doğaçlama bir peygamber indir banayol kenarlarından vahiy toplasıninsanlar öğretsin ona bilmediklerinisadakati ve güveni aşılasınlar onave bir kertenkelenin korkak fedakarlığınıartık benim için zordur okyanusları içmekinanmak her söylenenesevgilinin dudaklarında uçuklamakzordur beklemek gelmeyecek olanıgitmek değil belki amasevdiğini söylemek zordursinyalci bir peygamber indir banadamarları esrar koksunsenin veremediğin her şeyi kaçırsın bendensadakati görev sansıngüvenmeyi mecburiyetözgürlük sansın sevdiği adamdan uzaklaşmayıdişi bir peygamber indir banave işi gücü beni dinden imandan çıkarmak olsunbeni yalnızlaştırdığını sanırkenkendi yalnzlığında boğulsuncelâl hikmet25309 istanbul
yorumlar
=) eyvallah buklet…bi soluk alıp geri geldim tekrar… =)
şarkı budur moruk
hadi vur kendini şaraba
dinle bunu da
öyle sarhoş olsam ki çektim ben arkasından sonra… sonra da ispanyol meyhanesi… =)bilmiyorum… gömüldüm ben iyice içime moruk…
ufak bir değişiklikle dize bana da uyar.. 🙂
istediğin gibi yorumlayabilirsin moruk… =)
bu arada belirtmek istiyorum ki CH üstadım, cehennemin hakkını vermezsen şiirlerin gazabı üzerinde olsun.:)
hele bi oraya gidelim de gerisini nasıl olsa hallederiz… =)
makarna sandığınasıl severse bir insan bir sessizliğiöyle de yaşayabilirmişomurgalarının altında et parçasıylabir tutukluktan bir tutuklanmaya geçerken hayatotostop çekebilirmiş kendini bekleyen fahişelereve inanmasa da sevgisiz olamayacağını hiçbir şeyinbütün köprüaltlarında bırakabilirmış kanınıher evde başka bir çocuk ceketiher gelecekte başka bir ihanetgemiler dolusu esir taşıyorum soframadişlerimde kekremsi bir tatzevk alıyorum acıyı çiğnemektengözlerim parlıyor ezdikçe etimiavuçlarım terliyor sürtündüğüm heyecandannasıl severse bir insan bir sessizliğiöyle seviyorum ben de ölümükucağımda dans eden bir bez bebekparmak aralarımdan süzülen bir kedi leşikulaklarımda bir din görevlisinin idamımı nakledişiduvarda çakı izleriduvarda seni beklerken nöbet değiştiren cellat gölgeleriduvarda biraz köpek dişibiraz kadın süslenişibiraz da hüzünlü bir ezginin camdan seslenişiduvarda seni boğan bir şairin isyan edişipatlamayacağını bile bile çekiyorum pimiminasıl severse bir insan bir diğeriniöyle içiyorum ben de benden gizlediklerinigidiyormuş gibi yapıp susuyorum şimdinasıl dönerse bir insan bir diğerine uyurken yüzüöyle bir bağışlamayla öp benicelâl hikmet25309 istanbulşimdi yazdığım son şiirimdir… =)
CH, falla ne güzel..ben kalemim ölü kaç zamandır. birkaç kelimeden öte nefes almıyor. hiç biri tanımlayamıyor, içimdeki ateşi.ateşim, yağmuruma ezik. öfkem kelepçe dilime. sevgim özlemle yer değiştirmekte. ve tanrıyla sevişmelerimi anlatışım eskiden güzeldi. yine de omuzlarımı dik tutmaya çalışıyorum. çok da önemliymiş gibi. saçlarımı geriye doğru atıyorum. güneşin yakısına meydan okuyorum. ve yenik, her seferinde düşüyor elime parçalarım. umudum ötelerde. kaç okyanusu sarıya boyuyorum bir inat uğruna. bir dost sesi beni kendime getiriyor,seni anlamıyorum..insan kendini bile anlamıyor ki bir patırtı ekliyorsun. kum kazıcı arılar beynimde yeterince yuva örüyorlar. sağ ol, bendeki ötelik yetiyor uyuyup uyanmak istemeyişime. ve düşüm ise kaybolmak koskoca diyarların asla bulunamayacak batık adasının içinde. ilerlesin gemiler, ben ihtişamsız gürültülerine razıyım. merak eylemesin demek isterdim sevenlere el de sallarım. varlığımı hatırlayabilirsem..
herkes seçmeden yaşıyor, bense seçmeden yazıyorum… geldiği gibi… ilk halinde hissettiğim gibi… yazıyorum ve yazdıktan sonra nefes alabildiğimi hissediyorum… ama okurken yeniden içimi acıtıyor her şey… susarken yeniden ölüyorum… bilmediğim bi suçun sahiplenmediğim acısını çekiyorum… dudağımda yarım bi sevgi sözcüğü, içimde kenarsız bi boşluk…belki de bu yüzden bu kadar çıplağım ve çıplak olduğum için çekiyorum bu acıları… bilmiyorum… sadece yazıyor, acıyor ve izliyorum… “güneşin altında payıma düşen bu…”**chuck palahniuk – gösteri peygamberi
Elçiye zeval olmazmış…Zaten bu çıplaklıkla inecek birşeyler ama:)
inermi iner
nedir yahu bu küçük değişikliklerin alt metni?.. =)ben mi yanlış yazdım şiiri yoksa?.. =)
bana uyan yan bulamadım, kısmet başka şiire 🙂
helal yahu, ahkam keserken bile yeni, güzel bir şiir daha yazıvermişsiniz. alkış.
sosyomattaki sayfama eklemiştim ahkamdaki şiiri, burda da paylaşmak istedim…aynı gün arka arkaya yazılmış işler…bu arada dergiye başlıyoruz… ilgilenmek isteyenlere akşam detay bilgi vericem…
“öykü”nebilirmiyiz dergiye arada
elbette moruk… akşam iletişim adreslerini vericem… şimdi dergiyle ilgili bi görüşmedeyim… akşama şekillenir her şey… =)şans dileyin bana… =)
GÜZEL ŞİİR GÜZEL PAYLAŞIM
dergi işi yatmış galiba..
a hakikaten dergiye ne oldu???
elçiye zeval olmaz derlerşiiriniz güzel olmuş
dergi işi yatmadı, aksine hızlandı… =) tam onu duyurmak için buraya girmiştim, sizin mesajlarınızı gördüm…detaylı bilgi burdafikirlerinizi bekliyorum… ordaki adreslerden bana ulaşabilirsiniz…
Resimdeki sen misin?Şiirlerin kadar ilginç duruyorsun?
o benim eski halim… şimdi saçlarım kısa, ama uzatıcam yine… =)ilginç ha… hoşuna gitti bu benzetme… =)
hoşuma…
dergiden çok daha ilgi çekici olduğumu düşünmek istemiyorum… =)) ki zaten yok öyle bi şey… =)
tamam o zaman… =) sorun yok… kötü hissettim birden kendimi… =)
eyvallah moruk… size uygun bi platformsa bekleriz işlerinizi… =)
saç sakal çok fazla komik olmuş.siz eniyisi uzatmayın.
komik olduysa sen uzatmazsın moruk… =) bu kadar basit…
aa ben bu halini çok beğendim şahsen Celal Hikmet! Acilen uzatmalısın saçlarını.
:s noluyo moruk burda… :s