”Unicef Çocuk Yoksulluğunun Önlenmesi Raporu’na göre, 23 Nisan Milli Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın 83. yılını kutladığımız şu günlerde ne yazık ki ülke çocuklarının durumu pek de bayramlık sayılmaz. 15 yaş altındaki 5.6 milyon çocuk gıda ve gıda dışı yoksulluk içinde yaşıyor; 770 bin çocuk işçi olarak çalışıyor; 1000 bebekten 29’u bir yaşını tamamlamadan, 37’si beş yaşından önce hayatını kaybediyor…”(http://www.yeniaktuel.com.tr/dun105,[email protected])Yeni Aktüel’ün son sayısının kapağı ’23 Nisan’sız çocuklara ayrılmış. Günümüzde çocuk olmak eskiden olduğu gibi ‘şeker’ bir durum değil artık. Çocuk askerler, çocuk işçiler, sokak çocukları, suç işleyen çocuklar, madde bağımlısı çocuklar… Bunların her biri insanı derinden üzen birer insanlık ayıbı. Tüm bunlar bir yana içimi en çok cinsel istismara uğrayan çocukların durumu acıtıyor. Birgün çocuk ve seks/porno kelimelerinin yanyana aynı cümlede kullanılabileceğini hangimiz tahmin ederdi?Yazarken bile irkiliyorum ama bilgiler bize fahişeliğin yaşının 15’e kadar düştüğünü ve dünyada 3 milyonun üzerinde çocuk fahişe olduğunu gösteriyor. Taciz edilen, tecavüze uğrayan, zorla ilişkiye girdirilen çocuklar ve bebekler. Dünyanın son hali… Çığlık çığlığa etrafa saçılıp, bunu yapanların ve buna izin verenlerin dünyayı başına yıkmamız gerekirken bizler uyuyoruz. Tarih boyunca insanlığın en büyük ayıplarından birisidir bu.Neymiş uzay çağındaymışız, teknoloji çok ilerlemiş, herşey bir tıkla önümüzdeymiş, bilgi teknolojileri çok ciciymiş, imkanlar çok genişlemiş falan filan…Unuttukları birşey var. ‘Makina’ dünyası gelişirken ‘insanlık’ çok gerilemiş. İletişim teknolojileri yalnızlığa, bilgi teknolojileri yeni cehalete neden olmuş. Bu ‘ilaçların’ yan etkisi insanlığa hiç yaramamış.Lütfen kimse bize ‘çok geliştik’ masalını okumasın.