bildirgec.org

Kızımla beraber marshmallow ile gül yapabilir miyiz diye denemeye karar verdik ve başardık. Makas […]

[section_title title=Bu manzarayı şöyle elde ediyoruz] Çilekli tarifleri kim sevmez ki? Zaten çilek doğanın […]

Lokum gibi bir baklava tarifi mi arıyorsunuz? O halde buyrun size hem kolay hem […]

Öncelikle hayırlı uğurlu olsun diyorum. İlk yolladığım yazımda çocuklarımın güzel ellerinden sık sık yapıp […]

Şahane kahvaltılık pancake ya da pankek… Pek tabii ki sadece kahvaltılık olarak değil, tatlı […]

Melekler keki bu! Çok sade ama sadeliğiyle büyüleyici bir şey resmen. Vanilya özlü, orman […]

Bitter çikolatalı brownie, harika görünmüyor mu? instructables‘dan aldığım adım adım brownie tarifi için sizi […]

Evil Mad Scientist‘ler CandyFab 4000/6000 adını verdikleri icatlarıyla herkesin kendi 3 boyutlu yazıcısını yapabileceğini gösterdiler. CandyFab diğer 3B yazıcıların yaptığı gibi, nesnelerin 3 boyutlu modelini çıkartıyor. Yalnız bunu yaparken pahalı sarf maddeleri ve karmaşık donanımlar yerine, toz şeker ve sıradan ısıtıcı bir kafa kullanıyor. CandyFabulous bilgisayar yazılımı aracılığıyla oluşturulan 3 boyutlu çizimlere ait koordinat verileri, şekillendirici ısıtıcı kafanın servo motorlar tarafından uygun pozisyona getirilmesini sağlıyor. Kafa ise yönlendirildiği noktada şekeri karamelize ederek 3 boyutlu modelin oluşumunu sağlıyor. Bu yolla elde edilen çıktıların boyutları büyük, fakat çözünürlükleri düşük. Geliştirilmeye ihtiyaç duymasına rağmen CandyFab projesi, 3 boyutlu bir yazıcının çok düşük maliyetle yapılmasını ve işletilmesini sağlayabilir (3B yazıcıların on binlerce dolarlık fiyatları düşünüldüğünde…). 3B yazıcıda şeker dışında şekillendirilmek üzere, HDPE gibi malzemelerde kullanılabiliyor.

[candyfab] [boingboing video] [youtube video] [flickr]

Biraz da şekerleme zamanı… İlginçliklerden hoşlanırım diyorsanız tırnaklarınızı minik şekerciklerle süsleyebilirsiniz. Aç kalınca saldırmamak […]

Mesela Aziz abi vardı bizim şirkette. Satın almacı. Şeker gibi adamdı. Hoş sohbetti. Herkesle çok iyi anlaşırdı. İşini iyi yapardı. Herkes de onu çok severdi. Ama bir takıntısı vardı: Sabahları, kepek ekmeğinden yapılmış beyaz peynirli tostunu yemeden kendine gelemezdi bir türlü. Yanında bir de çay.

Sabah tostunu yemezse bir tuhaf, aksi olurdu. Herkes bilirdi onun bu huyunu. Kendi de bilirdi aslında. Kaç kere demişti “Sabah tostumu yemeden kendime gelemiyorum. Asabi oluyorum.” diye. O yüzden de bizim kantinci Şener abi illa ki hazır ederdi Aziz abinin tostuyla çayını. Sakarinli.