ve yapma-yapay,, neden düşündü isem? Düşündüm öylesine –nokta-Kahve bitti..susuzluk hissi, devam. Tara gözlerim, tara nesneleri. Bak ve tat. Plazmayı denesem ! olur mu öyle şey..ilahi ben, şakacı. İlahi ha ! estağfurullah –ekşi sözlük_Oluyor galiba yavaştan.Su koyup geleceğim. Su koyuverdi olacağım. Epey oldu yani, toparlandık dünden beri. Kendime oyunlar falan, fena değil sanki durumlar. ? su koy..OoO kaynadı ve kahvemi aldım. İstek, bakalım, yüzde seksen.Pencereleri aç, gözlerini kapa. Aldırma. Ne söylediğin, yazdığın aslında,,yani söylediğin ve yazdığın.. üff..hay ben, bu anlatmak istediğimin-bunu deneyenin !! bu kez yazıldı, yarım mı kaldı ? boş ver..Rüzgar mı o ses eden ? ve bir kadın bağıran. Sessizlik,, birkaç an. Bunları yazacağıma kussam da rahatlasam. İlahi, olur mu öyle şey! Bulanacak o yürek, kirlenecek illa. Kirden gözükmeyecek. Kirli mi görünecek? Ne şimdi bu..Bir şeyler söyledik işte, gizledik, zaman hariç. Zaman, yapabildiği en iyi şeyi, tek şeyi yineliyor. Geçip gidiyor. Zamandan fazlayım. Yapabildiğim birkaç şey var,, mesela,Cingöz’ü okudum giderken, otururken gidiyordum da..bodrumdan kaçtı Feridun’la, Rıza’ya yumruk attı. Daha önce okumuş muydum? Sonra da yürümüştüm. Bilindiği üzere.Bilinmeyen bir şey, yani benim bildiğim, henüz tam bilinmeyen, ve tam bilinemeyecek, her şey gibi, bilmenin ölçütü olmayacağı, yani kesinliğin olmadığı, netliğin asla olamayacağı dünya..ayy yeter..Zaten cümleye bir –hiç- konsun, her şey giriverir. Kırmızı sandalye hiç, yastık hiç-beyaz bank hiç…kırmızı sandalye, yastık, bank her şey… hay ben, anlatılmak istenenin!!Hep böyle bitmesi gerekmiyor..haklı, gerekmiyor..Bilinmeyen şu idi, neyse, kahve bitti..