Daha ilkokul birinci sınıfta cumhuriyet ve laiklik kavramlarını kutsamaya başladık. Koşulsuz itaate dayalı bu bağlılığın, varlığımızın ve istikbalimizin tek garantisi olduğu benimsetildi.Bu nedenledir ki, bu ülkede huzuru ve refahı isteyen çoğunluk bu kavramlarıngönüllü koruyuculuğunu üstlendi.Şunu açıkça söyleyebiliriz ki, Fethullah gülen ve AKP bu iki kavrama karşı bir duruş sergilemiştir. Söz ve davranışlarını bunu açıkça göstermiştir.Bundan dolayı birçok vatandaşımız bu kişi ve oluşumlarına tepkilidir.AKP’nin siyasi başarısı, bu başarının yükselmesi ve özellikle son birkaç yıldaki hızlı ve ivmeli değişim çoğu insanımızı rahatsız etmiştir.Tam bu zamanda, birileri çıkıp bu tepkiyi örgütlemeye ve yönlendirmeye başladı. Bunun adı: Cumhuriyet Mitingleri.Hatırlarsanız, bu ülkede daha önce de, dini inancı konusunda hassas olan vatandaşlarımız başörtüsü eylemleri düzenlemişti.Yine bu eylemlere de bazı siyasi oluşumlar zemin hazırlayarak ve/veya destek vererek katkıda bulunmuştu.Ne acı bir gerçektir ki, her iki eyleme destek veren güç odakları, kendi kişisel beklentilerini ülke çıkarlarının üstünde tutmuştur. Kimi zaman da, kendi çıkarlarını, dış kaynaklı sosyal oluşumlarla desteklemişlerdir.Sonuçta, yine mutsuz çoğunluğun inandığı ve bağlı olduğu değerler erozyona uğramaya devam ediyor.17 Mayısta yine Cumhuriyet Mitingleri Tandoğan’da yeniden başlıyor.ADD’nin ilgili sayfasında, yargılanan herkesin masum olduğu izlenimi uyandırılıyor. Buna karşılık, gömülü silahlar ve ortaya çıkan bazı belgelerle ilgili hiçbir değinmede bulunmamışlar.Ne yapmalıyım diye düşünüyorum. Görünen o ki, mitinge katıldığımda gömülü silahları ve demorasiyi tehdit eden bazı planları onaylamış ve kabullenmiş olacağım.Yoksa, mitingi düzenleyenler bunun ayrımını yapıyor da ben mi farkında değilim!