BÖLÜM IDENEYİMSİZ DENEMELERBir yolculukta karar.Yola çıkalı uzun süre olmamıştı. Ve gerçekte yalnızdım kendi kendime düşünmeye başlamıştım deli misali; dense yeridir. Beklide deli misali demekte hatalıydı pek tabi ki kendim bizzat delinin ta kendisi olabilirdim.Yalnızsın deneyimsizsin, tüm bunların üzerine ne yapabilirsin ki hiç bir şey, fakat aklıma birkaç alıntı yapmak gibi derin düşünceler bile gelmedi değil. Montaigne gibi denemeler yazabilirdim. Hem yalnızlığımı unutur hem yolun uzunluğunu hem de garip bir geçmişten ışınlanıp gelmiş gibi giden arabanın gürültüsünü kendime göre sanat uğraşısı ile bastırabilirdim.Durdum düşündüm ve bana düşünürken faydası olan popomu kaşıma hareketini de yaptıktan sonra aklıma gelen ilk başlığı bu denemelerimin kapak başlığı olmasına karar verdim normal de şiirlerimi yazarken başlıkları her zaman şiirin bitimine müteakip koyarken, düz yazı denememim bu tip olmaması gerektiğine karar verdim. Valla ne iyi de karar vermişim, son derece isabetli karar olmuş.Bu konuda deneyimsiz bir insandan nasıl bir deneme çıkar pek tabi deneyimsiz denemeler çıkar. Birden popomu kaşıma etkisiyle şimşek çakmış ve kendime hayran olmaya başlamıştım. Bu fikir harikaydı ben harikaydım ben oydum ben buydum. Belki de ben hiçbir şeymiydim bilmem ki neydim. Aman beya her zaman böyle düşünürken kop ’u veriyorum ve birden boyut değiştirir gibi karakteristik olarak mod değiştiriyorum.Şaşırmaya gerek yok; yolculuk ettiğim otobüs doğrusunu söylemek gerekirse geçmiş tarihten ışınlanıp gelen bu aracın üstünde bu gibi fikirlere kapılmamak elde değil ve de bu tip fikirlerle uğraşırken yazmış olduğum satırları defterime karalarken midemin de bu durumu fırsat bilip benden istifade edip beni karalaması da ne demek? İşte zavallı benin açık örneği. Midem bile benim zayıf anımı hissettiğinde hemen vuruyor. Alsana bende sana inat sana aldırmayacağım inmiyorum mola yerinde bakalım ne yapacaksın.Birden üşüdüğümü hissettim rüzgar geliyordu bir yerden, sonradan aldırmamaya karar verdim üşüdüğümü düşünmesem pekala rahatsız da olmam diye düşündüm oysa küçükken okuduğum bir Hint kitabından edinmiştim bu fikri; Budist rahibin biri düşünce telkinleriyle uzun süre aç durabildiğini okumuştum neden olmasın diye düşündüm ve kendimi telkin etmeye başladım ben üşümedim, burası sıcak, ben burada değilim falan filan. Çok soğuk be ne üşümemesi. Kapatın be şu kapıyı.Aklıma yazdıklarım geldi geriye dönüp neler karalamışım diye okumaya başladım karaladıklarımı ve şu anda kadar yukarıda gördükleriniz ortaya çıkmış ve benim bu yazı stili veya karakteristiği çok hoşuma gitti hem okuyanları sık sık yazının içine dahil ediyorsun hem de kendini dahil ediyorsun yazının içine mükemmel diye dündüm ve bir çok imla kuralına fazla dikkat etmemek fikri aklıma geldi.Yalan vallahide yalan zaten dikkat etmiyordum. Sade size fikir diye yutturuyorum. Lakin kendime de yutturamadıktan sonra pek anlamı yok. Bu fikrin İçimden bir ses “Boş ver kafana göre takıl” dedi bende boş verdim ve kafama göre takılıyorum.Millet yemeğini yemiş içmiş oh be ne ala daha ben dışarı çıkmadan otobüs kalkacak “zıkkımlanın emi” yahu insan bir uyarır. Ama dur be kardeşim sen zaten yalnızsın yanında kimse yok ki senin.İşte böyle bir yolculuk hikayesi gibi başlayıp ve deneyimsiz denemelerimi toplamak pardon yazmak istememin neticesinde ortaya çıkan garip ama benden olan benim öğelerimi içeren bir yazı tamamen ben.Aslında yalnızca garip olan bu yazı denemem değil ki; bindiğim otobüsün yatak odamda ki yatağımın oluşuna ne demeli ve de yalnızlık falan ise bu gece yalnız yatışım dan ziyade bir şey değilmiş. Bende bu otobüs nerden geldi diyorum geçmişten ışınlanmış gibi derken; aaa hakikaten ben bir bakıma telkinle kendimi aç değilmiş gibi yapmaya çalışırken; aaaa gerçekten ben kendimi bir otobüste hissetmişim. Günahını almışım Budist rahibin demek yaptıkları kısacası öğretileri doğruymuş. Aaa Ben popomu kaşıyorum. Şu işe bak demek ki tüm fikirler bu hareketi yaparken aklıma geliyor. Lakin ne gariptir ki bu da bir telkin den öteye bir şey değil ki.***Buradan devam et gelince düzenlemeye***Şimdi bu başlangıç yazımın alt başlığını bir yolculukta karar olarak belirtmiştim tamamen değişmesi mi gerekiyor? Ne alakası olabilir? Be oğlum.!. Pek tabi alakası olabilir. Durmadan telkin melkin derken, aslında gerçeğin tam içine düşmüş gibiyim.Bir dizi garip düşüncelere kapılıyorum yatağımın üzerinde; başlığa dokunmamaya karar veriyorum. Zira tavuk yumurtasını beğenmediğinde tekrar kıçına sokup değiştiremediğine göre kendi istediğine bende bu yazdıklarımı değiştiremeyeceklerin arasına koyuyor (telkinle) ve değiştirmemeye karar veriyorum. “Kardeşim ne yazıyorsa o.”Ruhumun sıkıştığını hissediyorum. Şaşırmayın bunun tek suçlusu midem yaptığı etkiye tepkiyle karşılık verince kendileri daha büyük etiyle cevap vermekteler. Gerçekte en büyük zararı görecek olan sanırım benim. Sakın ha “pes ettin alan” demeyin. Sıkıysa siz midenizle inatlaşın. Bu inatlaşma bana Çok uzun uğraşlardan sonra farkında vardığım bir gerçekliği aklıma getirdi. Ve ben bunu sizle paylaşmak istiyorum. Dikkatle okuyun bu satırları, beklide önünüzde ki bu satırlar size bir ışık yaka bilir. Ne konuda mı? dersiniz bunu da kelimeyi belirtikten sonra ki takip eden cümlede belirteceğim. Evet şimdi hakkettiniz bu büyük zokayı pardon gerçekliği. “”Siz siz olun asla vücudunuzla inatlaşmayın .”” İşte gördünüz mü? Ne muazzam bir farkına varmışlık. Şimdi sıra geldi ne konuda size fikir veya ışık yakacağına. Aslında bunu yukarıda belirtmiş olmam lazım. Evet gördüm hala anlamadıysanız. Siz delisiniz demektir.Şimdi okumayı bırakıp bir nefes alın ve ne olabileceğini düşünün iki kere geçmiş ne fikir oluşacağı. Evet bulamadınız mı? Tamam fazla merak etmeyin sizleri daha fazla uğraştırmayacağım. Aslına bakarsanız çok hoşuma gitmiyor değil. Vaz geçtim uğraşmaya devam edin. Ne yapacaksınız çile dünyası. Bazılarınızın küfürlerini(kötü söz sahibine aittir iyi söz bana), bazılarınızın da en büyük çilemiz bu olsun dediğinizi duyar gibiyim. Bende biraz daha şımararak. Bu oyunu uzatmaya karar verdim. Şu anda kadar bulamadıysanız. Sizler gerçekten katıksız delilersiniz.Evet yolculuğum devam ediyor aslında ben seyahat ediyormuşum yatak odamda değilmişim. Yanımdaki koltuk boşmuş o kadar. İçten içe yakarma durumunda da olabilirim. Yardıma çağıracak kimsem de yok etrafımda sizler bile yoksunuz. Fakat sizi töhmet altında da bırakmak asla istemem. Sonra taksiratınızı benim bağışlamamı istersiniz bende bağışlayamam ben sade bir seyahat ediyorum yalnızım ve otobüs çıldırmış gibi gürültü çıkarmakta yazık ki midem aferist* bir durumda midenin bana yaptığına sadece oportünistlik** derler başka bir şey diyemezler. Pis menfaatperest mide seni.Yahu hiçbiriniz merak etmediniz mi? Yolculuğum nereye? Sakın ha Yolculuğumun nereye olduğunu sormayın bende bilmiyorum. Nereye gidiyorum? Babaannemin tabiri vardı. Nereye gidiyorsun dediğimde “Cehennemin dibine” derdi. Rahmetli oldu. Öldü kadıncağız.Ya bu yolculuk iyiden iyiye beni sardı. Yada ben şaşkınlık içindeyim otobüsün sesi beynimi tırmalamaya başladı. Baksana neler aklıma gelmeye başladı. Bir dizi olaylar. Geçmişim, yalnızlığım bir ara seyahatimi unutup kendimi yatak odamda bile hissettim.Aslına bakarsanız böyle şeyler normal pek tabikiz ne düşüneceğime ben karar veremiyorum ki konuşacak kimse olmayınca yanımda gevelemekten öteye gitmiyorum. Midem de dayanılmaz boyutlara geldi. En iyisi yataktan kalkıp bir güzel kahvaltı hazırlamak. Demliği de koydum mu Ocağın üzerine oh be artık ne yapmam gerektiğine karar verebildim. Demek fazla aşırıya kaçmamak lazım, inatta.Bana sorarsanız sizden olsam sormazdım ama bir kere işkenceye katlanmaya siz karar verdiniz. Ben değil. Karmaşık olduğunu hissetiniz mi? Ben her şeyin farkındayım. Omuzum ağırıyor. Ne alakası var demeyin yataktan düştüm, otobüsün kodluğundan, aman be ne bu kafam karıştı. Bir açlık bu kadar eziyet çektirir mi? İnsana. Baksanıza demek ki çektiriyormuş. Hem ben vazgeçtim bu sevdadan Güneş sırtımı fazla yaktı gidip biraz yüzeyim de serinleyeyim sıcağın bağrında da bu kadar durulmaz ki … Zaten popom kaşınıyor. Yoksa aklıma ne gelecek yine.___________________________________________________________*Aferist : Bedavacı, Mideci **Oportünist : ÇıkarcıYukarıda benim ne olabileceğim üç bilemedin dört defa geçti deli cevabı verenler sanki bir şey