Saygıdeğer hocamı epeydir görmemiştim; Çalışmalarından ve amerikada’ki faaliyetlerinden bile haberim yoktu.. Onu sol tarafı tutmayan haliyle, yardımcısının kolunda bir medical-masaj salonuna girerken gördüm.. Yanına gidip gitmemekte tereddüt ettim ama dayanamayıp gittim..Hocam ağır bir felç geçirmiş, uzun tedavilerden sonra alternatif-medical’i denemeye karar vermiş. faydasını gördüğünü söyledi.. Ertesi gün tekrar aynı yerde görüştük. Bana son yayımladığı kitabını imzalayıp armağan etti.. Size bu kitaptan dikkatimi çeken ve üzerinde tartışılması gereken bir konuyu aktarmak istiyorum; konu başlığı şu: “Eğitimde e-dönüşüm mucizesi”Kitaptan aktarıyorum ” milli eğitim bakanlığı verilerine göre ilk ve orta öğretimde 16 milyon çocuğumuz var, ama eğitime katılmayan eğitim alabilecek yaklaşık bir 10 milyon çocuk olduğu hesaplanıyor. Bu durumda milli eğitimin bütçesi iki katına bile çıksa ihtiyaç duyulan derslik, nitelikli öğretmen nereden bulunacak?”
Oysa ki, e-öğrenme sistemi olağanüstü imkanlar sunuyor; mekan sıkıntısını yok etmenin yanında, seçenek yelpazesi ile zaman kısıtını da ortadan kaldırıyor.”
Hocam kitabında klasik sistemle arasındaki farkın maliyet mukayesisini yapmış;” Herşeyden önce eğitimin süresinde %50-70 arasında tasarruf sağlanıyor..maliyetler ise klasik sınıflara göre %60-80 daha düşük “
Uygulamada olan “executive mba” eğitiminin dersleri int.ortamından alınıyor, bunu biliyoruz.. ama hocam bunun lise seviyesinde de uygulanmasını öneriyor..Yaptığı çalışmaya göre, şöyle bir tablo sergiliyor,” sistem ilk yatırımı yaklaşık 60 milyon usd; üç milyon lise öğrencisi için kişi başına yatırım maliyeti ise sadece 20 usd olur!.. Oysa aynı eğitimi sınıf ortamında almanın maliyeti bunun en az yüz katı!denecek ki, bilgisayar lazım : Bunun da maliyeti kişi başına yaklaşık 300-400 usd olur..Yine de, yapılacak bina, eğitmen, taşıma,ısıtma, aydınlatma, sair giderlerlerle kıyaslandığında devede kulak.”
Hocam şöyle bitiriyor,” ne olur, bari bu devrimi ıskalamıyalım”