the cure
the cure sevmeyen bir insanoğluna henüz rastlamadım. hala beni bu iyi müzikle tanıştıran insana dualar ediyorum. zira “boys dont cry“sız “lovesong“suz günüm geçmiyor ki kendimden geçeyim. “just like heaven” var ya da “close to me” hepsi birbirinden iyi, güzel. ” Friday I’m In Love” veya..the cure ile tanışmayanımız kaldıysa hala vesile oluruz belki, belli mi olur?
yorumlar
ben rastladım. kendisi kebapçıdır. adı da sadullah sanırım. the cure sevmediğine de tanık olduğum bir hadise sonucu vakıf oldum. dürüm krizine girdiğim bir akşam caddedeki lezzet kebap sofrasına koştum. sadullah usta, özel silindir biçimli kömürlerini közlemiş terlemekteydi. özel olduklarını kendisinin ‘bu kımırle ozeldir ha! öle her yerde bulamazsın’ söylevinden öğrenmiştim. neyse bu sadullahın sakar mı sakar bir çırağı var, tezgahta pul biberleri biberliklere koymaktaydı. sıra isot’a gelmişti ki bizim çırak elini ağzına götürüvermesiyle ortamı velveleye vermesi bir oldu. sadullah usta da çırağının içinde bulunduğu durumu anlayıp, yüzünü ekşitti ve dıkür oglum dıkür allah cezanı verecek dıkür! diye bağırdı, tepindi, çırpındı. neyse öyle işte espri tabii, son zamanlarda…neyse uykusuzluk da var,öyle ilk cümleyi okuyunca bu geldi aklıma. yazayım dedim, yazdım geçti.the cure’ün camus’un yabancısındaki marseult muydu, neyse unutmuşum, işte o kahramanın pilajda arabı öldürmesi sahnesini anlatan bir şarkısı vardır. şarkı kayda değer güzellikte değildir tabii ama killing an arab adlı bu şarkının olayı budur. solistin yabancı’yı okuyup çok sevdiğini anlıyorısdır. sadullah çık içimden!
friday ı m in love…
cure grubunun bende fanatiğiyim:)ama benim favori parçam ‘lost’ tur. Seninkiler ondan sonra geliyor.
yani insan bin kez dinlese yine dinleyecek ne güzel içli müzikler ya da bana öyle geliyor.
lullaby’nin klibini nedense çok severdim (:
müzikler sözler on numara, mineyi nasıl buldunuz?
gerekli yorumu, gerektiği yere yapmış bulunmaktayım (:
tamam sağol:)