yağ satarım bal satarım kim bilir kaçımız oynadı bu oyunu zamanında belkide bir vazgeçilmezdi bizler için bazı günler. şimdi yok artık bu oyunu oynayan çocuklar,yok artık o güzelliği yaşayanlar. nasıldı o sihirli mısralar…

yağ satarım bal satarım
yağ satarım bal satarım

yağ satarım bal satarımustam ölmüş ben satarımustamın kürkü sarıdırsatsam on beş liradırzambak zumbak dön arkana iyi bakeğer yanlış hatırlamıyorsam aynen böyleydi belkide biraz daha fazlasıda olabilir,yanlışsam düzeltin lütfen. evet dedim ya artık görmüyorum bu oyunu oynaya çocuklar. aslında sadece bu oyun değil oynanmayan çok fazla sayıda oyun var hatırladığım neydi onlar??? çelik çomak vardı bide çok oynardık bu oyunuda ama en çok oynadığım oyun ise kazanmanın çok büyük zevk verdiği misketle oynadığımız çeşitli oyunlardı,mile de derdik adına biz ve mors,dikmece,kuytu bidolu oyun vardı mileyle oynadığımız.

misket,mile
misket,mile

ey gidi çocukluğumun oyunları ne günlerdi ama geride kaldı yakında tamamen unutulur gider hepsi. nerdeyse unutuyordum gazoz kapaklarını biriktirirdik zamanında az mı bakkal hamza amcaya yalvarırdık sattığın gazozların,kolaların kapaklarını benim için ayır diye azmı kavga ettik üç beş kapak için.

gazoz kapağı
gazoz kapağı

tekrar çocuk olmak vardı,eski günleri tekrardan yaşama,dolu dolu,tekrar çocuk olmak vardı,tekrardan mutlu olmak…