bu gün ne kadar uzundu.. ama bu da bitti. bir önceki gün gibi.. bir sonraki bitecek olan gün gibi.. ben gibi.. bitiyor her şey yavaş yavaş.. aheste aheste.. saniyede 24 kare geçeceğine dakika da 24 kare geçiyor galiba..

durup sayıyım dedim gelenleri ve geçenleri.. matematiğim yetmedi.. sıkıldım daha doğrusu.. geçmişini sorgulayan bir ahmak gibi.. geleceği düşünmek yerine kuşlar, çiçekler, börtü-böcek düşünmek istiyorum, yapamıyorum.. öğrenci olmanın dayanılmaz sorumsuzluğunu özlüyorum.. istiklal marşının kıta kıta açıklamasının yapamadığımda içimdeki telaşeyi, bu iş niye hala bitmedi sorusunu duyduğumda hissettiğim telaşa değiştirmek istiyorum.. değişecek birini bulamıyorum.. dokuztaş ta yakalandığımda neden elimden değilde bileğimden tutup götürmüştü beni ? olası bi dedikoduyu mu önledi ? afferim namuslu kızmış.. afferim sen dedikoduyla beraber benim cesaretimide engellemiştin farkında olmadan.. boş sınıfta sigara içenlerle yakalandığımızda benim sigara içmediğime neden inanmamışlardı ? spor salonunda elektrikler gidince beni öpen kimdi ? servis minibüsünün tekerine o çiviyi kim soktu ? daktilo hocasının bacaklarını dikizlemek için öğretmenler masasının ön kısmını sökmek kimin fikriydi ? kapıyı menteşelerinden söken hayvanlar kimdi ? ne yapmıştımda müteşebbislik hocasını bana yumruk atmaya kadar zorlayacak bi hareket yapmaya zorlamıştım ? en zehir hocada kopya çekip, en kuzu hocada nasıl yakalanmıştım ? hepsini unutmak üzereyim..

unutmak istemediğim herşeyi..

çekilin.. eve gidicem. uyuyim. yarın yeniden doğucam..

// doğum günüm kutlu olsun.