bildirgec.org

miralay

11 yıl önce üye olmuş, 7 yazı yazmış. 15 yorum yazmış.

Kıllı hap var ama toplatamıyoruz

miralay | 21 August 2007 11:24

haberiniz yoktur, okuyun da hikayeyi gorun….
en cok kullanilan agri kesici parasetamol etken maddesini iceren ilaclarin, en ucuzlarindan biri Parol’dur.
Her eczanede gunde en az 10 kutu satilir. receteye yazılır ya da eşdeger olarak verilir…

yazayim da ilac sanayiinin durumunu gorun.
ucuz esdegere yem olmayin…

bu tabletlerin belli bir kisminda kil cikmis….
http://www.istanbuleczaciodasi.org.tr/_pages/detay.php?tur=Duyuru&id=5419

bakanlik toplatma karari vermis.
(bu durumda, uretici-ithalatci firma eczanelerdeki mevcut ilaclarini geri alir)

mekdanılds gibisi yokmuş

miralay | 01 June 2007 16:56

Kola sevmem…içmem, içemem…

ömr-ü hayatımda toplasan bir bardak kola içmişliğim yok, lakin kokakolanin mc promosyonu olarak verdiği renkli kola bardakları çok hoşuma gitti. Acaip promosyona gelen biriyimdir.

Dün gittik kızımla mekten birşeyler yiyelim bardak alalım dedik.

Kızım konuyla ilgili bir şey demedi, diyen benim ama “dedik” dedim.

derim.

dedim netekim.

neyse..

renkli bardaklar hafif aktif menülerin hediyesiymiş.

oh ne ala dedim, hafif bişeyler ye, üste bardak al. körün istediği bi göz…

Pepsi Max.. Aman kalsın, nemelazım…

miralay | 25 May 2007 12:10

İki reklamdan ziyadesiyle şikayetçiyim arkadaşlar…
Diyet pepsi içen kişi, mankenle dudak dudağa geliyor ya.. İşte biri o.
Kola içmek insana ferahlık mı vermeli, ereksiyon mu?
Üstelik, diyet kolalar, bildiğim kadarıyla kadınlar arası daha yaygın. Yani, ben diyet içecek içen erkek pek görmedim ama kadınların çoğu içiyor. Bu durumda diyet pepsi içen KADINLAR ne durumuna düşüyor??

Kezâ, Yedigün reklamında da… kafaya diken kendini uçar-kaçar-motora biner-düz duvara tırmanır olarak buluyor. Eni konu kafa yapıyor olmalı..

İnsana serinlik vermesi gereken bir içecek ne diye halüsinasyon yaratsın ki? Ne var ayol bunun içinde?? Yedigün çok yakında kırmızı reçeteyle satılır hale gelirse şaşmam…

Tek tip kimlik olsa ya…

miralay | 04 May 2007 13:39

Dün eniştem gelirken, polis çevirmesi varmış. Ehliyet sormuşlar, evde demiş. Ruhsatını almışlar…

Esasen, ehliyeti niye taşıyoruz? Ben sınavı geçmiş, ehliyetimi almışım. Ehil biriyim. Neden belge gezdireyim ki? Bir yerlerde kaydım vardır mutlaka… Merak eden araştırır bulur.

Ehliyetsiz araç kullanmak mümkün. Ehliyetim kontak anahtarı değil ki…

Ben ilkokulu da bitirdim. Ama her gittiğim yere diplomamı taşımıyorum. Mezunum dedim mi mezunum…

Niye bilmem, bu evrak merakı bitmedi gitti.
Olması gereken şey, nüfus cüzdanında bir kutucuk. Nasıl “kan grubu”, “medeni hali” yazıyorsa, “ehliyeti” kutucuğu olacak, o kutucukta, mesela benim için bir adet B harfi yer alacak o kadar…
O ehliyetin üzerinde polisin görmesi gereken ne var ki? Fotoğrafım mı? Nüfus cüzdanımda var…

“biz bebek yapabiliyoruz, ya siz?”

miralay | 12 December 2006 16:40

bebek var bebek!
“biz bebek yaptık,hadi bakalım,senin var mııı?” demek değil bu!

Bey yazmaya elim varmıyor ama, ŞÖFER beyler, biz diğer sürücülerin arabalarımızın arka camına astığımız baklava dilimi şeklindeki sarı levhada “BABY ON BOARD ” yazıyor ya ecnebice; (ben bir de “bebek var” çıkartması yapıştırdım, okuma bilebilenler için!) o demektir ki, “ARABADA BEBEK VAR “.

O sarı baklava dilimindeki yazıda geçen “baby” kelimesini anlamadın madem, az dikkat etsen Türkçesi de öbür köşede yazılı: “BEBEK VAR” güzel kardeşim. Bu bizim üreme yeteneğine sahip olduğumuzun bildirisi değil. Gerçekten bebek var ve sen arkamda kornanı anırtınca korkabiliyor masum…

İrem Hanım’ın Diş Buğdayı Partisi

miralay | 17 May 2006 17:09

FLAŞ FLAŞ FLAŞ
İrem Hanımın Diş Buğdayı töreni geçtiğimiz Cumartesi günü evlerinde verdikleri partide gerçekleştirildi.
Henüz on aylık olan İrem annesini gururlandırarak, uzun zamandır merakla beklenen ilk dişini 20 Eylül’de çıkarmıştı.
İşin ilmini kapan sevimli İrem, üç gün sonra ikinci dişini de çıkardığından, dostları arasında “çiftdiş” olarak anılıyor.
Gelişmeler nedeniyle yayınını keserek haber giren CNN muhabiri, “İrem Hanım’ın bu kadar kısa bir ara ile iki diş birden çıkarması para piyasalarını olumlu yönde etkiledi” diyor. İstanbul Menkul Kıymetler Borsası’nda yaşanan rekor yükseliş yatırımcıları da sevindirdi. Biberon, emzik ve mama üreticileri hisselerinde belirgin bir düşüş yaşanırken, süt ve bisküvi hisselerinde tepki alımları ile borsa günü belirgin bir yükselişle tamamladı.
İkinci dişini hayranları ile buluşturan İrem Hanim, “Geç olsun temiz olsun dedim ve çok çalıştım ama içime sinen bir diş çalışması oldu. Bu dişleri çıkarırken kesinlikle ticari kaygı taşımadık. İki dişi bir arada çıkartmak çok güzel, çok yakında bir “best of” diş serisi daha çıkaracağım, bu dişler bu sezona damgasını vuracak” şeklinde gülücükler yaptı.
Magazin programlarının tamamı hafta boyunca “teyzesi tarafından özenle giydirilen İrem Hanım’a on üzerinden on verdik ve haftanın şıkı seçtik” seklinde yayınlar yaptılar.
Annesi İpek Hanım’ın müjdeli haberi üyesi olduğu gruplara yayması ile gelen tebrik ve hayırlı olsun mesajları sayesinde superonline mail hatlarında geçici olarak yoğunluk yaşandı. Bu yoğunluğa hazırlıklı olmayan superonline yetkilileri, acilen bir düzine İnternet mühendisi ile olayı çözümlediler. Tebrik ve hayırlı olsun mesajlarına sırf bu iş için kiralanmış bir yazılım uzmanı tarafından teşekkür mesajları gönderilmeye devam ediliyor.
Diş buğdayı (Hedik) partisi öncesi evini muhabirlerimize açan ve çok sevinçli olduğu gözlerden kaçmayan İpek hanim, hazırlıklar sürerken sorularımızı yanıtladı.
Diş buğdayını, daha önce gruplarda yer alan ve çok tutulan “Leyla’nın diş buğdayı(*)” tarifine göre hazırladığını belirten İpek Hanim, Leyla hanıma da gıyabında teşekkür ederken, “aşağı yukarı 15 kişi için yarim kilo buğday yeterli oluyor, ancak marketlerde hediklik buğday olmadığından, biz hediğimizi aşurelik buğdayla yaptık ve pudra şekerini tarif edilenden daha bol kullandık.” dedi.
(*)Meşhur, “Leyla’nın diş buğdayı” tarifi için yazının sonuna bakınız.
Parti sırasında nazar duaları, maşallahlar ve “elemterefiş, kem gözlere şiş” tekerlemeleri ile yenilen hedikten sonra, merakla beklenen an geldi. İrem hanim mesleğini seçecekti. Tüm gözler halinin üzerine serilmiş çarşafın üstündeki malzemelere çevrildi. (steteskop=doktor; CD/mouse=bilgisayarcı; makas=terzi,desinator; boya=sanatçı; kitap=okumuş kişi; altın bilezik=meslek sahibi; kaşık=asçı,iyi yemek yapan kişi; cep telefonu=iletişimci,is kadını; kalem=yazar; hesap makinesi=muhasebeci; cetvel=mühendis; para=zengin; vb) Bu malzeme dizme esnasında birisi, kredi kartı da koyalım dedi, akabinde yapılan “kart finans” esprisi yüzünden bu fikir çok kötü bulundu.
Çarşafın üzerine İrem görmeden yarim daire seklinde dizilmiş Tüm bu eşyaların ortasına aniden oturtulan İrem’in ilk eline alacağı şeyin gelecekteki mesleğini ortaya çıkaracağına inanılıyor. İrem, uzun bir kararsızlık ve ince ince süzme sonucu ilk olarak alkışlarla cep telefonunu eline aldı. Telefon elinden alınıp kenara kondu ve ikinci tercihi gözlendi. İrem gene uzun uzadıya araştırdıktan sonra Mouse’a el attı. Nihayet birinin aklına yere kitap koymak geldi ve İrem’in uzun uzun arandığı şeyin kitap olduğu, derhal atılıp kitabi kapması ile anlaşıldı.Misafirleri uğurlarken gelen hediyeler için ayrı ayrı teşekkür eden İpek hanim, “bu benim en mutlu günüm, darısı kızımın yürümesine inşallah” dedi.
Leyla’nın diş buğdayı tarifi
Bir gün önceden 1 tencereye buğday ve başka bir tencereye nohut isliyorsunuz. Ertesi gün nohudun sari suyunu döküp nohudu ve ayrı tencerede buğdayı kaynatıyorsunuz.Çok çabuk pisti benimki. Carrefourdan almıştım.
İkram şekli : Kaselere 2 çorba kasığı buğday, üzerine 1 çorba kasığı nohut, üzerine dövülmüş fıstık ve onun üzerinde çok az pudra sekeri. Görüntü ve tat mükemmeldi. Arzu edenler kasenin birine para yanda boncuk koyuyor ve bulan bebeği bastan aşağı giydiriyor. Ben de yapacaktım ama zaten gelenler acayip hediyeler getirince vaz geçtim.

Otostopcunun Galaksi Rehberini izledim

miralay | 03 August 2005 18:18

31/08 Pazar gecesi Kozyatagi CineBonus’ta, acikhava sinemasinda, sezlonglara uzanarak ne zamandir bekledigim filmi, yildizlarin altinda izledik. “For Douglas” yazisi ona bir selam yollama hisleri ile doldurdu icimi. Film olarak enteresan, kitabi, hatta seriyi okumayanlara ne ifade eder bilmem. Rehber dusundugumden daha degisik. Sozlu anlatimi animasyonla destekliyor. “Don’t Panic” yazisi iyi olmus. Simgesi de super. Bri de Slart tam dusundugum gibi bir adam cikti. Zaphod icin ne ben bir sey diyeyim ne siz sorun.. 🙂 Ancak Marvin benim kafamda bir androiddi. Hatta hep Star Wars’in R2D2 olmayan o uzun sari robotu gelir hep aklima Marvin’i okurken. Bu cok Tiny Toon bir Marvin olmus Yillar sonra bir defa daha bir ilk gosterime katilmaktan ayri bir keyif aldim. Romantikti ortam, ama kime bahsetsem “aaa orasi cok pahali” dedi. DEGIL ISTE. pahali gormemissiniz siz.