3haziran2oo6…taksim yepyeni bir büyüye daha imza attı..merak ediyorum daha nelere tanık olacak acaba istiklal?2de buluşacaktık.. trafik vardı geç kaldım.. mesaj attım sana 10-15 dakika geç kalacağım ben dedim.. o sıcakta beklememek için girdin burger king’e 2 kola içtin..tam 2 yi 10 geçe girdim burger’ın kapısından.. işte beni gördün o anda ve dedin çok fıstık olmuşsun sen ya.. işte o an başladı büyü.. konuştukça konuştuk..üniversiteden, eskişehir’den, dumandan, taksimden…her konudan konuştuk belki de.. düşündük buradan çıkıp ne yapsak diye.. ben buraları bilmiyorum eskişehirliyim ben dedin 18sene boyunca istanbul da yaşamana rağmen… elini cebine soktun ve bekledin koluna gireyim diye.. işte başladık istiklalde yürümeye.. özlemişim ya dedin..biliyordum o özlemin içinde ben de vardım.. benimle böyle büyülü bir gün yaşamayı istiyordun.. bilmiyordun ki o büyü beni sana aşık edecekti.. saat tam 3e kadar yürüdük istiklal’de..ilk tanıştığımız günden başladık konuşmaya.. eskişehir spora kadar ilerledi konu.. kavanoz terasa gitmeye karar verdik.. hani baturay’la bizi götürdüğünüz cafe vardı ya işte orası.. hani içip kafa dağıtmak istediğimiz ama bira olmayan yer var ya işte tam da orası.. bana dedin götür beni oraya diye ama bulamadım.. heyecandan olsa gerek.. kimsenin yanında bu kadar mutlu olmuyorum.. kimsenin yanında bu kadar güldüğümü hatırlamıyorum.. eskişehir laflarını öğrettin bana.. hani seneye geleceğim ya yanına kazanacağım ya anadolu üniversitesini.. karar ver artık gidelim bir yere dedin bir yandan da kaşıdın gözünü polenlere alerjin var ya o yüzden.. dropp’a götürdüm seni..en son tuğçe’nin doğum gününde gitmiştim oraya ve hiç bana bu kadar büyülü gözükmemişti.. çıktık yukarı attık kendimizi minderlere..daha hiçbir şeyin farkında değildik aslında.. bilmiyorduk ki daha herşey yeni başlıyordu.. sen vişne suyu istedin ben ise kola.. bir yandan şarkı çalıyordu bir yandan da ben bacağımla senin bacağına vuruyordum.. sora konu mezuniyetimden açıldı.. kavalyeni merak ettim dedin. yoktu henüz bana eşlik edecek kimse.. bak 2 hafta önce düğün vardı oraya gittim yani yeni takımlarımda hazır bilmiyorum yani dedin.. annemle kıyafet bakmaya gittik bir elbise denedim çok kısa oldu ya dedim.. benim evleneceğim kız mini etek giymeyecek dedin.. sora başladık soğuk soğuk içmeye.. kolunu attın omzuma.. sanki o an bütün kötülüklerden korudun beni.. hiç bir zarar gelemezdi sanki bana.. burnum kaşınmaya başladı alerjim olduğu için.. benim kurallarım var bir kere sevgilim sarışın beyaz tenli ve renkli gözlü olacak çayımı kaç şekerli içtiğimi bilecek onunda polene alerjisi olacak baharda benimle birlikte evde oturup film izleyecek ve ben ona yemek yapmayı öğreteceğim dedin.. ve o an kucağıma doğru yattın.. ben hayatımda bu kadar mutlu olduğumu hatırlamıyorum.. saçını okşadım bir yandan da bu saçları bozmak lazım ya kızlar beğenmesin dedim.. güldün.. o gülüşün var ya beni bitirdi ayrı bir dünyaya götürdü.. yanaklarını sıkıyordum. yumuşacıktı yanakların.. kaldırdın başını, dudaklarımız arasında sadece 2cm vardı.. bir süre baktın gözlerime.. belki de tepki vermemden korktun.. tekrar kafamı omzuna yasladım.. saat 5buçuğa kadar öyle oturduk..sayısız defa göz göze geldik sayısız defa dudaklarımız birleşmek istedi.. ama olmadı.. bağlanmak istemedik birbirimize.. duman çalsalar ya dedin ve biraz sonra başladı.. rüyanda görsen inanma, aman aman ve son olarak yürekten.. ne zaman yürekteni dinlesem sigara içesim geliyor dedin. oysa bırakmıştın 1hafta önce sigarayı.. kıvanç aradı abi beni 5dakika sora burger’ın önünden alsana dedi.. kalktık çıktık dropptan..işte o anda başladım sana uyuz demeye.. bir türlü anlamadın uyuzluğunun sebebini.. kolunda olmak var ya insana ayrı bir güven veriyor.. 5buçukta gittik burger’a milkshakelerimizi içtik..sora çıktık oradan kabataş lisesine gitmek için.. kardeşini görmek istiyordun.. takside konuştun.. abicim müsaitmisin geliyoruz biz dedin..o ise taksimdeymiş.. sonra vazgeçtik tophaneye gittik.. saat tam 6 da kıvançla tavla oynamaya başladınız.. 4-3yendin onu… hatta bir ara kulağıma fısıldadın.. bir zarla iki kapı yaptım diye.. tam 5defa zarı yere düşürdün.. kıvancada heyecandan abi senin karşında böyle oluyor dedin.. ayrılma vakti giderek yaklaşıyordu..en erken 3hafta sora görüşecektik bir daha.. 7de kalktık cafeden..girdim tekrar koluna..beni taksiye kadar bıraktınız..siz devam edecektiniz dolaşacaktınız daha beyoğlu’nda.. taksi geldi öptüm seni.. iyi bak kendine Irmakçık dedin.. bindim taksiye.. direkt mesaj attım sana..uyuzsun çünkü beni öpmedin.. tereddüt ettim ilk başta atmasam mı acaba diye ama yollamıştım bile.. o anda cevap geldi.. büyüyü bozmak istemedim.. iyi öyle olsun bakalım dedim.. eve gidene kadar hiç bir kare aklımdan çıkmadı.. msne girdim.. ayda yılda bir msne giren sen o gece ordaydın.. kokun üstüme sinmiş dedim.. yıkarsın o tshirtü temizlenmesi amacıyla dedin.. gayet temiz, bugünün bir hatırası işte harika bir gündü teşekkür ederim dedim.. canım benim asıl ben teşekkür ederim hem de çok 😉 büyü falan hikaye birbirimize bağlanmayalım diye öpmedim seni. seneye yanıma gel bak neler yaşayacağız o zaman gör sen bizi dedin.. uzağız sen buradasın ben eskişehirdeyim dedin.. ben bugün gibi 1 gün daha yaşasam sana aşık olurum belki de oldum bile dedim.. 1sene ırmak 1 sene sabret sora herşey çok güzel olacak dedin.. dedin ama o 1sene nasıl geçecekti.. evet bugünü ikimizde unutmayacaktık ama kim bilir neler yaşayacaktık o 1yılda.. ben senin devamlı gülmeni istiyorum ve lütfen fazla çalışma seneye yanıma gel eskişehire dedin son olarak.. ve dönüyorsun.. gidiyorsun yarın ikinci evine saat 2de.. belki de bir parçan kalıyor burada ama sen istedin böyle olmasını.. elimden hiçbir şey gelmiyor maalesef.. saat 3 ve ben deli gibi ağlıyorum.. tuğçe sayesinde hayatıma girdin ve 1 sene boyunca hayatımdan çıkmak istiyorsun tamda ben sana aşık olmuşken… aşık olmayacaktım sadece koklayacaktım….