Garip, ama gerçekten garip bir film izlemek ister misiniz?
O zaman AlejandroJodorowsky‘nin El Topo‘suna bir göz atın ve işler nasıl çığrından çıkarmış görün. İ.F.F.‘nin kitapçığında yönetmen için o olmasaydı David Lyncholmazdı gibi bir açıklama yapılmış. Lynch’in de büyük hayranı olduğu Jodorowsky’nin gerçekten sürrealizmin doruklarında bir sinema dili var.Örneğin El Topo’da yanında çırılçıplak oğluyla ordan oraya gezip ‘ben en güçlüyüm’ diye insanları öldüren El Topo filmin ikinci yarısında adeta bir keşiş oluyor. El Topo’yu kelimelere dökerek özetlemek o kadar zor ki. Hiçbir şeyin mantıklı bir nedeni yok filmde. Her şey buram buram sembolizm kokuyor. Ancak El Topo’nun bir İsa metaforu olmasından öte bir okuma da getiremedim filmde. Bir nevi kaçık bir İsa biyografisi denebilir belki de. Ama iki kadının bir erkek için durduk yerde birbirlerini kırbaçlayıp sonra da öpüşmeye başlamalarını İsa hikayesinin neresine oturtursunuz bilemiyorum :)Film ilerlerken karakterle birlikte çevresindekiler de o kadar sorgusuzca değişiyor ki film sanki çaktırmadan başka bir filme dönüşüyor. İlk bölümde kendisinden güçlü olduğunu iddia eden bütün silahşörleri harcayan El Topo daha sonra vicdanının sesine mi geliyor ne oluyorsa birden yeraltında ensest ilişkiden doğan deforme insanlarla yaşamaya başlıyor. Köstebek adındaki bu kısımda bu insanları yeraltından kurtarmak için etrafta dilencilik yapan El Topo’nun karizması yerlerde sürünüyor tabi ki 🙂 Zaten film çölde geçtiğinden midir nedir izlediğimiz her şey de bir serap duygusu hakim. Bu kadarı da gerçek değildir herhalde diyoruz ama hepsi gerçek! Bu sürreal filmde tek bir hayal sahnesi yok.

Daha önce de söylediğim gibi El Topo’yu sözlere dökmek mümkün değil. İzlediğinizdeyse anlamlandırmak mümkün değil. Bu kadar anaakımdan uzak bir sinema yapmasına olmasına rağmen Alejandro Jodorowsky’nin ikinci filmi olan El Topo oldukça da büyük bütçeli bir yapım. Filmin dağıtım ve tanıtım masraflarını John Lennon ve Yoko Ono karşılamışlar. Hala sinemayla uğraşan yönetmenin yeni filmi King Shot’ta Marilyn Manson‘u 300 yaşında bir Papa olarak görecekmişiz ayrıca El Topo’nun bir devam filmini çekmeyi planlıyormuş. Yani garipliklerin ardı arkası kesilmiyor. Şimdi bir düşünün; garip, ama gerçekten garip bir film izlemek ister misiniz?