Açık konuşayım ki, bugün bu ülkenin ne iyi bir cumhurbaşkana, başbakana ya da bürokrata ihtiyacı var. Aslında bu ülkenin çok daha iyi devrimciye ihtiyacı var. Öyle yakınmalarla, olmazlarla, yapamayızlarla, başarayamayızlarla işimiz yok. Mustafa Kemal kararlığında bireyler gerekli bize.Yani sağlam bireylere, asil kanlara ihtiyacımız var…Şu anda bulunduğu duruma değer verenler, mesleklerini önemseyenler, işgal ettikleri yerleri birer mevzi olarak görenler hele bir oturup düşünsünler. Vatan elden gittikten sonra mevkiler, maaşlar, meslekler ne işe yarar?Kurtuluş savaşı verilirken ”şeriatçı için hilafet makamı önemliydi” o kadar abartılmış ki ”vatan olmasa da hilafeti koruyalım” diyorlardı. Bunun adı ihanettir. Günümüz Atatürkçüleri, dünün hilafetçileri, dünün demirel’i gibi davranarak Atatürkçü olunmayacaklarını anlasınlar artık.
Milli mücadele işte bu tür düşüncelere karşı kuruluyor. Atatürkçülüğün temeli ülkesi için çalışmaktır. Ülke eğer bir parçalanma durumuna girdiyse mücadele etmektir. Evde oturarak, internet başında ahkam keserek ülkeyi kurtarmak olmuyor. Bu Atatürkçülük değil, sahtekarlık olur. Milletle birlik içinde olmadan, milletin sinesinde mücadele etmeden verilebilecek bir mücadele yoktur.İyi insan, yeni insandır.Yeni insan ise devrimci insandır.İşte bu insanların ruhları temizdir. Sıradandır. Geleceği de kurtarak olan onlardır. Vatan söz konusu olunca biliyoruz ki; gerisi teferruattır. Teferruatı bir tarafa bırakarak milli mücadeleyi kuruyoruz. Milli mücadeleyi Mustafa Kemal’in ordusu gibi kuruyoruz. Biz milli mücadeleye gerçekten mücadele edecekleri alıyoruz. Tekrar söylüyorum; Bize Mustafa Kemal Atatürk kararlılığında insanlar gerekli…