ollmm, boktançamur gibi bişisin falla, heryere girip pisletiyosun ortamı. tahminim aynı boku burdada yiyiceen yönünde. çok tatlı herhalde bu bok, bu kadar iştahla yediğine göre.
senin verdiğin link kazım mirşan hakkında, öntürkler ve öntürkçe ile ilgili özetler var. daha sonra ayrıntılı bir okuma yapıp fikrimi yazarım. yazılanlar mantıklı, biraz daha derin okuyayım.
yalnız şöle bişi merakımı celbetti. biz 16bin sene geçmişe kadar gidip o zamana kadarki bütün türkleri dedelerimiz olarak kabul ediyoruzda, acep onlar bizi torunları olarak kabul ederlermiydi? böylede enteresan bişi kimin aklına gelir yaw, hay şeytanın bacaana!
duygusal tarafından mı desem işin felsefe tarfından mı desem bir yerlerden bakmayı ihmal etmiyorsun yani:)inkardan kime ne?olay biz nerden geldik, kimiz, falan filan durumları…en iyisi sen bir oku da buraya aktarırsın…
kazım mirşan hakkında ayrıntılı yazmışlarda, haluk tarcan hakkında o kadar çok bilgi yok. ikiside güzelce araştırmışlar, sağolsunlar. anladığım kadarıyla 16bin yıl önceye kadar türkçe konuşan her topluluğu türk olarak kabul ediyorlar, ki bende öyle yapıyorum. ölçümüz “ne mutlu türküm diyene” dir. kendini türk kabul eden türktür netekim.mö 16bin yılında yazının dedelerimiz tarafından keşfedildiğini söylüyor, öntürkçe sayfası silindiği içün tam bir bilgi yok, bu konuda orhun yazıtları rehberimizdir. orhun yazıtları o zamanki edebiyatta son nokta olduğundan, daha öncesinde gelişme boyutu gözönüne alınırsa böyle bişi olabilir. yalnız bizde süreklilik olayı sabit olmadığından kanıt bulmak zor, malum biraz kafamıza buyruğuz. yinede akla yakın, olmuş olabilir netekim.öntürkler mevzusu karışık, şöyle demiş:
Dile ilişkin verilerin bulunmadığı bir çağda neyin “Ön Türk” sayılacağına bağlı olarak, M.Ö 14. binyıla kadar geriye giden bir dönemde Avrasya kıta grubunda bulunan çeşitli insan izlerini Ön Türk tarihine ait saymak mümkündür.
kesin bir veri olmadığı içün bu kısımda bulanık. biz yine kesin bildiğimizi gözönüne alıp hüküm verirsek türk tarihini hunlardan başlatmak daha iyi.bugün dahi sürdürdüğümüz başıbozuk, başınabuyruk hallerimize, tavırlarımıza bakarak şunu söyleyebilirim: dedelerimizi şol zaman diliminde yaşamış, yazı dahil bir çok şeyi keşif ve icat etmiş, çok güzel edebi eserler vermiş olsalar bile bunları koruyacak süreklilikleri olmadıından dolayı bugün bunlara dair kesin bir bilgimiz yok. ama şu kesin, kan davası, kendi beyliğini kurma, kız kaçırma, yeni yerler görme, alemi fethetme, kuraklık, çin tehdidi,vb. gibi çeşitli sebeplerden dolayı dünyaya yayılan türkler gittikleri heryerde ahaliyi etkilemiştir. Latin, Yunan, Fenike ve Kiril alfabelerini tamamen oluşturmasa bile etkilemiştir. romaya kadar inip, iskandinavyaya kadar çıkıp oralarda yaşayanlara nüfuz edip, etkilemiştir. bu kadar yeri etkileyen dedelerimizin Truvalılar, Sümerler, Hititler ve Friglerin kurdukları medeniyete karışmamaları bize ters düşer. illaki kıyısından köşesinden etkilemişizdir.biz güçlü milletiz netekim, gittiğimiz heryerde herşeyi etkileriz. bakınız alamanyada küfür edebiyatı bilem yokmuş, çılgıntürk gençliği hemen yardımlarına koşmuş. şol sebepten kazım dedemin söyledikleri doğrudur. kesin deliller olsaydı daha iyi olurdu, olmasa bile hayali cihan değer.
oğuz, yani bu durumda Türkler aslen bütün medeniyetlerin çıkış yeri,nefis bir şey bu, daha sık gündeme gelmiyor ama,cevizoğlu konuk etmese haberimiz olmayacaktı:((
tam olarak öyle diil, türkler bütün medeniyetleri etkileyebilmiş tek ırk demek daha doğru olur. bütün medeniyetlerin çıkış noktası biziz demek dünyadaki o zaman dilimlerinde yaşayan insanları inkar etmek demektir. en basit örneği çin, bizim uçan tekmelerimiz sayesinde bugün büyük sayılabilecek bir medeniyete sahipler. biz kurmadık, ama kurulması içün epeyce çalıştık. bkz: çin seddi. yine bugün hindistan dediğimiz bölgede bir sürü türk devleti vardı bir zamanlar, meşhur tacmahal türk yapımıdır, ama bugün hiçbiri yok, eriyip gittiler oralarda tostun içindeki kaşar gibi.bu iddia güneşdil teorisinden beri var lakin hiçbir zaman ispatlanamayacak bir durum. dediğim gibi, süreklilik eksikliğimiz var, birde kendimize aşırı güvenimiz. bir devleti uzun süre yaşatmaya çalışçaamıza yenisini kurmak daha heycanlı geliyo. şol sebepten tarihteki irili ufaklı türk devletleri sayısı hiç bir milletin kıyısndan dahi geçemeyeceği sayılara ulaşmıştır.
Web sitemizde size en iyi deneyimi sunabilmemiz için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, bunu kabul ettiğinizi varsayarız.Tamam
yorumlar
valla takoz35, bu haberi senin mimleyeceğini tahmin etmiştim
ollmm, boktançamur gibi bişisin falla, heryere girip pisletiyosun ortamı. tahminim aynı boku burdada yiyiceen yönünde. çok tatlı herhalde bu bok, bu kadar iştahla yediğine göre.
bir de öntürkçe var, yüzyıllar öncesinden…
eee, oğuz öntürkler hakkında ne düşünüyorsun?
yorum görünmüyorr
senin verdiğin link kazım mirşan hakkında, öntürkler ve öntürkçe ile ilgili özetler var. daha sonra ayrıntılı bir okuma yapıp fikrimi yazarım. yazılanlar mantıklı, biraz daha derin okuyayım.
yalnız şöle bişi merakımı celbetti. biz 16bin sene geçmişe kadar gidip o zamana kadarki bütün türkleri dedelerimiz olarak kabul ediyoruzda, acep onlar bizi torunları olarak kabul ederlermiydi? böylede enteresan bişi kimin aklına gelir yaw, hay şeytanın bacaana!
duygusal tarafından mı desem işin felsefe tarfından mı desem bir yerlerden bakmayı ihmal etmiyorsun yani:)inkardan kime ne?olay biz nerden geldik, kimiz, falan filan durumları…en iyisi sen bir oku da buraya aktarırsın…
kazım mirşan hakkında ayrıntılı yazmışlarda, haluk tarcan hakkında o kadar çok bilgi yok. ikiside güzelce araştırmışlar, sağolsunlar. anladığım kadarıyla 16bin yıl önceye kadar türkçe konuşan her topluluğu türk olarak kabul ediyorlar, ki bende öyle yapıyorum. ölçümüz “ne mutlu türküm diyene” dir. kendini türk kabul eden türktür netekim.mö 16bin yılında yazının dedelerimiz tarafından keşfedildiğini söylüyor, öntürkçe sayfası silindiği içün tam bir bilgi yok, bu konuda orhun yazıtları rehberimizdir. orhun yazıtları o zamanki edebiyatta son nokta olduğundan, daha öncesinde gelişme boyutu gözönüne alınırsa böyle bişi olabilir. yalnız bizde süreklilik olayı sabit olmadığından kanıt bulmak zor, malum biraz kafamıza buyruğuz. yinede akla yakın, olmuş olabilir netekim.öntürkler mevzusu karışık, şöyle demiş:
kesin bir veri olmadığı içün bu kısımda bulanık. biz yine kesin bildiğimizi gözönüne alıp hüküm verirsek türk tarihini hunlardan başlatmak daha iyi.bugün dahi sürdürdüğümüz başıbozuk, başınabuyruk hallerimize, tavırlarımıza bakarak şunu söyleyebilirim: dedelerimizi şol zaman diliminde yaşamış, yazı dahil bir çok şeyi keşif ve icat etmiş, çok güzel edebi eserler vermiş olsalar bile bunları koruyacak süreklilikleri olmadıından dolayı bugün bunlara dair kesin bir bilgimiz yok. ama şu kesin, kan davası, kendi beyliğini kurma, kız kaçırma, yeni yerler görme, alemi fethetme, kuraklık, çin tehdidi,vb. gibi çeşitli sebeplerden dolayı dünyaya yayılan türkler gittikleri heryerde ahaliyi etkilemiştir. Latin, Yunan, Fenike ve Kiril alfabelerini tamamen oluşturmasa bile etkilemiştir. romaya kadar inip, iskandinavyaya kadar çıkıp oralarda yaşayanlara nüfuz edip, etkilemiştir. bu kadar yeri etkileyen dedelerimizin Truvalılar, Sümerler, Hititler ve Friglerin kurdukları medeniyete karışmamaları bize ters düşer. illaki kıyısından köşesinden etkilemişizdir.biz güçlü milletiz netekim, gittiğimiz heryerde herşeyi etkileriz. bakınız alamanyada küfür edebiyatı bilem yokmuş, çılgıntürk gençliği hemen yardımlarına koşmuş. şol sebepten kazım dedemin söyledikleri doğrudur. kesin deliller olsaydı daha iyi olurdu, olmasa bile hayali cihan değer.
Türkçe konuşala idi, vatandaş Türkçe konuş idi; şimdi ne oldu arapça konuş, ingilizce konuş…
oğuz, yani bu durumda Türkler aslen bütün medeniyetlerin çıkış yeri,nefis bir şey bu, daha sık gündeme gelmiyor ama,cevizoğlu konuk etmese haberimiz olmayacaktı:((
tam olarak öyle diil, türkler bütün medeniyetleri etkileyebilmiş tek ırk demek daha doğru olur. bütün medeniyetlerin çıkış noktası biziz demek dünyadaki o zaman dilimlerinde yaşayan insanları inkar etmek demektir. en basit örneği çin, bizim uçan tekmelerimiz sayesinde bugün büyük sayılabilecek bir medeniyete sahipler. biz kurmadık, ama kurulması içün epeyce çalıştık. bkz: çin seddi. yine bugün hindistan dediğimiz bölgede bir sürü türk devleti vardı bir zamanlar, meşhur tacmahal türk yapımıdır, ama bugün hiçbiri yok, eriyip gittiler oralarda tostun içindeki kaşar gibi.bu iddia güneşdil teorisinden beri var lakin hiçbir zaman ispatlanamayacak bir durum. dediğim gibi, süreklilik eksikliğimiz var, birde kendimize aşırı güvenimiz. bir devleti uzun süre yaşatmaya çalışçaamıza yenisini kurmak daha heycanlı geliyo. şol sebepten tarihteki irili ufaklı türk devletleri sayısı hiç bir milletin kıyısndan dahi geçemeyeceği sayılara ulaşmıştır.