kalmadı bitti.. hakka hukuka adalete inancım kalmadı.geçen aylarda Dilara adında 5 yaşında bir kız, annesinin yanında yolda yürürken açık bırakılan logar çukuruna düştü 4 km sürüklendi ve foseptik çukurunda boğulmuş cesedi bulundu. onu o delikten çıkaran görevli kafasını kaldırdığında başında kızın babasını görmüştü ne diyebilirdi ki ? uzattı artık yaşamayan 5 yaşındaki o bir iki gün önce pembe montuyla hayat dolu gözleriyle gülücükler saçan ama o an yaşamayan küçücük vücudu babasının kollarına verdi. babası bir eliyle kızının suratını sildi ve öptü sonra yine bastı bağrına çaresizce. bundan öte kıyamet mi var dı ki?! yıkıldık eridik bittik. medya ayaklandı herkes birşeyler söyledi. cenazesinden görüntüler gösterildi. adına şarkılar yapıldı.. ertesi hafta aynı benzer yolla bir başka aynı yaşlardaki çocuk hayatını kaybetti. bu sefer bir erkek yine aynı yaşlarda. ertesi hafta başka bir çocuk daha aynı açık bırakılmış deliklerden düşerek bok çukurlarında boğularak can verdi. sayı 5i 6yı buldu. ne kadar ilginç değil mi bu tip haberler bir ara o kadar çoğaldı ki belki de aynı çocuğun haberlerini seyrediyoruzdur diye tam olarak sayısını bilemiyoruz o zaman anladım ki şarkı yapmakla olacak iş değil bu olaylara doublealbüm yapsan bile yetmez.bu günlerde Dilara için açılan mahkemede Dilaranın babası şikayetini geri çekti. sorumlular serbest bırakıldı. dilaranın babası; -biz tazminat hakkımızdan vazgeçmedik, dedi. konuşamayız bizi rahat bırakın, dedi gazetecilere… zanlılar serbest bırakıldı. belediyeden aldıkları ihalelerden men edildikten sonra aynı ihalelere aynı kişiler değişik bir isimlerle girip yine aynı işlerin başına geçtiler.bu gün anladım gerçekten kader mahkümunun ne demek olduğunu. demek suçlu veya suşsuz olmak başka ama mahkum olmak kesin kaderin bir oyunuydu.. bu gün bir kere daha anladım bu ülkede canımdan kanımdan bir can daha dünyaya getirmenin ne kadar yanlış olduğunu. bu gün anladım bu gün yazdıklarımı ileride çocuğum bana; -baba bu nasıl oluyor ? diye sorduğunda ne diyeceğimi bilemeyeceğimi ve yine bu gün anladım; 3-4 gündür kayıp yavrumun ölü bedeni bir belediye görevlisi tarafından bir bok çukurundan çıkarılıp kollarıma verildiğinde içine düşülebilecek acizliği.
yorumlar
Cocuğu öldüğü zaman asan kesen insan sonra şikayetin den vazgeçiyor ? Neden aradan geçen bir ay ölen kızın acısını silmiş miydi yoksa, ölen öldü ne koparırsam iyidir mi ? Çocuğunun bedelini öğrenmiş olacak belki de ? Bana ters geldi ama çiğ süt emdiğimiz için mi neden böyle oluyor. Yanlış mıyım ?
Maalesef insanların daha doğrusu çoğu insanın para karşısındaki acizliği, belki de çok zordalar, belki de çok zorlandılar. Sonuçta karşı taraf çok güçlü. Devlet ihalesi alıyor, kolları geniş. Ne ailelerde var ki çocuklarıyla ilgisizler, ancak ölüm olunca ağlıyorlar kısa süre. Böyleleri de var. Yargı yapmıyorum tabi… Fakat ne kadar cmuk da değiştirseler para her yerde geçiyor.Ama evlat… İnanamam bir bedeli olduğuna, asla ve asla.Bu dünyaya çocuk getirme fikrine sonsuz katılıyorum ama onsuzda olmuyor işte. Hiç olmassa bir taneden sonra yapılmamalı ama onuda anlatamıyorsun.Bildiğim birşey varsa artık ne kural, ne adalet, ne kitap bilgisi ile hiçbir şeyin hiçbir şeyi tutmadığı. Bu ikilemleri bende hep yaşıyorum. Örnek olarak da bugün girdiğim yazımı alabilirsiniz. “Niyazi olmaya aday bir ben.”Sevgiler
Aileyi gazetede böyle düşünmemiz istenerek yayımlanmış 3 satırlık haber ile yargılamak istemem ama yinede benim başıma gelse bırak vazgeçmeyi,para almayı cinayet işleme ihtimalim bile var diye düşünmekteyim kendimi o babanın yerine koyarak düşünmem ne kadar imkansız olsada.
Bende öyle yazacaktım da büyük konuşmayayım dedim.Düşünülecek şey değil, eğer gerçekten evladın senin için değerliyse, anlam ifade ediyorsa tabi. Doğurmak için doğuran o kadar insan varki… İnsan kılığında gezen insan dışı varlıklar yani…Üzgünüm bunları söylerken fakat gerçekler acıdır…
Sayın Cevval bende televizyonda izledim gazeteciler sordu ağızlarından çıkanları haber doğru. Bu gün bir arkadaşım ile konuyu tartıştık. Ama insanlar ilk acının sonunda geçen zaman dilimi sonrası bu şekilde hareket etmesi mi gerekiyor. Hepinize saygılar diliyorum.
evladının canının karşılığını nakitle ölçmek tabiki tasvip edilesi birşey değil haberlerde izleyemedim sadece gazetede okudum bu haberi o yüzden konuya pek hakim değilim ancak ayrıntılarıda bilmek gerekli diye düşünüyorum,atıyorum adam tehdit edilmiş olabilir veyahut suçlanan kişinin özürlerini samimi bulup ikna olmuş olabilir,bu olayın daha akla gelmez bir çok ayrıntıyı barındırması mümkün bence ama eğer olay anlatılanlardan ibaretse,aile paraya tamah edip acılarını unutabiliyorsa bu insanlara edilecek şahane küfürler biliyorum o ayrı tabi
Muhakkak, ilk mesajımda yazdım zaten. Birde kan parası diye birşey var. Karşılığı olmasada veriliyor. Adetten yani…Ki muhakkak karşı taraf kuvvetli, zaten öldürsen ne olacak, senin canın gitmiş. Aman Allah göstermesin, iki ucu …. değnek misali.
bende yakın zamanda bir aile bireyimi kaybettim nası bir acı olduğunu az çok bildiğimi düşünüyorum benim başıma gelende ortada suçlanacak kimse yoktu ancak bu olaya başka biri neden olmuş olsa ve ben o acıyı yaşarken bu sorumlu kişi karşıma çıkıpda “sana bilmem şu kadar para verelim bu olayı unut” dese gözümün dönmemesi mümkün olmaz diye düşünerek kullanmıştım cinayet kelimesini
Normali öyle… Ama kişi bazında değişiyor demek ki… Buda acı tarafı işte