Türkiye’nin en büyük problemlerinden biri nedir?İşsizlik, cari açık, terör kadar önemli olan, ama kimsenin üzerinde yeterince durmadığı sorun, güvensizlik.Türkiye’de kimse kolay kolay bir başkasına güvenemiyor. Çünkü güvendiği zaman bunun kötüye kullanılması çok kolay. Hiçbir yaptırımı yok gibi. “Medeni” ülkelerde olduğunu duyup gıpta ettiğimiz hukuksal yollar, mahkeme, icra vb. çok geç ve güç işliyor. Bu yüzden çalışanın ücretini alacağına, ticaretle uğraşanın sattığı mal ya da hizmetin bedelini alabileceğine güveni yok. Biriyle sözleşmeniz var, emek veriyorsunuz, uğraşıyorsunuz, karşılığını alamıyorsunuz. Karşılığını ödemeyenin hiçbir sorumluluğu yok. Ne hukuk, ne ahlak, ne vicdan onu rahatsız etmiyor. Hatta borcunu gününde ödeyen enayi durumuna düşüyor.Türkiye’de insanlar kendilerine güvenmiyor. Hep arkalarında bir dayı, bir destekçi, bir torpil arıyorlar. Ahbap çavuş, hemşerilik, cemaat ilişkileri çok önemli. Onlarsız hiçbir iş yürümüyor. Kimse bireysel yeteneklerine, becerilerine, bilgisine güvenemiyor. Çoğu kişide bu sayılanlar zaten yok. Bu fırsat eşitsizliğine dayalı eğitim sistemiyle bilgi, beceri elde etme şansı yok çoğunluğun. Yeteneği, bilgisi olanlar da sadece bunlarla bir şey elde edemiyor. İlişkiler adam kayırma üzerine kurulmuş çünkü. Hatta, elinden iş gelen, işini ciddiye alan insan sevilmiyor, çoğunluğun arasında oyun bozan gibi görülüyor.Türkiye’de insanlar geleceklerine güvenmiyor. Her şey o kadar belirsiz ki, yarını planlamak çok zor. Her an tüm planları altüst edecek bir şeyler olabilir, birileri sözünden cayabilir, dengeler değişebilir ve siz bunları öngöremezsiniz. Bu yüzden rahatlıkla uzun vadeli planlar yapabilene az rastlanıyor.Bu güvensizlik sorunu kolay çözülecek bir sorun değil, ama o ortada durduğu sürece, çok önem verilen diğer sorunlar da çözüleceğe benzemiyor.
yorumlar
ne yazsam…ne yazsam??
hımmm
doğru söylemişsin diyebilirsin…
ikoncum toplu halde canlı ölüler olarak yaşıyoruz… ne demekse? medeniyet yok… bizleri sömüren belli bir kesim var… çalış çabala hep aynı yerdeyiz ve hatta geriliyoruz… akıllıyım, eğitimliyim, çalışkanım, iyi bir vatandaşım ama cebim boş… üç kağıtçılığı bu yaştan sonra öğrenemem, mayam bozuk değil, çocuklarımı da kendimiz gibi yetiştirdik… kader kısmet deyip geçiyoruz… sırtımızdan geçinen bizi kaderciliğe sürükleyenler utansın…
lorienn e katılıyorum..bundan sonraki tüm yorumlarına da katılmak istiyorum.