bildirgec.org

bilgin hakkında tüm yazılar

-M Projesi

UTFIE | 06 August 2010 23:37

Merhaba arkadaşlar bu yazımda yeni ortaya çıkan bir alan adının farklı ellere geçince nasıl marifetli bir şekilde kullanılacağından ve milyonlarca kullanıcının kolaylıkla dolandırılabileceğinden bahsetmek istiyorum. Çoğunuzun bileceği üzer .co uzantılı yeni bir alan adı uzantısı ortaya atıldı. Üstelik öylesine büyük bir yatırım olduki .com ‘ un enbüyük alternatifi oldu birden. Bende bunu -M Projesi olarak derledim. Nasıl bir güvenlik sorununun ortaya çıktığını göstermek istedim. Öylesine büyük bir proje ortaya çıktıki hem bilgi anlamında hemde başka projesi olan insanlar için dünya üzerinde jenerik özelliğe sahip alan adları. Bakmanız ve gerekli bilgileri almanız taraftırıyım. Proje Resmi Web Adresi:www.sessizbilgin.com

Desiderius Erasmus

liquidlightening | 02 June 2009 15:00

Erasmus, 1465-69 Yılında Hollanda’nın Rotterdam şehrinde dünyaya gelmiştir. Bu tarihle ilgili hakkında araştırdığım şeyler dahilinde kesin bir bilgi yok gibi gözüküyor. Erasmus Rönesans hümanizminin en büyük temsilcilerinden biridir. Eğitim hayatı 9 yaşında Hegius at Deventer’a gönderilmesi ile başlamıştır ve kendisinde hümanizmin temelleri oraya gönderilmesi ile ortaya çıkmıştır. 13 yaşına geldiği dönemde annesi ve aradan uzun bir zaman geçmeden babasını kaybetmiştir. Evlilik dışı bir çocuk olması ve babasının gezici bir rahip olması nedeniyle ölümlerinin ardında Erasmus’a ait olan az miktardaki mal varlıklarına vasileri el koymuş. Bu badireler atlatılıp öğrenim döneminin tamamlanmasının ardından Erasmus din adamı olmak üzere 1487 yılında Sageberg Manastırı’na bağlı Aziz Augustin Tarikatı’na girmiş ancak bağnazlığa karşı düşünce yapısı ile insancı yanın eğitim ve kitaplarla güçlendirileceğine ayrıca eğitimli kişilerin kendilerini körü körüne tutkulara kaptırmayacağına inanan Erasmus’un bu düşünceler çerçevesi içindeyken bildiğimiz rahip anlayışı ile ilgili herhangi bir etkinliği olmadığı biliniyor. Nihayet Erasmus 1492 yılında Papaz olabilmiş lakin kendini bilime adayacağını ifade ederek Papa Julius II’den papazlık andı içmemek için özel bir izin almış. Bu dönemlerde çalışmalarını sürdürmüş ve Papaz olmanın nimetlerinden bolca yararlanmıştır.

Daniel Tammet otistik bir dahi

nazokiraze | 20 March 2009 11:08

1979 yılında dokuz çocuklu bir ailede hayata gözlerini açtıgında kimse onun otistik olacagını bilmiyordu,otizmin bir türü olan asperger sendromu oldugunu anlaşıldıgında 25 yaşındaydı.

Yağmur Adam filminde Dustin Hoffman’nın canlandırdıgı karakterle birlikte pek çok kişinin farkına vardığı otizm ,aslında genellikle erkeklerde görülen( yüzde seksen-doksan oranında) bir durumdur. Savant sendromu olan kişilerde genellikle tarihleri unutmama, film ,kitap isimlerini ezberleme, sayıları hatırlama gibi nitelikler görülür,bazen tek başına üstünü bile giyinemeyip, normal insanların asla bilemeyecegi kadar önemli gün tarihlerini hatırlayanlar mevcut.Daniel pi sayısını 22 bin 500 hane ile en uzun söyleyebilen kişi olarak( beş saatte söyledi) Avrupa rekorunu kırdı.Kendine göre manti adında bir dil geliştiren Daniel, bir haftada bir dil öğrenebiliyor.Daniel kendisi gibi yeteneği olan Kim Peek ile de tanışma şansını yakaladı. Kim Peek Daniel gibi ,hafızasında dokuzbinden fazla kitap tutabilen, NASA tarafından incelemeye alınan otistik bir dahi.Savant sendromlu Daniel yaşayan 100 dahi listesine girmeyi başarmış biri ve aynı zamanda fikir adamı ve yazar olarak anılıyor.

Daniel Tammet pek çok savant gibi yüzbine kadar olan tüm sayılar hafızasında resim şeklinde tutabiliyor , 89 kar yağması ise bir başka sayı diğer bir resmi çağrıştırıyor,ayrıca Daniel’e göre en zor sayı altı sayısı,onaltı sayısı ise en şirinleri,333 çekici,289 çirkin. Daniel kendi kaleme aldığı Mavi Bir Günde Doğmuştu adlı kitabında,yaşadığı her anı anlatıyor.Burası da Daniel’in kendi internet sitesi. On tane dil bilen,matematik dehası ikinci kitabıyla kitapseverlerin karşısında.

DÜNYANIN EN ZENGİN İNSANLARINDAN BİRİYİM

keremx | 12 January 2009 15:55

DÜNYANIN EN ZENGİN İNSANLARINDAN BİRİYİM

Bir bilgini ziyarete gitmiştim.

Dükkânı önünde çaylarımızı yudumlayarak hoş bir sohbete dalmıştık.

Bir kez daha fark ettim ki büyüklerle sohbet çok hoş oluyor. Hele bir de okumayı seven bir insansa muhatabınız, kültürel bir ziyafet sofrasında buluyorsunuz kendinizi.

Bilgin bana şu soruyu sordu: Kerem, en fakir insan kimdir, bilir misin? Sustum. Cevabı kendisinden bekledim.

Dedi ki: “Fakir insan yemeği, giyeceği, parası olmayan insan değildir. Asıl fakir olan kişi: hırsı olan insandır.

El Biruni – Astoronom ve Matematikçi

kabyazer | 20 June 2008 11:30

El Biruni
El Biruni

4 Eylül 973’te Harezm’de doğan El Biruni, Fars kökenli bir İslam bilginidir. Direkt olarak neleri bulduğunu, keşfettiğini yazacağım.

  • Yerin çapını ölçmeyi başardı. Ayrıca sapmasız ölçmüş olmalı ki, bugünkü ölçülerle tamamen uyuşuyor. Buna da Avrupa’da BİRUNİ KURALI denmiş bu yüzden.
  • Bundan birkaç yıl önce Newton ve Piscard ektavoru 25.000 mil olarak buldular, halbuki bundan 700 yıl önce ve çağın o günkü şartlarına rağmen bunu El Biruni bulmuştu.
  • Colomb’dan daha doğrusu Colomb’un Amerika’yı bulmasından yaklaşık 500 yıl önce Amerika’nın varlığından söz eden ilk kişi odur.
  • Newton’dan çok çok çok önce yerçekiminin olduğunu ortaya koyan ise yine odur.
  • İnanabiliyor musunuz, El Biruni’nin eserleri halen o çok özendiğimiz batı dünyasında kaynak kitap olarak kullanılıyor.
  • Toplamda 180 tane eseri var.
  • Maddelerin cisimlerinin yoğunluklarını da bugüne çok yakın bir şekilde hesaplamıştır.
  • UNESCO’nun çıkardığı Conrier Dergisi’ni 1974’te El Biruni’ye ayırmıştır.
  • Biruni’nin yazdığı 180 eserden günümüze gelen 22 kadar eserdir.
  • Bugüne kadar hiçbir eseri de Türkçe’ye çevrilmemiş deniliyor.

Yaşamın yasasını açıklıyor Calmmoon…Hegel açıklamıştı sıra onda…

wurgun5 | 06 June 2006 17:23

picasso
picasso

Yaşamın yasasını açıklıyor Calmmoon…Hegel açıklamıştı, sıra onda…Kendiyle tutarlılık önemlidir ama barındırmaz yaşamı içinde henüz. Kendiliğinden iyi olan, kendiliğinden kötüyü de barındırır içinde. Ama, bu karşıtlıktır ki, başlatır hareketi. Çelişkinin farkında olanlar, hatta farkında olmakla kalmayıp, onu bağrında taşıyanlar, omuzlarına alarak götürenler, bunu yapabildikleri ölçüde canlıdır, canlı hayatın simgeleridir. Artık vardırlar ve varolmak ancak böyle bir şeydir.Varoluşun farklı biçimlerini kaçırmamak gerekir gözden. Bir kere varolanlar, karşıt diye anımsadıklarının saflarına da geçmelidir. Ve karşıtları birbirinin içinde varetmelidirler. Kendi içlerinde bile karşıtlığı yaşatma bilgeliğinde olmalıdırlar. Böyle değilse eğer, yaşamın hareketi affetmez. Böyle olsa bile, henüz asıl rengi değildir yaşamın ve karşıtlıklar içinde yokolup gitmeye mahkumdur, bu kadarıyla yetinenler.Yaşam ve bilgelik vardır, birbirini kucaklayan ahenkle. Bilgin ve teorisi vardır, tecrübeye dayanmayan ve tecrübe edilemeyen. Bu kadarı bile yakalayabilir karşıtlığı ve sürdürebilir varlığını.Yine de yaşama asıl rengini vermemiştir bu biçim, on binlerce yıldan beri.Yaşama rengini verdiğini bilmeyenler çoğunluktadır her zaman ve karşıtlıkların baskısı altına gönüllüce girerler sanki. Kendi dışlarında varolanların başka hesaplarında ya da yokoluşta, yazmasına boyun eğerler kaderlerini.Bize düşen, yaşam ve bilgeliğin birbirini kucaklayıp taşıdığı harekete dikmektir gözlerimizi ve bunun yasalarıyla yaşamaktır…