Şimdi gidiyorum. Düşüneceğim. Acaba yarın hafif’te neler olacak? Hangi toplumsal olaydan önce bahsetsem. Yoksa ilk aşkımı mı anlatsam önce? Ya oda bu siteye takılıyorsa? Neyse, ben iyisimi biraz bekleyim. Bir müddet takip edeyim.Yazmayım bir şey. Tanıyıyayım şu insanları. Dur bi dakka ya şu moderasyondaki yazıda ne diyordu? Acaba onun altına bi ahkam girsem mi ki?
Yahu ne garipti dün bir rüya gördüm. Yazsam mı günlüğe. Merak ettim şimdi, insanlar ne yazdılar acaba? Bir dışarı çıkıp internet cafeye mi gitsem? Acaba o ahkamımda sert mi davrandım? Yok canım sanmıyorum. Saat epey geç olmuş.
Ne güzel olmuş site yahu. Aradığım bumuymuş neymiş? Bak aklıma moderasyondaki tesadüf yazısı geldi şimdi. Peki bu bir tesadüf müymüş? Yoksa kader mi oluyormuş?
Yok canım artık bişeyler yapmak lazım. Bak adamlar oturmuş ne güzel site yapmış. Sen de yap bişeyler. Büyük projeler kur. Yapıcam yapıcam!
Var aslında benim projelerim ya. Aha evet şu düşündüğüm maketi mi yapsam? Para lazım onun için. Acelesi yok zaten. En iyisi şu öyküyü bitireyim. Nasıl bitecekti? Baştan başlamalı. Eveeet “Ağlamaklı gözlerle -ben değilim- diye haykırdı adam.” Neyse boşver şimdi, uykum gelmiş sanırım.
Anneeee! iyi geceleeerr. Hadi uyuyayım artık. Zaten iki gündür iki saat uyudum bilgisayar başında oturmaktan.
Evet ya iyi bir site. İnsanların paylaşmaktan çekinmeyeceği kadar engin görünüyor. Yoksa? Neyse yarın ola hayır ola!
Bır bır bır, mır mır mır, ha hu,ha hu,acaba hor hor mu?…
Bi ihtimal!
yorumlar
olmuşsun sen hem de erol ticaret’tekinden..
öyle öyle. iyi yerdir hafif.
olsa olsa brad pitt olur ne biliim, Keanu Reeves olabilir anca
😉
Hafifi damarlarında hissedicen çok yakında,gör bak…
eyvah! hafif bulaşmış!
:)))
üzerinde candy resmi var ki?
şaka yapıosun di mi?
yapmama ihtimaline karşı : ortaokulda salak kızların tuttuğu günlükelr olurdu yaa hani yırtık kotlu uuzun saçlı homo kılıklı herif resimleri, kalp çıkartmalar , kırmızı pembe mor kalemler arkdaşlardan sevgi sözcükleri, belki bi kaç küçük itiraf … onların kapağında candy nin resmi olurdu..
onların kilitleri de olurdu, üzerinde de süslü süslü “Diary” yazardı. Yatağın altı, iç çamaşırı dolabının en dibi, kütüphanedeki kitapların arkası gibi yerlerde saklanırlardı. Homo kılıklı herif resimli değil ama, çiçekli böcekli bir sürü günlüğüm oldu benim, hala saklarım. Arada fasikül fasikül okuyorum, gülmekten ölüyorum. Bir de komik hikayeler yazmışım ki… çizgi romanım bile var, kahramanının adı “Mari Guri”. ahahahahahah, ne komikmişim yaaa. bol bol da aşık olmuşum, aralıksız vallahi. 🙂
yazacaktım, aklımdan geçen oydu ama yazmamışım. :))) hatırlıyorum. george michael resimli olanlarından bile görmüştüm. o zaman bunu kullananın sonraki hüsranını ise düşünmek istemiyorum:))
Benim hiç günlüğüm olmadı. Ben bir şey yazacağım zaman, orda burda ki kağıtlara yazardım.Çünkü defter tutma fobim vardı. Sanırım bu ilkokul öğretmenlerimden ve lisede ki milli güvenlik hocamdan dolayı idi.
Birde üzerinde Candy resmi olan minik notdefterlerim vardı.Pembe yada mavi olurdular genelde.Yaprakların kenarları düz kesilmezdi bide.Ama ben bu defterlere hiç bişey yazmazdım.
Candy çizgi filimini de çok severdim. Küçükken de japon çizgileri güzeldi.
Ben Georgiana’yı daha çok severdim; saçını açıyor, o da yetmezmiş gibi bir de şapka takıp erkek kılığına giriyordu. Candy hep öyle iki top saçlı kafa kaldı. Bir de profilden çok komik görünürdü, gıcık olurdum; yıllar geçti çizgi filmde, bizim şeker kız Candy bir türlü büyüyüp serpilemedi. Georgina’nın büyüklere masallar gibi olmasının yanısıra çizimleri de gayet hoştu. Eh, ben de çocuktum tabii, hatırladıklarım bunlar, şimdi izlesem ne derim bilmem. 🙂
candy büyüyüp serpilince porno çizgi film endüstrisine girdi galiba.
cümle alem nipponların yaptıklarını izliyormuş. ben göremedim bi tane.. elinde olan var mı :p
beaa uyuz olurdum .. favorim kılemantin dir.. süperdi şeytan lı felan ..
re:bluff : ben de var tabiki .. fallen angel rina – blue girl felan die arat bi kazaa da patlatırsın 🙂
22:36:15
peki 🙂
Şimdi eve gidiyorum. Düşüneceğim (geniş zamanlı bir kelime).
Bi ihtimal, olabilecek şeyleri tanımlar. Hani “bi ihtimal sinemaya giderim” gibi.
şimdi dememeliydim.
Ediz oldum evet. Bazen oluyorum işte. Gerçi otobüste bilet atarken (şimdi kentkart filan var) hiç, ay ay ay olup bayılmıyorum ama arada oluyorum ediz.
Brad Pitt ya da Keanu Reeves olabilemem galiba. Evet olamam.
🙂
askolsun redstar.
salak kizlarin tuttuuna benzer gunluklerden belki biz de tutmusuzdur cocukken hatta belki de salakmisizdir belki de ama gelisme kaydetmediimizi dusunuyor olamazsin. bak simdi de hafif’te gunluk tutuyoruz. hafif’in ustunde candy resmi mi var, kasli erkek de yok? paletimsi bisii var ki ne olduuna site ahalisi bile karar verememis. ilahi! (nine gibiyim simdi de ben di mi?)
Bide şarkısı “dorrik dorrik mogu mogu” olan bi çizgi filim vardı. İki köstebekti hani.
Uzun bacaklı baba, Transformer, Votranı zaten herkez biliyo olabilir, Dark Water,… Vardıda vardı.
Çocukluktan hayatımıza giren bu çizgi filimleri düşününce hayatımın ve gelişimimin büyük bi noktasını kaplamış. Japon öğratisi…
Ne demek site ahalisi bile karar verememiş o şeye be? Anahtar o, anahtar. Kör. Kimbilir hangi kapıların anahtarı o, seçmesini bilene.
kızmayınız üzülmeyiniz .. gelişme kaydettiğiniz muhakkak. salak oldugunuzu da düşünmüyorum.. kaslı erkek mevzuuna gelince sitemiz de güzide kas yığını, adonis timsali gençler var : labyrinth olsun vic vega olsun hafif uyku olsun .. bu arkadaşlar talebiniz halinde tangalı fotolarını size ve siteye gönderebilirler.. yeter ki siz isteyin..
onerisinden sonra, o paletimsi anahtari daa cok beendiimi farkediverdim! hih hih…
“mock and sweet”ti aslında çocukluğumuzda “bok ve sidik” olarak telafuz edip, izlemek için üstünde olduğumuz oyunu bile bıraktığımız “şey”(mogizantrik bi durum).transformers..hey yavrum hey, megatronla optimus primeın karşılaşmalarını sabırsızlıkla beklerdim.hepsini belli bi sırada izleyen gençler olarak aynı kodlanmışlıkların mahkumuyuz.korksak da yine de başka bi kanal olmadığı için izlediğimiz clementinein kodladıkları kemgözlerden sakınma telaşesi olabilir mesela ve bu mudur ki acaba pclerin arkasından konuşturan bizi..günlüğüme yapıştırabileceğim bir resim düşünemiyorum şu an, ama geçen yılınkinde şu israilde ölen baba-oğul vardı. bazen kodlarda tavana vuruo işte.kısacası dori dori mogu moguuuu(dıt dırııtt)