Katılıyorum.Bizimkiler de dondurma hastası.Sık hastalandıkları için, babaları uzun süre yasakladı onlara.O zaman da saplantıya dönüşüyor.Basit önlemlerle, en sevdikleri şeylerden mahrum bırakmamak daha yerinde olur.Üç yaşındaki kızım da dahil, şeker, çikolata yedikten sonra mutlaka dişlerini fırçalıyorlar.Dondurmayı da yanında birer bardak ılık su ile veriyorum.
parma ben de diş fırçalama durumunu öğrettim ama bebekler için yapılan macunu da acı buluyor, ben de sırf su ile fırçalamasını sağlıyorum en azından:) mekanik fırçalamak da olsa sadece fırçalamamasından daha iyidir….bir de;dondurmanın yanında ılık su, süper fikir:)) çok sağol, senden oldukça çok şey öğreneceğim sanırım:))
şeftali, çilek, üzüm vs. meyveleri al,yoğurt ve pekmez ile robotta karıştır.Eskiden de ballı yoğurt yapılırdı, çocukluğumda:).Emin ol tadı harika oluyor.Toz şeker falan koyma.Pekmez ve bal gibi doğal tatlandırıcılardan koy.
Ben de o işi pek tutturamıyorum.Ama şu var, yine de hazır gıdalardan daha sağlıklı oluyor.Yoğurdun hazır da olsa, mevsim meyveleriyle bir dene.Hatta yemiyorsa, meyveli yoğurt kaplarından birinin içine koy.İlaçlar gibi biraz da psikolojik etki lazım.Plasebo..
dediğin gibi 🙂 hazır yoğurtta olsa, mevsim meyvelerinden arada bir yapıyorum, daha doğrusu babası çok seviyor bu sıkacak robot işlerini, o yapıyor…yoğurt kabına koymasamda bizimki boğaz oldu mu, kandırmadan da yiyor:)) yeter ki boğaz olsun!!!
Makalecinin light erkeklerle ilgili yayımladığı bir yazıda, bir kadın olarak kendimce algıladığım erkeğin tanımını yapmıştım.Zaten kendisiyle de evliyim şu anda.Sonuna kadar da saygı duyuyorum.O bana destek oluyor ben de onun ayaklarını yıkıyorum.Bilmem anlatabildim mi?Evlilik hayatı aynı anda, ortak yaşantının gerektirdiği sorumlulukları taşıyabilmektir.
pharma, hayat zor dediğin gibi, hele sen bu konuda tam yetkili ve yetkinsin diyebilirim: 3 çocuk…eşin öyle biri olmasa, mamalara yardım etmese nasıl gidecekti düzen…bir de sadece konu kadına yardımcı olmak değil zaten: erkeğin içinden gelmesi, yani adam ikiniz bir den tv seyrederken (yani sen de o an boş bir anın olduğu halde) sen dur hayatım kızın mamasını ben getireyim dediğinde, bu ne bir şımarmaya ne de bir suistimale döner, o an sen değil ben yapayım denmiştir, hepsi bu…adamın içinden geliyorsa bu güzelliktir:)
Elbette, bir erkeğin kopuk düğmeli bir pantolonla, ütüsüz bir gömlekle ve boş bir mideyle evleneceği kızın yolunu gözlemesi herhalde o erkeği daha erkek yapmaz.
Konuyla pek alakası yok çocuğu olan bayanlara burdan bi tavsiye yapmak istiyorum. 3-10 yaşına kadar olan çocuklarızı cimlastik ve yüzme kurslarına yazdırmanızı şiddetle öneriyorum. Gelişmesinde inanılmaz faydaları olmakla birlikte sosyal, fiziksel ve zihinsel alanda diğer çocuklara nazaran daha donanımlı kılıyor.
acustic;çok haklısın 3 yaşına gelsin ben neler hayal ediyorum..! ama dediğin gibi jimnastik, yüzme gibi hem zihinsel hem sosyal gelişime fayda dokunacak konularda ısrarlı olmak lazım…ben bir de basketbol oynasın çok isterim, bakalım kendisi ne isteyecek:)
çocuğa toplumda üstün yer kazandıran, tek başına karar almasını ve uygulamasını sağlayan, doğa ve kuralları ile uyum içinde yaşamayı ve mücadele etmeyi öğreten, doğaya saygı ve çevre bilinci aşılayan, zorluklarla mücadele etmeyi ve bu durumdan zarar görmeden sıyrılmayı sağlayan, olumsuz tüm etkenleri olumluya çevirebilecek yeteneğini geliştiren, yardımlaşma, takım çalışması, ekip dayanışması öğreten tek spor yelkendir.Diğer sporlar da önemlidir, tabi ki katkı sağlarsatranç ise unutulmamalıdır, hem para kazandırır hem dünyayı tanımasını sağlar.
kop yelken hakkında tamamen aynı şeyi düşünüyorum, bu denizlerin kenarlarında yaşayıp ta çocuğu dediğin katkıları yapacak bir sporla çocuğu tanıştırmamak ayıp olur, özellikle babası yelkenli meraklısı zaten, şansı yok, öğrenecek bu gidişle:))bu arada pharma’ ya katılıyorum, deniz kızını bir bulsan, nefis bir baba olacaksın bence de:))
ama manson;şeker, ya da içinde şeker barındıran gıdalar (patates vs) ani şekeri yükseltip, geçici tokluk hissi verip, tam da ani hızla düşüp, açlık hissi vermez mi?şekerli gıdalar hep daha da acıktırır yani…ben böyle biliyorum (?)
Web sitemizde size en iyi deneyimi sunabilmemiz için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, bunu kabul ettiğinizi varsayarız.Tamam
yorumlar
Katılıyorum.Bizimkiler de dondurma hastası.Sık hastalandıkları için, babaları uzun süre yasakladı onlara.O zaman da saplantıya dönüşüyor.Basit önlemlerle, en sevdikleri şeylerden mahrum bırakmamak daha yerinde olur.Üç yaşındaki kızım da dahil, şeker, çikolata yedikten sonra mutlaka dişlerini fırçalıyorlar.Dondurmayı da yanında birer bardak ılık su ile veriyorum.
parma ben de diş fırçalama durumunu öğrettim ama bebekler için yapılan macunu da acı buluyor, ben de sırf su ile fırçalamasını sağlıyorum en azından:) mekanik fırçalamak da olsa sadece fırçalamamasından daha iyidir….bir de;dondurmanın yanında ılık su, süper fikir:)) çok sağol, senden oldukça çok şey öğreneceğim sanırım:))
Canım benim estağfurullah, karşılıklı:)
valla ben daha acemi çaylak gibi hissediyorum, danone konusunu da senden öğrendim, evde yoğurt yapmak lazım ama, tutturmak çok zor, denedim onu da:((
şeftali, çilek, üzüm vs. meyveleri al,yoğurt ve pekmez ile robotta karıştır.Eskiden de ballı yoğurt yapılırdı, çocukluğumda:).Emin ol tadı harika oluyor.Toz şeker falan koyma.Pekmez ve bal gibi doğal tatlandırıcılardan koy.
ballar sahte koma bal, ama pekmez 10 numara, pekmez ko
o şekilde yapıyorum ben de zaten, mevsim meyvelerinden…ben yoğurdun kendisini yapayım demiştim onu tutturamadım:)
Ben de o işi pek tutturamıyorum.Ama şu var, yine de hazır gıdalardan daha sağlıklı oluyor.Yoğurdun hazır da olsa, mevsim meyveleriyle bir dene.Hatta yemiyorsa, meyveli yoğurt kaplarından birinin içine koy.İlaçlar gibi biraz da psikolojik etki lazım.Plasebo..
dediğin gibi 🙂 hazır yoğurtta olsa, mevsim meyvelerinden arada bir yapıyorum, daha doğrusu babası çok seviyor bu sıkacak robot işlerini, o yapıyor…yoğurt kabına koymasamda bizimki boğaz oldu mu, kandırmadan da yiyor:)) yeter ki boğaz olsun!!!
Bizde de baba yapıyor bu işi:)Ben pek teferruatlı işlerle uğraşamıyorum.Hatta bir tabak da ben yiyorum:))
hani erkek beyni sadece bi şeye çalışıyodu
:))) Şimdi körelmiş kısımları çalıştırırsan, beynin kalan birkaç ölü hücresi de aktif hale gelebiliyor.Kadınına bağlı:))
kadınına bağlı:)) yani yine kadınla ilgili bir durum var işte:))
Aslında bir beyin haritası vardı hani geçmiş yazılardan birinde link olarak verilen.Tescilli bir belge değil miydi sence de makaleci?
evet bizim tescilimiz var, şimdi böyle evde mama yapan erkekleri anlayamıyorum açıkçası, kendinize benzetmişiniz bravo
Haa orada bir duracaksınız, evli miydiniz kopanisti?
e duralım o zaman madem istediniz sizi mi kırcaz
pharmacid:))
Makalecinin light erkeklerle ilgili yayımladığı bir yazıda, bir kadın olarak kendimce algıladığım erkeğin tanımını yapmıştım.Zaten kendisiyle de evliyim şu anda.Sonuna kadar da saygı duyuyorum.O bana destek oluyor ben de onun ayaklarını yıkıyorum.Bilmem anlatabildim mi?Evlilik hayatı aynı anda, ortak yaşantının gerektirdiği sorumlulukları taşıyabilmektir.
hıııımmmm dimek üleee
pharma, hayat zor dediğin gibi, hele sen bu konuda tam yetkili ve yetkinsin diyebilirim: 3 çocuk…eşin öyle biri olmasa, mamalara yardım etmese nasıl gidecekti düzen…bir de sadece konu kadına yardımcı olmak değil zaten: erkeğin içinden gelmesi, yani adam ikiniz bir den tv seyrederken (yani sen de o an boş bir anın olduğu halde) sen dur hayatım kızın mamasını ben getireyim dediğinde, bu ne bir şımarmaya ne de bir suistimale döner, o an sen değil ben yapayım denmiştir, hepsi bu…adamın içinden geliyorsa bu güzelliktir:)
hıımmmm dimek üleeee
Elbette, bir erkeğin kopuk düğmeli bir pantolonla, ütüsüz bir gömlekle ve boş bir mideyle evleneceği kızın yolunu gözlemesi herhalde o erkeği daha erkek yapmaz.
hımmmmm dimek üleeeee
Konuyla pek alakası yok çocuğu olan bayanlara burdan bi tavsiye yapmak istiyorum. 3-10 yaşına kadar olan çocuklarızı cimlastik ve yüzme kurslarına yazdırmanızı şiddetle öneriyorum. Gelişmesinde inanılmaz faydaları olmakla birlikte sosyal, fiziksel ve zihinsel alanda diğer çocuklara nazaran daha donanımlı kılıyor.
acustic;çok haklısın 3 yaşına gelsin ben neler hayal ediyorum..! ama dediğin gibi jimnastik, yüzme gibi hem zihinsel hem sosyal gelişime fayda dokunacak konularda ısrarlı olmak lazım…ben bir de basketbol oynasın çok isterim, bakalım kendisi ne isteyecek:)
çocuğa toplumda üstün yer kazandıran, tek başına karar almasını ve uygulamasını sağlayan, doğa ve kuralları ile uyum içinde yaşamayı ve mücadele etmeyi öğreten, doğaya saygı ve çevre bilinci aşılayan, zorluklarla mücadele etmeyi ve bu durumdan zarar görmeden sıyrılmayı sağlayan, olumsuz tüm etkenleri olumluya çevirebilecek yeteneğini geliştiren, yardımlaşma, takım çalışması, ekip dayanışması öğreten tek spor yelkendir.Diğer sporlar da önemlidir, tabi ki katkı sağlarsatranç ise unutulmamalıdır, hem para kazandırır hem dünyayı tanımasını sağlar.
Vaaay kopanisti, beni şaşırttın, ilgili, fedakar bir baba olacaksın.Mutfağa girip mama yapmasan bile:)
diyosun…!
E yaniii!
peki
kop yelken hakkında tamamen aynı şeyi düşünüyorum, bu denizlerin kenarlarında yaşayıp ta çocuğu dediğin katkıları yapacak bir sporla çocuğu tanıştırmamak ayıp olur, özellikle babası yelkenli meraklısı zaten, şansı yok, öğrenecek bu gidişle:))bu arada pharma’ ya katılıyorum, deniz kızını bir bulsan, nefis bir baba olacaksın bence de:))
benden güzel iskele babası olur
offf….! hayır, hayır, kabul etmiyoruz, biliyoruz biz arkadaşımızın kıymetini:)
gözünle görmeden inanma
:)) Allah bilir… hayırlısı olsun be kop, Allah herkesin gönlüne göre versin:)
olsun be mak bekleyip göreceğiz
Kopaniste bir geyşa bulmak lazım.
:))) bak buna ne der bilemem…ama sanırım daha çok bir deniz kızı istediğini biliyoruz şimdilik….
şeker iştahı kapatır be güzelim. sanki tek sıkıntı diş çürümesi gibi bir açıklama yapmışlar dayanamadım.
şekerin tek zararı diş çürüğü sanki. iştahı kapatır kuzum.
yorumlar okunmuyor
ama manson;şeker, ya da içinde şeker barındıran gıdalar (patates vs) ani şekeri yükseltip, geçici tokluk hissi verip, tam da ani hızla düşüp, açlık hissi vermez mi?şekerli gıdalar hep daha da acıktırır yani…ben böyle biliyorum (?)