Kehanet değil. Bir şehrin ızdırabı geçiyor gemilerin tasalarından daha çok.Azizliğin ortadan kalktığı düzlemlere ‘aşk’ diyoruz şimdi.Izdırapların iplere dizildiği selametler, dilimize pelesenk olmuş ve kalbimizde çoktan taht kurmuş; aşkı tahtından edip.‘Edeceğim’ dediklerimiz hep oluşlarda kalmış. Issız bir anı olmaktan acı ne vardır? Acının kabulüdür elbette.
Var’ım derken ve tüm varlığını senin bulurken, bu tekinsiz dünyada oysa en tekinsiz olanlardan biri aşkmış. Bilmemişim.
Tanrının gülünçlüğünü keşfeden bir aziz tahayyül etmek ne denli zor ise, işte aşk da; zahmetlerin beyhudeliğini kanıtlayan içtepi.
Veda ilahilerinin başındaki koro sözcüsüyüm.’Devrini kapatmış zamanların’ gizil arınmış karması, angaryadan ziyade tüketilmemeyi başarmanın tekâmülünü terminliyor.Hatadan dönmüş aylak için olguya verilen değer ne kadarsa, uygulanması imkansız bariyerlerde kontrol de; aynasını resimliyor, sadece.
(Yasal Haklar: Kaynak gösterilsin ya da gösterilmesin, hangi dilde olursa olsun içeriğin bir kısmı ya da tamamının kullanılması yasaktır. Bu yazının yasal hakları www.hafif.org ve Astral’a aittir. Bu madde, altında yazmıyor olsa dahi, Astral’ın tüm yazıları için geçerlidir.)
yorumlar
çok güsel astral…
arkadaş “çok güzel astral”, demek istedi astral bebeğim. “z”leri “s” görüyor. Haliyle tarz oluşturmaktan yana özgür osghur:)
güzel yazmayı biliyorum dolce isteyince yazarım ama güsel daha güzel ben/ce
yazacağından eminim zaten özgür.dediğim gibi tarz oluşturuyorsun değil mi?!
yok oluşturmuyom zaten oluşturulmuş olan var bende
o zaman geliştiriyorsun!
he he daada geliştirecem işallah
negzel!
kısa yazdığın zaman daha da iyi oluyor
kısagüzel oldu mu ?
son sözcü Sessizlik oluyor..