“KUR EVLİLİK DAMINI , ÇEK EBENİN GAMINI”
Eskiler böyle derler…“Onu o kadar çok sevdim ki,beni aşağılamasına,iteleyip kakalamasına bile izin verdim.Onunla evlenebilmek için her şeyi göze almıştım…Olmadı, evliliğe ikna edemedim…Şimdi başkasıyla evliyim, onunla daha rahat görüşebiliyorum…Eski hırçınlığı da kalmadı…”
Yukarıdaki sözler bir kadının yaşadıkları ile ilgili itirafı…Bu ve buna benzer hikayelere rastlamak mümkün…Kadınlar kabullenmeseler de erkeğin ”koruyucu” rolü yavaş yavaş ortadan kalkmakta, çağın koşulları erkeğin “cankurtaran simidi” gibi algılanmasına meydan vermemektedir…
Peki! Hal böyleyken kadınlar neden evlenmek ister?…- Özgür olabilmek
İstenmemiş olmanın utancı
Kendi başlarına yaşayabilecek gücü elde edememek
Yukarıdaki itiraftan da anlaşılacağı gibi, şartlar kızları öyle hale getiriyor ki, sevilen adamdan hayır gelmeyeceğini anladıkları anda, her hangi bir kocanın peşine takılabiliyorlar…Freud’un söylemeye çalıştığı gerçek oluyor sanki, “ Koca hiçbir zaman,sevilen adamın kendisi olmayıp,ancak onun yerine konan birisidir “
Şayet böyleyse, Freud’un tezi doğruysa ; Evlilik,hem kadın hem de erkek için, içten içe çekilmez bir kurum haline gelmektedir…DiderotHoşa gitmeyen bir erkeğe boyun eğmek tam bir işkencedir” diye tanımlamış ,içinde aşk ve sevgiyi barındırmayan evlilikleri…
Peki ! Çiftlerin evlenme arzularına (sadece kadın olarak bakmayalım) yukarıdaki şartlara “salt” soyun devamı gibi insani bir arzuyu da eklersek,işkence haline gelen bir “evliliğe” boyun eğilir mi?…Bana kalırsa” asla!” Bir erkek gözüyle söylüyorum”asla”…“Bekara karı boşamak kolaydır “ derler doğrudur…Çevremiz,mutsuz yuvalarını bırakıp,ayrılamayan kadınlarla doludur ve de kendilerince haklı gerekçeleri de vardır…
Ne yazık ki kızlar artık, annelerimizin dönemlerinden çok farklı düşünüp, stratejilerini buna göre oluşturuyorlar; Önce eşeği sağlam kazığa bağlayacaksın sonra “keklik” avına çıkacaksın!Yani evde bir “eşek” olacak…
Öte yan da bir “keklik”
Eşek sana bakacak,keklik seni sevecek….
Tam anlamıyla “yalancılar çetesi”…
Kırsal da durum şimdilik farklı; Burada evlilik sözleşmesi eskiden olduğu gibi, kadınla koca arasında değil, kız babası ile damat arasında yapılıyor…Alıp vermeler şimdilik böyle…Kadın için çarşıya bile çıkmanın başlı başına serüven olduğu bir toplumda evlilik , hayatın en anlamlı ögesi oluveriyor…Son söz; Sosyo ekonomik koşullar,küreselleşme,geleneksel ahlak vs…Son söz ; Artık zamanımızda “evlilik” için, ihtiyaçla duyguyu özümsemiş, iki usta oyuncu gerekecektir…