Hafif de yazdığım ilk yazı Cem Karaca üzerineydi. Bu gün 8 Şubat, onun ölüm yıldönümü… Bu seferki yazdıklarım yayınlanır mı yayınlanmaz mı, ya da onca yazılmışların arasında kaybolup gider mi bilemem. Umurumda da değil aslında. Sadece üzerime düşeni yapmak istiyorum. Nasıl ki üniversite yıllarımda, gecenin kör karanlığında en kederli halimde benim yanımdaysa, nasıl ki iş dünyasının çarkları arasında gün be gün ezilirken tutunduğum dalım olmuşsa, nasıl ki şarkıları güzel insanlarla tanışmama, bambaşka alemlerin farkına varmama yol açmışsa, işte ben de bu gece onun anısına, benim için tüm bu yaptıklarına karşılık yazıyorum. Salt hayat hikayesini anlatmak yavan kaçar. Hakkında yazılmış bir sürü kitap var, ona da üşenirseniz google ne güne duruyor, aratın o güzel ismi, binlerce sayfa açılsın karşınıza…

“Cem Karaca… İrma Felekyan ve Muammer Karaca’nın ilk çocuğu olarak bilmem kaç yılında bilmem nerede doğdu… İlk albümü şudur, bu albümü ile de büyük ödüller kazanmıştır…”Bu bilgiler kime ne kazandırır bilemem. Ama gelin, O Leyli diye bir şarkısı vardır, o şarkıyı dinleyelim ve hakkında konuşalım. Bize neler hissettirdi, neler düşündük o an… İşte hiçbir kitapta bulunmayan, google’ın bile derman olamadığı sonsuz bir muamma… Gelin Mor Perşembe’yi dinleyelim, Dadaloğlu’nu, Emrah’ı. Ümit Tarlaları’nı, Zeyno’yu, Töre’yi… Bende olmayan bir şarkısını gönderin bana. Sizde olmayanı da ben göndereyim. Her 8 Şubat’ta, dilimizin döndüğü kadarıyla ondan bahsedelim.

Eli kalem tutan her kes içinden geldiği gibi yazsın bir şeyler. Sesine güvenen çıksın kalabalık bir yerde söylesin şarkısını. Hiç utanmadan, gocunmadan ödeyelim borcumuzu. Sadece ona mı var borcumuz? Bizleri bizler yapan sadece o mu? Tabi ki hayır. Siz kimi derseniz, kimden bahsetmek isterseniz ona da varım ben. Bu gün 8 Şubat Cem Karaca’nın ölüm yıldönümü…Son sözü ona bırakalım isterseniz. Belki birilerinin duygularına tercüman olur yine, yine birilerine güzel kapılar açar…Ben suyumu kazandım da içtimEkmeğimi böldüm de yedim.Alkışı duydum ihaneti gördümSesim de oldu sessizliğimdeSeviştiğimde oldu benimSende başını alıp gitme ne olur, ne olur tut ellerimiHayatta hiçbir şeyim az olmadı senin kadarVe hiçbir şeyi istemedim seni istediğim kadarSende başını alıp gitme ne olur, ne olur tut ellerimiNe olur, ne olur…