DÜNYANIN EN ZENGİN İNSANLARINDAN BİRİYİMBir bilgini ziyarete gitmiştim.Dükkânı önünde çaylarımızı yudumlayarak hoş bir sohbete dalmıştık.Bir kez daha fark ettim ki büyüklerle sohbet çok hoş oluyor. Hele bir de okumayı seven bir insansa muhatabınız, kültürel bir ziyafet sofrasında buluyorsunuz kendinizi.
Bilgin bana şu soruyu sordu: Kerem, en fakir insan kimdir, bilir misin? Sustum. Cevabı kendisinden bekledim.
Dedi ki: “Fakir insan yemeği, giyeceği, parası olmayan insan değildir. Asıl fakir olan kişi: hırsı olan insandır.
Hırs sahibi insan dünyanın en fakir insanıdır. O insan ki; doymaz, sürekli bir açlık ve arayış içerisindedir. Makama doymaz. Maddiyata doymaz. Aşka doymaz, Cinselliğe doymaz. Sahip olduklarının kıymetini bilmez. Daha fazlası için her türlü kötülüğü göze alır.Bu yüzden hırslı insan işyerinde huzursuzluk ve fitne üretir. Hırslı eş te , evinde huzursuzluk ve mutsuzluk kaynağıdır.Sen sen ol, evinde ve iş yerinde kanaatkâr ol.

Mevlana’nın dediği gibi: Zenginlik istersen kanaat yeter. Sahip olduklarının kıymetini bil. Sahip olduklarının hakkını ver. Kanaat etmek gibi zenginlik yoktur.”Selam verip ayrıldığımda heybemin dolduğunu hissettim. Çok şey kazanmıştım. Daha zengin hissettim kendimi. O an dünyanın en zengin insanlarından biri olduğumu anladım.