narin insanlar
narin insanlar

her şeyden şahsa özel bir soruyla başladı. neden ama neden, 44 bedeni büyük beden diye sınıflandırmışlar? tamam, yukarıda fotografı görülen şahıslar kadar şişman olanlara büyük beden denmesini kabul edebilirim. ancak kişiler iri kemikli, ya da atletik vücut yapısına sahip olabilir. konfeksiyoncuların onları da düşünmesi gerekmez mi? bir insanın omuzları ve göğsü tavuk gibi dar, kolları çırpı gibi olmak zorunda mıdır?konfeksiyoncu milleti özellikle spor ve gençlere göre olan modellerini 36-42 beden arasında, yani sadece 4 beden ölçüsü için üretiyor. kimi zaman 42 bile zor bulunuyor. 44 ve üstünde ise, kadınlar için spor kıyafet bulmak çok zor. genellikle seda sayan izleyip altın günlerine takılan bağyanların zevkine hitap edecek modeller üretiyorlar.bir de, ilginçtir, zaman geçtikçe sanki beden ölçüleri küçülüyor. 5 yıl öncesinin 42-44 bedeni bugünün 42-44’ü değil sanki.bu noktada kadınlar ve erkekler için üretilen konfeksiyon ürünlerinde bir çifte standarda dikkat çekmek istiyorum: erkekler için maaşallah, standart çelik kapı genişliğine kadar ürünler daha kolay bulunabiliyor. atalarımız iyi ki bir “kapı gibi adam” deyişini icad etmişler. irkeg dediğin iri yapılı, şişman, geniş vs. vs. olabilir. kadınlar ise ufak tefek, çelimsiz ve en iyisi raşitik olmalıdır. kadın için üretilmiş bir L veya XL ürünle erkek için üretilmiş olanı yan yana koyun, ne demek istediğimi anlarsınız.sokaklara bakıyoruz, türk kadınları hep 36-38 beden mi? ya da olmak zorunda mı? hayır. çoğunluğun maşallahı var. yeni nesil daha bir uzun da üstelik. e bu konfeksiyoncu tayfası kimin için üretiyor giysileri? ondan sonra da işleri kesat diye ağlıyorlar.bu sorular ve sorunlar üzerine, merak ettim, araştırdım: türk konfeksiyoncusu hangi kalıpları kullanıyor beden ölçüsü diye? bir türk kalıbı var mıdır? çünkü beden ölçüleri ingiltere ve amerika’da farklı, kıta avrupasında farklı, ve çin’de hepsinden farklıdır. o ülkelerde konfeksiyoncular uğraşmış, didinmiş, istatistik verilere göre belirli bir ulusal/bölgesel standart oturtmuşlar. mesela bu konuda 2002’de AB çapında bir çalışma yapılmıştı. bir bakmışlar, meğer avrupa’da önceki 38 standart beden ölçüsünün artık 42 olması gerekiyormuş. beslenme, yaşam tarzı vb. nedenlerle zaman içinde ölçüler genişlemiş.türkiye’de ise konfeksiyon ürünleri çoğunlukla ya ithal ya da ithal kalıplarla çalışılıyor. bu yüzden bakıyorum yerli markalarda bir ölçü diğerini tutmuyor. araştırdım. türkiye’de beden ölçüleri konusunda 70 yıl önce, 1937’de ve en son 2006’da iki araştırma yapılmış. ancak, anladığım kadarıyla, türkiye’de kentliyle köylü, yoksulla ve zengin arasında yaşam biçimi, beslenme vb. bakımından orantısız farklılıklar olduğu için olsa gerek, bu araştırmada herkesi memnun edecek bir standart bulunamamış. kabahat araştırmacılarda değil ama harcanan 70.000 YTL’ye yazık olmuş. ülkeye bir istikrar vermeyince mabut, neylesin sultan mahmut. yine de olumlu bir çaba, keşke konfeksiyoncular dikkate alsa. aslında bu konuyla yakından ilişkili olarak “Türkiye’de 12-17Yaş Grubu Genç Kızların Beden Ölçüleri Standardizasyonu” başlığı altında bir de bilimsel araştırma yapılmış: buna göre türk genç kızlarının hem örneğin ingiliz akranlarından farkı, hem de türkiye’nin farklı bölgelerinde yaşayan genç kızların birbirinden farkı açıkça ortaya konmuş.tüm bu araştırmaların sonuçlarına bakarak gönül rahatlığıyla konfeksiyonculara haykırabiliriz: allooo! boyumuz uzadı diyoruz, şişmanladık diyoruz! ona göre kesin biçin şu kumaşları. yoksa tepem atacak, gideceğim mahallemizin terzisine.