blufiles.storage.live.com
Gece geçmek bilmedi. Bazen böyle oluyor. İnsan hayatında bazı geceler çok uzun yaşanıyor. İşte onlardan biri, ben de durakladı bu gece. Çok yorgundum, erken uyumuştum; aniden açıldı gözlerim. Hayır, bir ses duymadım, biri de uyandırmadı. Açılan gözlerim, birden karanlığa bakakaldı. Kalktım, bir bardak su içtim ve saate baktığımda, saat ikiye beş vardı. Tekrar başımı yastığa gömdüm, yok bu gece uyku gezmeye çıkmış.Peki, öyle olsun gece; sen ve ben beraber sabahlarız, o vakit. Daha önce açtığım gece lambamın altındaki kitaba uzandı ellerim. Jeff Abott’ın “Mahzen” adlı kitabı; oldukça heyecanlı bir kitap, zaten son sayfalardaydım, okudum ve hemencecik bitti. Tavsiye ederim, gece size misafir geldiğinde. Kitabı başucuma bıraktım. Tekrar denedim yastıkla bütünleşmeyi, nafile.Yine ayaklandım, gecenin kararttığı evimin salonuna doğru. Köşe lambasını açtım ve kırmızı koltuğuma bıraktım kendimi, yavaşça. Yavaşça tekrar kalktım yerimden, televizyonu açmamla kapamam bir oldu. Kapama düğmesinin altındaki dolaptan albümlere elim gitti. Tüm albümleri kucaklayarak çıkarttım. Kırmızı koltuğa yayıldı, hepsini koyarken. En önce bebeklik ve çocukluk dönemi albümlerimi açtım, birer birer. Bir tanesinde ağlayan ben, diğerinde kahkahalar atan ben, derken aniden aklıma geldi; eski evimizin avlusunda koşuşturduğum ben.Evet, hatırladım; çünkü beni kızdıran abimin peşinden deli gibi koşuyordum. Yormuştu beni ve çok ağlatmıştı o an, susturamamışlardı gün boyu. Sonra ilkokul dönemindeki fotoğraflar çıktı karşıma. Çok güldüm, 23 Nisan şenliklerinde pembe elbiseli kızı görünce; suratı buruşmuş, dizlerini birbirine dayamış V şeklinde ve bir eliyle elbisesini sımsıkı yukarı doğru tutmuş, belli ki acil tuvalet ihtiyacı gelmiş. Tekrar güldüm, çünkü fotoğrafta yanımda duran kardeşim fotoğraftaki bana gülüyordu, kahkahalarla. Şimdi de bana gülüyor mu bir yerlerden? Gülümseyen dudaklarıma akan gözyaşlarımı, ellerim kuruladı. Saat dört olmuş, daha bakılacak yığınla geçmiş hatıra defteri varken, gerisine bakamadım; benle başka gecelerde sabahlasınlar diye. Yastıkla tekrar bütünleşmeliydim, yeni bir hayat ışımadan ruhumu dinlendirmeliydim. Gecenin misafirliğine an itibari ile son verdim…
yorumlar
ellerine aglık canım, şu an eski fotograflara bakıyorum bende 23 nisanlı şebelek kılıklı bir resmimi buldum ne çabuk büyüdüm şaştım
ben kırmızı koltukta takıldım yalnız.
haklısın thing çok eski aile fotografları sarıdır, hemen onların ölmüş olduklarını anlarım, ilginç
🙂
Çocukluk anılarına bayılırım, Benim de çocukluğum babaannemle geçti, babamı göremezdim, İş seyahatlerinden, aklım fikrim millete tuzak kurup, bahçede yumurcaklık yapmaktı..Bir keresinde kaplumbağa yı evinden çıkarmak istemiştim..Teşekkürler Buklet, gece bize de misafir geldi sayende..:)
Artık kedilerden kaçar oldum.
Aggali, bir kedi ye aşık Buklet..
evet, ama kedi üzüyor onu, çırmıklıyor..
Gece gelecek bu akşam bize,-Gel otur şöyle gece, dertleşelim biraz, ne yer ne içersin, fındık fıstık..
ben kediyi seviyorum diye, kedi de beni sevmek zorunda mı? (üstad alınmasın ondan alıntıladım)
şiirin orjinalinde kedi yerine “
elma kullanan üstad
hikmetin celalsiz olanı :))
puaahhhhh:))
Aggali ile Kedi sevgililerdi, ama Kedi, Aggali yi, üzdü, Aggali onu unutamadı, şimdi, geçmiş aşkını hatırladı senin yazınla, Bukletçim..
:)))
Soft soft..
Münir Nurettin daha iyi olurdu ya, buna da şükür
geceleri insan hatıralara dalar dediğiniz gibi sayın yazar ve bazende bu yüzden uykusuz kalır.
…
Demir demirkannın bu şarkısını çok severim nezamandır dinlememiştim baya iyi oldu.eniyisi kayıt yapayım.
sayın yazar bu yazı iyi oldu valla sağolun.bugünde bana uyku yok üzüntümden.şu hatırlattığınız albümlere baksam iyi olcak.
gecenın yanından ayıramadığı dotudur. nedense gece gelen misafirler beni de hüzünlendirir..yaşadıklarımız mı yaşayamadıklarımız mı bu hüzne sebep? yoksa elimizden hızla kayıp giden zaman mı hayatımızdan giden insanlar mı?geceleri dost edinmemeniz dileğiyle…yüreğinize sağlık
pardon düzelteyim ilk cümlem bozuk olmus. gecenin yanından ayıramadığı dosttudur hüzün…
ah ahh nerede o eski günler der ya ihtiyarlar hep yaşım 26 olmasına rağmen ben bile diyorum eski fotoğraflara bakınca ahh ahh diyee
eline,yüreğine sağlık,umarım bir yerlerden ,geride bıraktıklarına gülüyorlardır.