Nefes bile almıyorum sanki bana küsmelerinde,Oysa dünyalar benim oluyor gülmelerinde hem de ufacık bir gülümsemende bile.Ürkütüyor bakışların zifiri gece karanlığı haliAyazın soğuğu vuruyor sanki bedenimeO an üşüyorum, titriyorum, donuyorum….Oysa ısıt beni diye yalvarıyor gözlerim sana ve deAyaklarına kapanmak için dökülen gözyaşlarım.Malesef onlar da üşütüyor beni hem de derinden.Ellerim ısınmayı beklerken,Annenin evladına gösterdiği şefkatle sarılmayı beklerken yüreğim,Bakışlarınla titriyor ve ürperiyorum.Hiçbir şey korkutmuyor beni sensizlikten başka.Hani şehid korkusuzca koşar ya ölüme benimkisi de öyle güzelim.Toprağın sarmasını bekleyen şehid gibi koşuyorum kollarınaVe geldim sana……Bir de gülümsemeni bekliyorum seninAkşama babasının getireceği şekerle sevinmeyi bekleyen çocuk gibiTertemiz ve masumca……Hep öyle oldu seni sevmelerim.Saçlarını görünce ellerim, acımasız bir tuzağa kapılmış kumru gibiÇırpındı, çırpındı….Ve bıraktı kendini.Kurtulamayacağını anladı ve de teslimiyetin vermiş olduğu mutluluk doldu içine.İşte o an kopmak istemedi onlardan,Sonsuza kadar tutsak kalabilirim dedi saçlarının arasında.Daha da daldı içine hiç kopmamamacasına.Çünkü üşüyordu ellerim ve sığınacak bir liman arıyordu.Isıtacak bir ateşti sadece ihtiyacıVe de bunları dile getirmek için, yazmak için bir o kadar da güçsüz.Herşeye direnerek bir umutla yazdı bunlarıIsıtılmayı ve sarılmayı bekliyor sadece