GİTMEDEN ÖNCE-2Her şeyin başladığı şehrine geri dönmüştü Şehnaz. Buraları terk etmek kolay olmamıştı onca. edebilmişti fakat ve lakin devam etmişti yolunca…Sınıfının en uzunuydu Şehnaz ve erkeklerden bile güçlü olmuştu artık. Canını sıkan birkaç çocuğu sessizce patakladıktan sonra vücudundaki değişmelere yönelmişti kızgınlığı. O uzun boyu artık dikkat çekiyor, büyüyen memeleri yürüdükçe savruluyordu. Elleri ve ayakları birbirine dolaşıyordu. Çalkantılı dönemine çocuk yaşta girmişti, kendisinin gördüklerine çevre de tepki gösteriyordu artık. Çok sevdiği abisi, kuzeni, canı ciğeri 17’lik yağız delikanlı Seyhan abisi de farkındaydı bu küçüğün genç yaşta büyüdüğünün. Okuluna bisikletle bıraktığı Şehnaz’ın yumuşak kalçalarına dokunuyordu bacakları, Şehnaz korkuyla karışık yabancısı olduğu şey-ler yaşıyordu. Birkaç gün sonra Şehnaz uzun süreli bir bademcik iltihabına yakalandı. Bir türlü iyileşmiyordu bademcikleri, konuşamıyordu kimseye anlatamıyordu o sindirilmişliği. Yaşadıkları ona ağır gelmişti, çok sevdiği dondurmayı eskiden eve getiren Seyhan ağabey o gün evlerine birkaç km kilometre uzaklıktaki ağaçlıkta ikram etmeyi tercih etmişti. Orasını burasını ellettirerek güç bela kurtulduğu, dondurmayı kulaklarına sapladığı zavallı Seyhan abisini oracıkta bırakmıştı. Koşarak eve gelmiş annesine tonlarca yalan söyleyerek banyoya koşmuştu. Vücudunun her bir yerini derisini soyarcasına keseleyip, temizlemişti, aklanıp, paklanmıştı… Bu durumu kimseye anlatamazdı.10 yaşında sahip olunabilecek en ağır sırra sahipti.Hiçbir şey olmamış gibi davranmayı o yaşta ustalıkla öğrenmişti. Ah bide annesigil cenaze, düğün ve bilumum çocukların gitmemesi gereken mekânlara koca kızı Şehnaz’ı da götürseydi, ah keşke sevgili Seyhan ağabey başlarında beklemeseydi, bekleme-seydii- Şehnaz zaten kocaman kız oldu deselerdi yine-! Demediler ve bu sessiz çığlıkları duyamadılar, duyabilemediler…Dert ortağı hem çok korktuğu hem de ‘o’ evdeyken kendisine yoldaş olan pis kokuşmuş bok deliğinden çıkan hamamböcekleriydi. Kilidi olan güvenli tek yer olan tuvalette hamamböcekleriyle muhabbet ederek saatlerce çiş yapmak, ona bir şey yapmayacağını bilse de salondan daha temiz bir yerdi. Tuvaletteki zorunlu tutsaklığı anne yada babasının sesini duyana dek devam ediyordu. Artık rutinleşmişti bu durum, herkes görevini bilen bir işçiymiş gibi kurallara uyuyordu. Ebeveynleri gezmeye gitmeden az evvel Seyhan ağabey geliyor, o dış kapıyı kilitlerken Şehnaz da kendini hızla tuvalete kilitliyor, hamamböcekleriyle sohbet ediyor, bir aksilik çıkmazsa en geç iki saat bir de cenaze filansa uykuda kaldığı bile oluyordu.Bedensel değişiminin en olumlu etkisini, ailesinin kendisini servise yazdırmasıyla gördü. Babası ‘’ Bu kız büyüdü artık Leman, servise yazdıralım’’ demesiyle öyle mutlu olmuştu ki, ergin bedeni ve çocuk aklıyla, bedenine inat çocuk gibi yaşayamadan bitecek olan çocukluğu gibi sevindi. Şehnaz hastalığından ötürü tam iki ay okula gitmedi. Servise yazılınca hastalığı hızla geçti ve devam etti okuluna.Hiç bilemeyeceği suçunun, zorunlu cezası olan tuvalet tutsaklığı, Şehnaz 15 yaşına gelinceye kadar devam etti. Seyhan ağabey evlenip başka bir şehre taşınacaktı. Düğün bir o kadar da Şehnaz’ın düğünüydü. Tam 15 yaşındaydı ve kâbuslarının son günü sandığı, belki de bildiği bir gündü. Hayatında isteyerek hiçbir düğünde oynamayan Şehnaz, bu düğünde bacakları titreyene kadar oynadı. O uzun zamandır ilk kez rahat ve keyifli bir uyku çekti. Bobocuğunu alıp ona sarıldı. Keyfi çok yerindeydi. Hiç bir şey olmamış da sanki Şehnaz yeniden doğmuştu.Duvarlarına duvar eklediğinin farkında bile olmayan Şehnaz, çenesini bundan sonra hiçbir şey için kapatmadı.Belki en gerekli olduğunda kapanan çenesine olan hırsını, suskunluğuna, sinikliğine, aşağılanmışlığına karşı büyüyen öfkesini bu şekilde tatmin edecekti kim bilir…Unutmak, unutulmak en çok istediği buydu ve Şehnaz bu duruma sadece alışabildi. Ne unuttu ne de unutuldu…
yorumlar
ellerinize sağlık yine, serinin üçüncü bölümünü büyük bir merakla bekleyeceğim..
teşekkürler cayırlı bu seriyi daha önce de söylemiştim ben de merakla bekliyorum…yazıya olan yorumunuzu görmek beni daha çok mutlu ederdi sevgili defter :)) tarz konusunda biraz daha açıklayıcı olursanız daha da mutlu olucam…
Garip kısımları merak ediyorsun merkezden okadar uzaklaşıyorsun ki depteerr :))Şaka biyana depter kızı yani Şehnaz’ı hani gıcık Seyhan okula bırakıyo okuldan alıyo filan ya sen tamamla be depter gerisini,güvendik bir adam yani umarım problem kalmamıştır…Bu arada tarz konusunu merak ettim ben de bu konuda aydınlatırsanız sevinirim sayın depter?..
haagen-dazs mesela.
Belçika Çikolatası, Limon Sorbe ve Vanilya Karamel Brownie seç birini depter, :))
öteki de hani bana hani bana demiş..üff şu sanal alemm..dile benden ne dilersen..aspia dinecek laf mıydı şimdi..işin yoksa git çikolata al, bu sıcakta..
Bu arada garip olan sen ve merkeze olan uzaklığının karesi…Ayrıca evet pelteğim -f- özürlüyüm… ?
yok yutmasmışın da üç topa 12 ytl ödedim onu hesaplaşalım Şehnaz’ı da takma kafana bence boşver yaa:))
ooo süper ödetecek birini buldum hehehe:))
hmmmm!!! evet harita süper bir konuya parnak basmuş.du ben bu yazuyu bi okuyam heceleyerek te olsa.Belesh okudumu acep yafff?
ohh beaa bi saattir asıl merak konuma barnak bastığınız için çok teşekkür ederim bu arada aslen dondurmalar sizeydi ama dalgınlık kusurumu mazur görün :))
Bu yavru malesef lezbiyen olur, başka fazla şansu yok zannumca . en kötü ihtümalilen biseksüel olur ama: erkeklerden nefret eder…Anne olmamasu gerekür.Malesef böyle vakkalara pek fazla denk geliniyo…dayak ,şiddet ve bu tip mobbingler güvensiz salak insanlar yaratuyor.Parmak üzünü arama programuna kodum Harita birazdan sonuc gelir .Federaller bakuyo olaya.Tamam.
Valla okumadım. Uzun yazılar göslerimi bozuyo gitgide..
hocam gecen seni aradum sekreterün önemli bir işi var baglayamam syun harlemmmm dedü.neymiş dedüm o iş?gözlüklerünü siliyor efendüm dedü.bu nudüşün düşün …..haaaaaaapekitemam o halde dedim .sekreteri yormadum.deyüverem sen anladun.
Harita cevap alur almaz bilgi cebinde hocam.Tamam.
Yav şu salak sekretere bi türlü annatamadım, bu arkadaş arayınca hemen baala diorum yok annamıo. Ben sana direkT hattımı veriim en iisi. “555-belesh”. yuuz vit kouuvşın.
Holoowood Belesh wayss! insanun zengün ve tanunmuş arkadaşu olmasu ne böyük keyiff brehh.Gari tek telefon iş temam.
Aman efenim, utandırıyosunuz. Reklam yapmasını hiç sevmem, lakin mecbur kaldım..
Sevgili harlem benim de harlemim olur musun?
Herşeyi ne de çabuk üstüne alır mışş- amani de amanin… Taşları bir bir toplayıp üzerime atar-mış…:))
sizin için bir ara numune hazırlicem :))kıs-s-a olcek valla..:))
Bu yavru senmisin ASPIA?Hikaye senin mi?
Mersi, ama çok özet olsun lütfen..
Yazan benim halem eğilim ve tahliller konusunda kısmi doğrular var,ama seyhan abiyle hiç bu yakınlıkta dialoğum olmadı.İnsanlar mutlaka yaşanmışlıklarından esinlenerek yazar fakat hayal gücünü de yadsımamak lazımdır… die düşünüyorum bilemiyorum doğru mu? Bu arada sorum cevapsız kaldı :)) Benim de halemim olma mevzusu yane :))
Siz satır sayısını söyleyin gerisini bana bırakın :))
Tam olarak ne kadar peki..
Çok etkileyici, anneler küçük kızlarının arkadaşları olsalardı, Şehnazlar böyle ezik ve sinik yaşamazlardı, kızım olsa gelip bana anlatsa, o pis Seyhan abisine çok güzel yedirirdim, dondurmasını..
Tam olarak Seyhan die biri yok. O kafamın için de gezinen karakterlerden biri okadar… ama kafanıza çok takıldıysa hani ille bi seyhan ve şehnaz arıyorsanız…O HEPİMİZİN İÇİN DE :)))İNSANLAR ÖLMESİN, ŞEHNAZLAR BU DURUMA DÜŞMESİN!TÖREYE HAYIR!KÜRESEL ISINMAYA SON!BAZ İSTASYONLARINI KALDIRIN!WUOOOUUUUOOWWW!
Anladım.. Çok yakınmışsınız demek.Ayrıca cevap veriyorum, 4.
Yazar 2 yazıdan sonra cıvıttı, hadi bakalım..
Baya dolusun anlaşulan sen .Yok ben senin Harlemin olamam.Sen bütün bu aktivitelere katulmak istersin . bu yaz mümkünse ………… ..başka planlarum oleçek.
dövdürürüm isterse!!coco cola şisesi olayunamu girsek? hangüsü makbul olur harita sen söyle metodu:-))
Ciddiye almak-cıvıtmak bu çizgiyi korumak zor olsa gerek… Hakısın fakat bazen iç-ten gelen sesleri tutamıyorsun bazen yapacak bir şey yok..Cıvıtmaksa cıvıtmak olsun adı…
Ses-ler kötü geliyorsa kendi baş ve işaret parnağınla kulağını tut ve çevir.Klasik frekans ayarı,yapamazsan ablalardan abilerden yardım iste onlar çevirsinler.o da olmazsa güneş gözlüklü amcalardan yardım iste…Muhtemelen her işini kendi yapan kimseye ihtiyacı olmayangiller familyasındansınız ya neyse benimki nacizane zavallı bir öneri…
Gerçekten çok doluyum… Ama sebebi ne seyhan ne Şehnaz… Kötü acı bir toplum gerçeği olsada yayınladığım güz üzerinde çok oynama yapmadan yazdım…En çok da buna gülüyorum. Şu saatten sonra ne desem boşş !!Ayrıca başka planlarına saygım var sana ne zaman uyarsa buralardayımm..
gün
Buda tanıdık geldi nedense, güneş gözlüünü sindirememiş hala..
Lan ne salak adamım ya. Sırf paranoya oldu artık. Bananeyse. Halt ediom. Sustum ben..
Zamanla ayar vercez bizde çaylağız daha depter..
bir de bana balinalarla ilgili her bulduğunu okuyunca ne oluyor diyorlar..balinalar, çok yaşasınlar, ve elbet yunuslar, deniz kestaneleri, yosunlar da olsun yosunlar, dans eden ahtapotlar..
süzme charlie olsun..charlie beet me..